MEHMET BARLAS

Yorumculuk yapan bizleri en fazla zorlayan şey, öngörülerimizin doğru çıkmamalarıdır. Bu bakımdan Türkiye'deki siyasi yorumcuların en büyük şansı, Cumhurbaşkanı Erdoğan gibi konuşmalarında spekülasyona yer vermeyen bir siyasi liderin bulunmasıdır.

Trump kötü bir örnek
Eğer Amerikan medyasını ve Başkan Trump'ın birbirini tutmayan açıklamalarını ve Twitter mesajlarını izliyorsanız, ne dediğimi daha iyi anlarsınız. Şu anda ruh bilimciler bir yanda hukukçular bir yanda, Başkan Trump'ın Amerika'ya daha fazla zarar vermeden nasıl etkisiz hale getirilebileceğini medyada açık biçimde tartışıyorlar.

Davutoğlu'na cevap mı?
Cumhurbaşkanı Erdoğan dün Cuma namazı sonrasında yaptığı açıklamalarda yakın gelecekte bizleri nelerin beklediğini çok açık ifadelerle anlattı. Tabii ki bu açıklamaların en ilgi çekici bölümü, özellikle Davutoğlu'nun ön plana çıktığı AK Parti'den ayrılanlara ve çok konuşanlara ilişkin olanıydı. Davutoğlu'nun "Terörle mücadele konusunda defterler açılırsa... Birçok insan, insan yüzüne çıkamaz." Sözleri hakkında Erdoğan şöyle dedi:

AK Parti'den kopanlar
"-Bizim bunlar derdimiz değil. Biz artık AK Parti olarak şu anda tarih yazar konumdayız. AK Parti hamdolsun ulusal olmaktan uluslararası boyuta çıkmış bir parti konumundadır. Bu arkadaşlar söyleyecekleri ne varsa bunların hepsini söylesinler. Öyle lafla herhangi bir tehdit olmaz. Şu anda onlar bu söyleyebilecekleri bagajlarında ne varsa ortaya dökmelerinde fayda var. Ama bizim bir endişemiz yok. AK Parti çalışmalarını en güzel şekilde, ülke yatırımı-insan yatırımı bunların hepsini sürdürüyor. AK Parti olarak başında şahsımın ve arkadaşlarımın olduğu bu hareket, bu dava ülkemin dört bir yanında neler yapmış lütfen buna bakın."
Cumhurbaşkanı Erdoğan dün idam konusunun yeniden gündeme gelmesine de değindi. Umarım gündemin ısıttığı ve Türkiye'yi gelişmiş dünyadan koparabilecek idam cezası istekleri bir noktada durulur...

İdam cezası tartışmaları
"-Parlamentomuz bu konuyla ilgili bakın dünya demiyorum, kalkar da idam konusunda kararını verirse bunun geleceği yer neresi Cumhurbaşkanlığı. Ben bunu onaylarım, hiç düşünmem. Bu konuda vicdanım da rahattır. Çünkü yavrusunun gözleri önünde öldürülen bir anneyi ağırlaştırılmış müebbetle, müebbetle onun hakkı ödenmez."

İdbib ve ötesi
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İdlib'le ilgili gelişmeler için de 'bizim istediğimiz noktadadır' dersek bu yalan olur. Şu anda bizim istediğimiz noktada değil" dedi.
"-12 gözlem kulemiz zaten teyakkuz halinde. Biliyorsunuz 9-10 No'lu gözlem kulelerimize bazı tacizler olmuştu. Putin ile görüşmelerden sonra bu konuda da gerekli uyarılar yapıldı. Trump ile görüşmelerde Münbiç konusunu ele aldık. Ve bu 20 mil talimatı olmuştu. Bu konuda daha sonra Amerikalı heyet bizim heyetimizle yaptıkları görüşmelerde bunu daraltma gibi durumları oldu. Arkadaşlarımız geçici de olsa mutabakatı sağlamış durumdalar.

Rusya'dan SU-57 alınacak mı?
"-Bunların birbirlerine göre çok farklılıklar var. F-35'ler konusunda şu andaki tutumunu devam ettirirse biz tabii başımızın çaresine bakacağız. SU-35 mi, F-35 mi SU-57 mi artık bunun masaya yatırılmasından öte biz savunma sanayiimiz veyahut da savunmaya yönelik ne gibi tedbirler alırız, bu tabi şu andaki bizim tedbir paketlerimizin içinde konuşulan konulardır. Vakti saati geldiğinde şartlar masaya yatırılarak, ortak üretim, kredi planlamaları... Bunlara bakarak adımlarımızı atacağız. Biz pazar olmaktan çıkıp pazar aramaya giden ülke olmak istiyoruz."