Kongreye doğru...
İki adam uçaktayken içlerinden biri kapıyı açıp gayet güven içinde kendini bırakmış.
Onu gören diğeri de hiç düşünmeden atlayıvermiş.
İlki yere sağ salim ayaklarının üzerinde inmiş, diğeri ise çakılmış.
Çünkü ilkinde fazladan bir şey var. İkincinin kendini aşağıya bırakırken üzerinde olmadığını unuttuğu şey...
Paraşüt.
AK Parti 2002'den bu yana her seçimde siyasi rakiplerini bu "artı"sı sayesinde alt etti.
Havada dev gibi açılıp yüksek basınca karşı koyan ve ağırlığı hafifleten paraşütü sayesinde sağ salim ayaklarını basarken, rakipleri birer birer yere çakıldı.
O paraşüt millettir.
Milletin çok uzun yıllar sessiz kalmaya itilmiş ve siyaseten "tecessüm" etme imkânı bulamayan kesiminin AK Parti'yi sahiplenmesidir.
Cumhurbaşkanı partisine geri döndü.
Dünyanın karıştığı, ülkenin ciddi tehditlerle karşı karşıya olduğu bir dönemin tam ortasında AK Parti 2019 hedefine hazırlanmak üzere olağanüstü kongreye gidiyor.
Ama çok sorun var ve yokmuş gibi yapmak teşkilatı yanıltır, yazık olur!
Dün gündelik hır gürün diline kapılmadan siyaset sosyolojisinin "serin" kalıplarıyla yazdım. Artık "siyaset oligarşisi" ile de mücadele etme zamanı geldi.
Teşkilat, eski siyaset seçkinleri sınıfının her parti gibi AK Parti'de de var olma inadına karşı tahkimatını kuvvetlendirmek zorunda.
Asıl önemlisi ise...
Milletle parti arasındaki güçlü bağdır. O bağın yıpranan, hırpalanan yerlerinin sağlamlaştırılması için kafa patlatılmalı, emek harcanmalıdır.
21 Mayıs kongresi bu bakımdan siyasi tarihte özel bir yere sahip olacak.
KLİŞELERLE NEREYE KADAR?
Olayların doğal akışı içinde hepimiz uluslararası ilişkiler üzerine yazmaya başladık.
Fakat bakıyorum...
Medyanın çoğu kalemi yeni gelişmeleri ya detaylarda boğularak izliyor ya da dünyanın derin bir değişim içinde olduğundan habersiz gibiler.
Mesela o meşhur "İsrail ve ABD bölgede bize mecbur" kalıbı hiç revize edilmeden varlığını sürdürüyor.
60 yıllık bir kalıp nasıl olur da hiç sorgulanmaz?
Bir kere bölgedeki kontrollü kaosun nedenlerini, yeni Mısır'ı ve Ürdün'deki ilginç gelişmeleri hesaba katan yok.
Dahası, belli ki Batı'da Birleşik Arap Emirlikleri'ne "Yeni İsrail" dendiğinden ve bunun nedenlerinden haberdar değiller. Oysa çok önemli.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Haftanın notları: Budur! (04.05.2024)
- Eğitime dair tarihsel ve güncel masallar (03.05.2024)
- Geçen yüzyıla bakmak... Ama nasıl? (02.05.2024)
- Çocuklar bizden ne öğreniyor? (30.04.2024)
- Soykırımı değil, kendi baş ağrılarını durdurmak istiyorlar (29.04.2024)
- Güllerin içinden geçmeyen yollar (28.04.2024)
- Haftanın Notları: Uygarlığın köpek dişleri (27.04.2024)
- İktisat değil, insan... (26.04.2024)
- Ana muhalefet için gelecek nasıl gelecek? (25.04.2024)
- Bu ‘ego’larla nereye? (23.04.2024)