MAHMUT ÖVÜR

ABD Başkanı Trump, dünyayı sarsmaya devam ediyor. En başta da Avrupa'yı sarsıyor. NATO'dan çıkacağını, AB'yi yalnız bırakacağını söyleyerek tehdit ediyor. Daha düne kadar kendileri dışında kimseyi düşünmeyen hatta dışlayan Avrupa ise ne yapacağını şaşırmış durumda.
Avrupa, çareyi savunma sanayiine 800 milyar dolar ayırmakta ve yeni güvenlik mimarisi oluşturmak için 50 yıldır kapısında beklettiği Türkiye'nin kapısını çalmakta buluyor.
O kapı sonuna kadar açılır mı bilemem ama ilk işaret Türkiye-İtalya ortaklığıyla verildi. Türkiye'nin gözbebeği savunma sanayii şirketlerinden Baykar, "son aylarda artan küresel ve bölgesel güvenlik endişeleri çerçevesinde" İtalya'nın en büyük savunma sanayii firmalarından Leonardo ile insansız hava sistemleri alanında stratejik işbirliği anlaşması imzaladı. Bu Türkiye açısından son yılların en önemli hamlesiydi. Düne kadar bot dâhil askeri açıdan başta ABD ve İsrail olmak üzere Batı'ya bağımlı olan Türkiye, son 15 yılda deyim yerindeyse savunma sanayii alanında devrim yaptı.
Bu teknolojik sıçramada devlet kurumlarına paralel hatta öncülük noktasında hakkını teslim edelim Başkan Erdoğan'ın siyasi iradesi kadar bürokratik engellemelere rağmen direnen rahmetli Özdemir Bayraktar ve çocuklarının çabası dikkate değerdi. Selçuk ve Haluk Bayraktar kardeşler, İHA teknolojisindeki hamleleriyle sadece iç ihtiyacı karşılamadı, aynı zamanda Baykar'ı bir dünya markasına dönüştürerek Türkiye'yi savunma sanayii alanında en üst noktaya taşıdı.
Bu başarı, İtalya'nın en önemli savunma sanayii firması Leonardo'yla işbirliğinin de kapısını araladı ve tarihi bir anlaşma gerçekleşti. İki firmanın hedefinde sadece savunma sanayiinde değil, uzay çalışmaları gibi birçok sektörde sinerji oluşturma da var. Anlaşmanın, Avrupa'nın güvenlik endişelerinin arttığı ve savunma sanayiine 800 milyar dolar bütçenin ayrılacağı bir zamana denk düşmesi de ilginçti. Avrupa medyası anlaşmaya bu yüzden büyük ilgi gösterdi. İtalyan gazeteleri bir yana The Times, Le Figaro, The Guardian ve BBC gibi onlarca medyada, "akıllıca hareket" manşetleri atılıyor, "birlikte yürüyüşün başladığı" söyleniyordu.
İtalyan gazetelerinden sadece birinden söz edeceğim. Yüksek tirajlı La Repubblica haberi okuyucularına, "Leonardo ve Baykar, İHA pazarında 100 milyarlık bir avda" başlığıyla veriyor ve öve öve bitiremiyordu. Ama şunu da unutmayalım; çok değil 10 yıl önce aynı gazete, Başkan Erdoğan düşmanlığıyla bin yıl önceyi hatırlıyor ve "Selahaddin Eyyubi durduruldu" manşeti atıyordu. Nereden nereye...
Avrupa'nın bu noktaya gelmesi elbette olumlu. Çünkü bu işbirliği başka kapıları da açacak görünüyor. Selçuk Bayraktar, küresel altüst oluştan söz ederek işbirliğinin önemine dikkat çekiyordu:
"Elbette, dünyanın maruz kaldığı jeostratejik tektonik kırılma, tüm dünyada dengeleri bir anlamda altüst ediyor. Bizim Avrupa'yla yürüteceğimiz yakın savunma işbirliği, dünyanın bu kırılmayı daha dengeli bir şekilde yaşamasına katkı sağlayacaktır."
Türkiye'nin İHA-SİHA teknolojisinde vardığı nokta savaş doktrinini değiştirirken ve dünyanın büyük ilgisini çekerken uzun yıllardır içeride itibarsızlaştıran, küçümseyen hatta "Dokunacağız" diyen ucube bir siyasetçi ve gazeteci takımı vardı. Özellikle Baykar'a sınır tanımadan saldıran bu takımın zekâsından şüphe etmemek mümkün değildi. Çünkü "yapay zekâ" bile gerçeği görüyor ve sorduğum Baykar'ın başarısıyla ilgili soruya şöyle cevap veriyor:
"Baykar ve Leonardo arasındaki ortaklık anlaşması, Avrupa savunma sanayisinde yeni bir çağın habercisi olarak değerlendirilebilir."