Bir de sizin şapşallığınızı çekmeyelim!
Terörden yakınmak ile toplumda sistemli biçimde panik duygusu yaratmaya çalışmak bambaşka şeyler.
İkincisi teröristin gayesine hizmet etmektir.
Bunun tartışması falan yok. Net.
Ama ne oluyor?
İnsanları terörize etmek, evlerine kapamak, iş düzenini bozmak için üretilmiş birbirinden gerzekçe söylentiler kulaktan kulağa, cepten cebe yayılıyor.
Kim yapıyor bunu?
Pek kültürlüyüm, pek okumuş yazmışım, dünyayı en iyi ben bilirim, acayip çağdaşım, aman da aman diye ortalarda dolaşanlar yapıyor.
Abuk sabuk bir metin uyduruyorlar;
"19 veya 29, o da yetmediyse 39 farklı noktaya bomba konuldu ihbarı" diye bir metin.
O kadar ki, İstanbul'da tehlikede olmayan tek bir semt bırakmıyorlar.
Sonra bunu malum sosyal kesimin Facebook ve WhatsApp hesaplarına servis ediyorlar.
Ondan sonrası kolay.
Çünkü bizim beyaz okumuşlarımız dünden hazır!
Ya işleri tıkırında ya da geçen on yılda imtiyazlarını kaybedip boğazlarına kadar nefrete batmışlar.
Memlekette iş düzeni bozulurmuş, çalışanlar mahvolurmuş, umurlarında mı?
Hemen bu metni alıp benimsiyor, eş dosta aktarmaya başlayarak viral bir kampanyaya çeviriyorlar.
Sonra etrafa telefon etmeler başlıyor.
Gülüyorsun, saçmalamayın yahu, diyorsun.
Cevap şöyle: "Ama polis alarma geçmiş!" Yahu polis aylardır alarmda zaten!
Terör tehdidi sürecek mi?
Sürecek.
Türkiye dört yandan saldırı altında mı? Evet!
Bir de siz çıkmayın kardeşim...
Millet sizin küçük hesaplarınızı ve şapşallıklarınızı çekmeye mecbur mu?
Yapmayın!
OPERASYON YEMEK!
Bir çift sözün, bir bakışın dakikalar boyu sürdüğü yerli tv dizileriyle pek aram yok.
Fakat mesleki merakla ara sıra reyting listelerine göz gezdiririm.
Son kez baktığımda, içimden "bakmaz olaydım!" diye geçirdim.
Çünkü "operasyon yemek" diye bir tabir vardır ya, sanırım tam öyle bir haldeyiz.
Neden mi?
Salih Tuna ve Fuat Uğur da geçenlerde ayrıntılarıyla yazdılar.
Kanal D'de yayınlanan "Vatanım Sensin" ve ShowTV'de yayınlanan "İçerde" dizileri kritik özelliklere sahipler.
İki dizinin de senaristleri yıllarca Fetö televizyonlarına çalışmış kişiler.
Belli ki, yapımcılar işin bu yanına dikkat etmemişler.
Bu iki diziyi dikkatle takip eden tanıdıklarım senaryolarında fena halde insanı şüpheye düşürecek ipuçları bulduklarını söylüyorlar.
Peki geçen haftaki reytingler ne diyor, onu da yazayım mı?
İki dizi de totalde birinci çıkmışlar.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Güllerin içinden geçmeyen yollar (28.04.2024)
- Haftanın Notları: Uygarlığın köpek dişleri (27.04.2024)
- İktisat değil, insan... (26.04.2024)
- Ana muhalefet için gelecek nasıl gelecek? (25.04.2024)
- Bu ‘ego’larla nereye? (23.04.2024)
- Aynada kendimize bakmaya sıra gelecek mi? (22.04.2024)
- Geçiştirilen geçmiş ve gelecek (19.04.2024)
- Tam o noktadan başlayın! (18.04.2024)
- Sahnedeki denge bozulur mu? (16.04.2024)
- Bayram tatilinde halk dersleri (15.04.2024)