Bayram notları: Kurbiyet ve sevinç!
***
Kurban geleneğini sindirmiş kişinin zihninde Habil'in (Kur'an adını vermez) kardeşine söyledikleri yankılanır: "Allah, ancak korkup sakınanlardan kabul eder, sen beni öldürmek için elini uzatırsan, ben karşılık vermeyeceğim." (Maide-27).***
Kurban, insanın kanla derin biçimde yüzleşmesidir... Ne ilginçtir değil mi? Dünya savaşlarını çıkartan zalimlerin parmağı kesilince ortalığı ayağa kaldıran insanların yaşadığı toplumlardan çıkıyor... Şimdilerde (ben dahil) çoğumuz kurbanlarımızın kanını görmüyoruz. Allah kabul etsin, fakat "sembolik eksik" hiç hafife alınmayacak özellikler taşır. O halde alnımızdaki kurban kanı eksikliğini hiç değilse zihnimizde kapatmak boynumuzun borcudur. Kanın anlamına uzak kalmamalı, unutmamalıyız. Derin konu, bir gün daha uzun yazar çizerim.***
"65 yaş üzerine evlere servis yapmıyoruz" diyen marketler, onca sıcakta biraz kapı önüne serinlemeye çıkmış yaşlı hanıma önünden geçerken "teyze sana ayrılan saatin sonuna gelmek üzereyiz, içeri gir sen!" deyip gülüşen mahalle ergenleri... Bu manzaralar bayramdan sonra bitsin artık! Yaşlılar böyle daha çok yaşlanıyor. Toplum bir yıl sonra bunun psikolojik ve fizyolojik maliyetini kaldıramayacak. "Bilim Kurulu"nun bilimi (!) burada duvara tosluyor.***
Bayram boyunca burada günlük notlarımı paylaşacağım. Bu başlangıç olsun. Hepinizin Kurban Bayramı'nı tebrik ederim. Bayram nasıl geçerse geçsin, yeter ki kalbimiz kurbiyet ve sevinçle dolsun.Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Haftanın Notları: Uygarlığın köpek dişleri (27.04.2024)
- İktisat değil, insan... (26.04.2024)
- Ana muhalefet için gelecek nasıl gelecek? (25.04.2024)
- Bu ‘ego’larla nereye? (23.04.2024)
- Aynada kendimize bakmaya sıra gelecek mi? (22.04.2024)
- Geçiştirilen geçmiş ve gelecek (19.04.2024)
- Tam o noktadan başlayın! (18.04.2024)
- Sahnedeki denge bozulur mu? (16.04.2024)
- Bayram tatilinde halk dersleri (15.04.2024)
- Dalgıçlık zamanı... (13.04.2024)