Klişelere dikkat! Açıklıyorum derken, kapatmayın!
Bilenler, yaşayanlar, tanıyanlar anlatacak.
Bana kalırsa henüz yeterince anlatılmadı bile...
Hem örgütün elebaşısı, hem de yapısı hakkında bilinenler iyice ortaya dökülmeli ki, sonrası için ibret ve tedbir imkânımız olsun.
Ama şunu iyi bilmeliyiz...
Klişeler öldürücüdür!
Kolaycılık bir çuval inciri berbat eder.
Basit meraklarımızı gıdıklayan kimi şeyler vardır ki, bilgilenmemizin yollarını tıkar.
Üstelik bazen açığa vurulan kimi şeyler esas karanlığı örter.
Anlayacağınız...
Bir grup "feda robotu"nun darbe girişimini, örgütün acımasızlığını ve arka planını tv'lerde saatlerce köpürtülen "zaten hepimizi falakaya yatırırdı, çok gaddardı" hatıralarıyla kavrayamayız.
Tersine iş gerçeklikten çıkar, masala döner.
Bilirsiniz aslında...
Mesela mahalleden biri korkunç bir cinayet işler.
Mahalleli gelen gazetecilere ve polise "aslında halim selim biriydi" der; annesine sorulur; "evladım başı önünde, sessiz bir çocuktu, anlayamıyorum" diyerek dövünür.
Sonra böyle böyle konu kapanır.
Adamın aslında cani ruhlu olduğu için etrafıyla sıcak ilişkiler kurmadığını; kafasında sürekli kötülük kurgulamanın onu "sessiz" kıldığını fark edemez ve benzer cinayetleri önleme imkânımızı da kaybederiz.
FETÖ konusunda bu tuzağa asla düşmemeliyiz!
Kaldı ki, şimdi binlerce insan bu yapıyla ilişkisi nedeniyle kurumlardan tasfiye ediliyor.
Onları da mağduriyet bilincine saplanmak yerine nasıl bir batağa battıklarını anlamaya yöneltmek zorundayız. Hatalarıyla yüzleşmezlerse, yeni sosyal sorunlar ortaya çıkacaktır.
Olmaz! Olamaz!
Bu yaklaşıma şiddetle karşı çıkıyorum.
Birincisi, şizofreni tanısı koyulmuş insanlara ayıp, günah!
İkincisi, böyle diyen kafalarla hiçbir şey aydınlatılmaz, ancak olup bitenlerin üstü kapanır.
Elbette "kült"lerin (uyduruk inanç gruplarının) liderlerinin birtakım ruhsal sapmaları, tuhaflıkları olur.
Fakat arkadaşlar gizemli bir tv dizisinden falan söz etmiyoruz ki...
Kırk yıllık bir örgütlenmeden söz ediyoruz. Nüfuz ticaretinden, muazzam bir servet birikiminden, soru çalma ve hırsızlık gibi işlerden, paralel devlet yapılanmasından ve en nihayetinde 15 Temmuz'a yol açan bir terör dalgasından söz ediyoruz.
Aman ha!
İşin bu tarafını sakın gözden kaçırmayın!
Kısa bir ara...
Çok bunaldım sanırım. Yıllık iznimin kısacık bir bölümünü kullanmak üzere sizden de izin istiyorum.
Cuma günü yine burada, bu köşede olacağım inşallah!
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Haftanın notları: Budur! (04.05.2024)
- Eğitime dair tarihsel ve güncel masallar (03.05.2024)
- Geçen yüzyıla bakmak... Ama nasıl? (02.05.2024)
- Çocuklar bizden ne öğreniyor? (30.04.2024)
- Soykırımı değil, kendi baş ağrılarını durdurmak istiyorlar (29.04.2024)
- Güllerin içinden geçmeyen yollar (28.04.2024)
- Haftanın Notları: Uygarlığın köpek dişleri (27.04.2024)
- İktisat değil, insan... (26.04.2024)
- Ana muhalefet için gelecek nasıl gelecek? (25.04.2024)
- Bu ‘ego’larla nereye? (23.04.2024)