Yeni bir vizyon ve enerjiye ihtiyaç var
Bu söyledim hem iktidar, hem de muhalefet kanatları için geçerli.
İktidarın siyasetçileri ve iktidara yakın medya hâlâ Kılıçdaroğlu'nun kışkırtmalarına karşı halka laf anlatmaya çalışıyorlar.
Oysa halk kimin ne olduğunu gayet iyi biliyor. Dert etmeye gerek yok!
Muhalefete gelince...
Herhalde bilmem kaçıncı yenilgisi için 2019'da Kılıçdaroğlu'nu Cumhurbaşkanlığı'na aday göstermeye kalkışmayacaklardır. O halde yeni yönetim sistemine uygun bir adaylık çalışmasını şimdiden başlatmaları daha doğru olmaz mı?
Milat.
Bir doğum yani.
Ancak unutmamak gerekir ki, bu çocuk gerçek karakterine 2019 genel seçim- leriyle kavuşacak. O halde herkes için yeni bir vizyon ve taze bir enerjiye ihtiyaç var.
Haydi diyelim ki, muhalefet bir süre daha Kılıçdaroğlu'nu arkasından iten güçlerin ortalığı bulandıran söylemlerine mahkûm kalacak.
Fakat AK Parti kadroları eğer vizyonunu ve enerjisini yenilemeye yanaşmayacaksa...
Yeni döneme "bugüne kadar böyle getirdik, bugünden sonrası da aynen devam" mantığıyla yaklaşacaklarsa...
İşte o olmaz!
Bire bir konuşmalarda...
Yeni anayasanın referandumdan zaferle çıktığını; yeni bir yönetim sistemine geçildiğini henüz tam idrak edemediğini düşündüğüm partililerle karşılaşıyor ve şaşırıyorum.
Şimdilik bu kadar söyleyeyim, anlayın!
DÜNYA.. HIZ... MACRON
Biliyorsunuz, dünya için sık sık "aşırı süratten bariyerlere bindirmezse, iyi!" diye yazıyorum.
Tabii böyle diyerek basmakalıp bir laf oyunu yaptığımı düşünenleriniz de oluyordur.
Sanırım, derdimi en iyi anlatabilecek şeylerden biri geçtiğimiz pazar gerçekleşti.
Fransa Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ilk turunda ipi Emmanuel Macron göğüsledi.
Daha bir yıl önce kimsenin aklından geçirmediği bir aday.
Bakanlık yaptığı 2014-16 yılları arasında kamuoyunda bir iz bırakamamış.
Bir partisi yok. Seçim için oluşturduğu En Marche'nin (Yürüyüş hareketi) üzerinden bir yıl bile geçmedi.
Fransa için bir ilk.
Ve Macron büyük ihtimalle 7 Mayıs'taki ikinci turdan Cumhurbaşkanı olarak çıkacak.
Hızı düşünebiliyor musunuz?
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Haftanın notları: Budur! (04.05.2024)
- Eğitime dair tarihsel ve güncel masallar (03.05.2024)
- Geçen yüzyıla bakmak... Ama nasıl? (02.05.2024)
- Çocuklar bizden ne öğreniyor? (30.04.2024)
- Soykırımı değil, kendi baş ağrılarını durdurmak istiyorlar (29.04.2024)
- Güllerin içinden geçmeyen yollar (28.04.2024)
- Haftanın Notları: Uygarlığın köpek dişleri (27.04.2024)
- İktisat değil, insan... (26.04.2024)
- Ana muhalefet için gelecek nasıl gelecek? (25.04.2024)
- Bu ‘ego’larla nereye? (23.04.2024)