HAŞMET BABAOĞLU

Akışa bırak, çipini tak dünyası!

"O kadar heyecan yapmayın ya, akışa bırakalım!"
Delikanlı bir yandan kafasını kaşırken, bir yandan da kendisine mikrofon uzatan sokak gazetecilerine böyle diyor.
Konu Elon Musk ve ekibinin geçenlerde domuz üzerinden tanıtımını yaptıkları ilerde insan beynine yerleştirilecek çip...
Belli, çocuğun canı her şeye sıkılıyor zaten...
Ne okulunun geleceğini kestirebiliyor, ne hayatının...
Bütün varlığı dijital teknolojinin elinde "oyuncak" olmuş.
Eh, "gelecekte bilgisayarlarla insan beyni arasında doğrudan bağlantı kuracak" bir gelişme için ne diyebilir ki?
Hiç değilse aynı mikrofonun uzatıldığı yetişkinler gibi "sağlığa faydalı olacaksa destekliyorum" gibi laflar ederek kendini kandıranların uzun kuyruğuna girmiyor.

***

Bak, bak!..
Şimdi Kılıçdaroğlu'nun "CHP 1930'larda Galata Köprüsü'nü paralı olmaktan çıkartmıştı" gibi muazzam dikkat çekici açıklamalarına odaklanmak yerine...
Açtığım konulara bak!
Lakin olay çok önemli...
Hem hızla gelişen nörolojik- beyinsel çipler ve yapay zeka tarafından yönlendirilmeyi mümkün kılan teknoloji açısından önemli. (Yani "transhümanizm" konusu bir entelektüel tartışma alanı değil artık.) Hem de bu teknolojilerin toplumu kandırıp silahsızlandıran sağlık söylemleri yoluyla işlev kazanması açısından önemli.
Beni bu ikinci nokta daha çok ilgilendiriyor.

***

En yüksek faydanın adı çoktan konuldu: Sağlık.
Hayat bir tür hastalık olarak tanımlanıyor artık ve sanki tıp olmasa yaşamak imkansız.
Sağlık havucunu gösterdin mi, kitleler yolun taşına, toprağına, uçurumuna bakmadan yemeye koşuyor.
Uzun modernleşme sürecinin temel ayaklarından biri buydu.
Şimdi süreç pandemiyle iyice pekişiyor.
Biri "Belki bu çip alzheimer hastalığına çare olacak" dedi mi, herkes kendini alzheimerlı hissediyor.
Artık beynine de taktırır, kıçına da...
Ama "Sizde şu an bu çip var mı?" diye sorulduğunda Musk'ın gülümseyip "neden olmasın?" deyişine kimse dikkat etmiyor, orası ayrı.

***

Konuşmamız gereken çok şey var, çok...
Sorgulamak zorundayız bütün bunları.
Ama buyurun!
Yine yer yetmedi, lafın ortasına bile gelemedik...
Oysa öyle böyle değil, insanlık tarihinin en kritik evresini yaşıyoruz ve farkında mıyız, bundan emin değilim.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.