Sudan filmler uyutulan seyirciler...
Kendimizden olanları, bizim gibileri severiz.
Fakat "öteki"ni, yabancıyı, aykırı olanı sevmeye kalkarsak...
Ya aramızdaki uçuruma yuvarlanır ya da âşık olur; öte yana zıplarız.
O yüzden bir tür "uçuş"tur aşk.
Kanat çırpmaktan yoruluncaya kadar öylece sürer gider.
Ve o yüzden çoğu zaman bir "çirkin ve güzel" hikâyesidir; farkların buluşmasıdır.
Söyleyeyim...
Oscar'a 13 dalda aday olup "En İyi Film" dahil 4 Oscar alan "The Shape Of Water"dan (Bizde "Suyun Sesi" adıyla gösteriliyor) bahis açmaya hazırlanıyorum...
Malum, filmin yönetmeni Guillermo del Toro'ya da "En İyi Yönetmen" Oscar'ı verildi. (Beş yıl içinde ödülü kazanan dördüncü Meksikalı. Hollywood bir oyun çeviriyor ama ne?)
Yabancıya; aykırı olana tutkuyla bağlanmaktan söz etmeme gelince...
Çünkü film böyle bir "Beauty and The Beast/ Güzel ve Çirkin -Yaratık" hikâyesine yaslanıyor.
Orduya ait bir araştırma merkezinde temizlikçi olarak çalışan Eliza adındaki dilsiz genç kadın Amazon ormanlarından getirilip üzerinde gizli deneyler yapılan insansı bir su canlısına tutuluyor ve onu kaçırıp evine götürüyor.
Peki heyecan nerede?
Şu soruda...
Böyle bir aşka izin verirler mi?
Hele işin içinde "Ruslar" (düşmanlar) varsa...
Siz bilirsiniz.
Ama benim fikrimi sorarsanız...
Filme harcadığım iki saat için pişmanım.
Ve Hollywood kafasına bir kez daha isyanlardayım.
Niye mi?
Çünkü Hollywood anlattığı her şeyi masal haline getirmeyi sürdürüyor; filmlere taşıdığı ciddi siyasal veya insani meseleleri karikatürleştiriyor; bu yolla sinema seyircisini ergenlik çağına geri itiyor.
Öyle bir uyku endüstrisi ki...
Bu gidişle "Yetti artık, bize hakiki insanı anlatın!" diyecek tek kişi kalmayacak ortada.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Haftanın Notları: Uygarlığın köpek dişleri (27.04.2024)
- İktisat değil, insan... (26.04.2024)
- Ana muhalefet için gelecek nasıl gelecek? (25.04.2024)
- Bu ‘ego’larla nereye? (23.04.2024)
- Aynada kendimize bakmaya sıra gelecek mi? (22.04.2024)
- Geçiştirilen geçmiş ve gelecek (19.04.2024)
- Tam o noktadan başlayın! (18.04.2024)
- Sahnedeki denge bozulur mu? (16.04.2024)
- Bayram tatilinde halk dersleri (15.04.2024)
- Dalgıçlık zamanı... (13.04.2024)