HAŞMET BABAOĞLU

Yalandan nostalji!

Nostalji hoştur.
Bazen güzel "kaçış"tır.
Çocukluğumuza kaçar gibi bir ülkenin, bir toplumun "çocukluğu"na kaçışı andırır.
Üstelik insanın içine inceden bir sızı da bırakır.
Zaten kelimenin (nostalgia) kökünde "ağrı, sızı, keder" (algia) var.
Başlangıçta "daüssıla / memleket özlemi" anlamına geliyordu kavram. Artık hatıraları mıncıklayarak geçmişe özlem duyma anlamını taşıyor.
Şimdi tam bu noktada duralım!
Nostaljinin bulanık hatıralara yaslanması anlaşılırdır.
Ama göz göre göre yalana ve küçük hesaplara dayanan nostalji mide bulandırıyor.
***

Buraya nereden mi geldim?
Hürriyet'in yapay duygusallıklar konusunda pek meşhur yazarı "Şimdi vefasızca Eski Türkiye diyorlar ya, bilin ki pırıl pırıl bir ülkeydi" diye yazmıştı da, oradan.
Neymiş?
Ecevit'in katıldığı bir TRT programıymış...
"TRT'nin militanlaşmadığı seneler"miş...
Gençler nasılsa o günlerde olup bitenleri merak etmiyorlar ya, salla gitsin!
Oysa 70'lerden başlayıp 90'ların sonuna kadar en büyük bürokrasi kavgası TRT üzerinden döndü.
Dahası da vardı...
Mafya, sokak çeteleri, siyasi cinayetler...
Grevler, lokavtlar, pazarlıkla satın alınan vekiller, vd...
Anladığım kadarıyla...
Fabrika ayarları dışarıda yapılmış bir "vantilatör" yeni dönemde "Eski Türkiye ne güzeldi" rüzgârları estirecek.
Başladılar bile...
Dört bir yandan nostaljik mesajlar yağıyor, filmler, şarkılar...
Ama geçmişin manevi ortamını ve duygular haritasını soracak olursan, sesleri çıkmaz! Çünkü bu arkadaşların öyle şeylerden haberleri yok.
Zaten bütün istedikleri Türkiye'yi "küçültmek"; geçmişteki gibi bölgesinde eli kolu bağlı ve ekonomide üç beş ailenin istediği gibi at koşturduğu bir ülkeye çevirmek!
Yine de söylemiş olayım...
Yalancının nostaljik mumu yatsıya kadar bile yanmaz, yanamaz.

**************

YÖK VAR MI, YOK MU?

YÖK var mı, yok mu?
Dünkü yazımda akademik dünyamızın 15 Temmuz hiç yaşanmamış gibi yoluna devam etmesinden ve siyaset oligarşisiyle içli dışlı halinden söz etmiştim ya...
Yazıyı okuyan eş dost kendi derdini anlattı!
Anladım ki, iş gelip umutsuzluk sınırına dayanmış.
Mevki/ makam hırsı ve örtülü Fetö ilişkileri bitirmiş akademiyi.
(Bazı rektörlerin eskiyi sürdürme ısrarı çok ilgi çekici!) Ya şu doçentlik konusu?
Hani yeni yılda bu konu bir karara bağlanacaktı?

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.