Hayaller gider, hatıralar geri dönerken...
AZALMAK. Çok şey öğrenip ne kadar az düşünürüz. Ne çok şey düşünüp ne kadar az severiz. Sevdiklerimiz sevileceklerin sayısından ne kadar azdır. Böyle böyle azalır, daralır, sıkılır, sıkışır, küçülürüz.
BİREY. Bencilliğini "özgürlük"; yalnız bırakılmışlığını "bağımsızlık" olarak adlandırmış. Haklarını her şeyden üstün tutuyor ki, haksızlık yapabilsin! Basbayağı alçağın teki ama bunu bilmiyor. Her karşılaşmamızda, "birey olma, biraz insan ol" diyorum ona.
ÇEKİRDEK AİLE. Yok öyle bir şey! Modern bir yalan. Anne, baba ve çocuk aile olmaya yetmez. Bu olsa olsa meyve (yani büyükanne ve büyükbabaların sürekli varlığı) kuruyup gittikten sonra geriye kalan çekirdektir.
İLKBAHAR. Takvimi bilmem. Aldırmam da... Ninem dünya hayatından ayrıldığından beri "cemre"leri birbirine karıştırıyorum. Halbuki çocuktum ve birlikte heyecan içinde ne güzel beklerdik; şimdi havaya, ardından suya, en son olarak da toprağa düşecekler... Artık ilkbahar bana birden bire geliyor. Dışarı çıkıyorum, bir bakıyorum ki sokaklar renkli sularla yıkanmış gibi. O zaman anlıyorum. Bir şey daha itiraf edeyim mi? Bazı yıllar gelmediği oluyor. Geçen yıl mesela, gelmedi. Bazen de hüzünle geliyor. Çünkü onca ışıltılı renkle ne yapacağını bilemiyorsun.
MUTLULUK. Eskiden ne güzeldi! Sevindiğimiz ve zamanın varlığını unuttuğumuz her "an"ımızı mutluluk sayıyorduk. Popüler kültür onu "evrensel bir mesaj ve proje" haline getirdiğinden beri artık üzerimizdeki lanet! Şimdi kesinkes mutsuzuz.
YAŞLANMAK. Hayallerin birer birer çekip gitmesi, hatıraların durmadan birikmesi... Yeni hayaller yerine hatıralara çeki düzen verip (hatta süsleyip) geri çağırmak... Aslında buna "yaşamak" da diyebiliriz. Uzadığında "yaşlanmak" oluyor.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Haftanın notları: Budur! (04.05.2024)
- Eğitime dair tarihsel ve güncel masallar (03.05.2024)
- Geçen yüzyıla bakmak... Ama nasıl? (02.05.2024)
- Çocuklar bizden ne öğreniyor? (30.04.2024)
- Soykırımı değil, kendi baş ağrılarını durdurmak istiyorlar (29.04.2024)
- Güllerin içinden geçmeyen yollar (28.04.2024)
- Haftanın Notları: Uygarlığın köpek dişleri (27.04.2024)
- İktisat değil, insan... (26.04.2024)
- Ana muhalefet için gelecek nasıl gelecek? (25.04.2024)
- Bu ‘ego’larla nereye? (23.04.2024)