MEHMET AKARCA

Takım elbisesi lâcivert...

Kravatı çizgili, gömleği beyaz...

Elinde çantası, yakasında vekil rozeti!

...

İktidar milletvekili ise, kafasında

vermeyi düşündüğü yasa teklifleri...

Muhalefete mensupsa, kuliste yapmayı

düşündüğü yeni dedikodular, kulağına

gelen söylentiler, doğru mu-yanlış mı

ayırdına varamadığı bürokrasiden sızıp

eline ulaşan bazı fotokopiler!

...

İki vekil arasındaki temel fark şudur;

...

Muhalefetin verdiği yasa tekliflerinin

gündeme alınıp kabul edilmesi, bizim

sistemde, 'Parlamenter Sistem'de

vaki değildir...

...

Muhalefetin araştırma-soruşturma

önergelerinin mecliste gündeme alınıp

kabul edilmesine, bizim sistemde,

'Parlamenter Sistem'de rastlamak

mümkün değildir!

...

Muhalefetin gensoru önergeleri de

bizim sistemde, 'Parlamenter

Sistem'de hiç netice vermemiştir!

Hükümeti denetleyecek bir başka yol da

zaten bizim sistemde, 'Parlamenter

Sistem'de mevcut değildir...

...

Oysa Anayasa'nın 87'nci maddesinde

Meclisin-Milletvekillerinin görevleri,

en önemli olarak, '...kanun koymak,

değiştirmek, kaldırmak, hükümeti

ve bakanları denetlemek...' olarak

sayılmıştır!

...

İktidara da, muhalefete de ayrım

yapmadan aynı yetkiler tanınmıştır

ama muhalefetin işleyişte hiçbir

payının, etkisinin bulunmadığı açıktır!

...

Bir muhalefet milletvekili, lacivert

elbisesini giyip, rozetini takıp, elinde

çantasıyla meclise gider, oturumlara

katılır, elini kaldırıp oy kullanır ama

ülkenin gidişatında, yasa çıkarma ya

da denetleme bakımından 'hiçbir

fonksiyonu yoktur'...

...

Meclisin bu iki ana var olma nedeniyle

ilgili fonksiyon yüklenilemediği aşikâr

olan durumda, halktan alınan temsile

ilişkin vekaletin anlamsızlığı ortadadır!

...

Bu doğrultuda 'Parlamenter Sistem'

için özetlenebilir ki;

Muhalefetin bu sistemde hiç 'Kıymet-i

Harbiyesi' bulunmamaktadır!

Muhalefete mensup milletvekilleri,

ülkenin gidişatına hiç katkı sunmadan

'boşa maaş' almaktadırlar!

Muhalefet sadece göstermelik olarak

meclis sıralarında yer almakta, oturuma

katılmamaları hâlinde dahi bu durum

Anayasal sakınca teşkil etmemektedir!

Muhalefet için kullanılan seçmen oy'u

'boşa gitme' ile aynı anlamdadır!

Muhalif görüş içindeki bir kısım

seçmenin kendilerini temsil etmesi için

seçtiği vekillerin vekaletleri ellerinde

kalmakta, rozeti boşa takmaktadırlar!

...

Aslında bu, demokrasi adı altında

sergilenen 'Anayasal Komedi'den

öte bir anlam da taşımamaktadır!

...

Oysa...

...

Muhalefet, iktidarın teklif ettiği

'Devlet Başkanlığı' sistemine olumlu

bakıp, Seçim Yasasında 'Dar Bölge'

ya da 'Daraltılmış Bölge' sistemini

de birlikte desteklemiş olsa...

Halk tarafından çok daha birebir, yüz

yüze gelinerek seçilmiş, dolayısıyla

sırtını doğrudan topluma dayayan güçlü

vekillerden oluşan bir meclis, topyekun

hâlde, tam yetkiyle çalışabilir;

Yasa çıkarma görevini de...

Bakanlık Bütçelerini belirlemeyi de...

Kabineyi denetleme yetkisini de eşit

şartlarda-ortaklaşa yerine getirebilir!

...

İşte ancak o zaman, alınan maaş hak

edilmiş, toplumun her kesimi sadece

sözde değil uygulamada da temsil

edilmiş, yasa tekliflerine de, aleyhte

önergelere de hem çoğunluk hem

azınlık gruplarından müşterek katılım

sağlanmış olur...

...

'Devlet Başkanlığı' sistemine geçiş

önerisi, muhalefet için aslında büyük

bir 'müjde' niteliğindedir!