KENDİMİ şanslı hissediyorum.
Sadece digital çağın başlangıcını görebilecek bir nesilden olduğum için tabii. İlerleyen dönemde yaşanacak korkunç savaşlar, çatışmalar ve teknolojinin getireceği baş döndürücü devasa gelişmelerin tam ortasında bulunmayacağım için çok mutluyum. Öyle bir kaotik dönemde yaşamak asla istemezdim.
Artık Davos gibi ünlü toplantılarda devlet başkanlarına, askerlere, istihbarat başkanlarına geleceğin dünyasında insanların nasıl hackleneceği anlatılıyor.
İnsan düşüncelerinin çözüldüğü, yolda yürüyen birinin şalter indirilerek nasıl off hale getirileceği ballandırılarak aktarılıyor.
BAE önceki gün Fransa'da yapay zeka teknolojileri için 50 milyar dolarlık yatırım yapma anlaşması imzaladı. S.
Arabistan 500 milyar dolarlık "Neom" adı verilen yeni bir teknoloji ve yapay zeka şehri kuruyor.
Bu alana bugüne kadar yüzlerce milyar dolar harcayan Çin 10 gün önce, önümüzdeki beş yıla yönelik yapay zeka endüstrisini desteklemek için 1 trilyon yuan (yaklaşık 138 milyar dolar) yatırım yapacağını duyurdu.
ABD'nin yeni Başkanı Trump, Yapay Zeka teknolojilerine 500 milyar dolar yatırım yapacaklarını ilan etti. İnsansı robotlar geliştiren Amerikan şirketi Figure AI'ın CEO'su Brett Adcock, Çin'e karşı önümüzdeki dört yıl içinde 100 bin insansı robot ordusunun kurulacağını açıkladı.
Kısa bir süre içinde dünyayı robotlar saracak. Kiliseye gidip duvara asılı Hz. İsa heykeli önünde dua eden Hıristiyanlar yakın bir gelecekte evlerine konuşan Hz. İsa robotu alıp ona tapacaklar.
Buda heykellerine tapan Budistler, konuşan Robot Buda önünde diz çöküp onunla söyleşecek.
"Tanrı benimle konuştu" diyerek gözyaşı dökecek. Birçok ülkede "Tanrı robotlar" mağazaları açılıp satışa sunulacak. Mustafa Kemal'e benziyor diye instagramda bir adamın canlı yayınında milyarlar yağdıran Kemalistler, bu defa onun tıpatıp aynını robot olarak alacak.
Mustafa Kemal'in mumya heykeli ile sohbet eden, konuşan ama bir cevap alamayan Kemalistler, yakında evini onun robotuyla doldurup ağlayarak diyaloğa girecek ve cevap alınca hıçkırıklara boğulacak.
Dedik ya bambaşka bir dönem geliyor.
ABD derin devleti digital çağın korkunç silahlarını ve gelirini, bunun getireceği gücü küresel sermayenin eline bırakmamak için Elon Musk'ı kadroya aldı ve Trump'ın sağ kolu yaptı.
Yapay zeka alanında çalışmalar yapan Facebook'un sahibi küreselci Zuckerberg'i de söküp aldı. Onu da bu kareye dahil etti. Küresel sermaye bu oluşumun kaybettirebileceği trilyonlarca doları gördüğü için çılgına döndü. İlk saldırıyı ellerindeki Time dergisi ile yaptılar.
Kapağında, Beyaz Saray'daki Trump'ın koltuğuna Elon Musk'ı oturtup, gerçek başkan olarak teknoloji kralını gösterdiler. Hedef Trump ile Musk'ın arasını fitne sokarak bozmaktı.
Trump bu saldırıyla ilgili gülüp "Öyle bir dergi mi var" diyerek önce dalga geçti. Ardından "Musk muazzam başarılı işler çıkarıyor" diyerek, fitneci küreselcilere cevap verdi. Daha digital çağ tam başlamamışken, bunun getireceği gücü elde etme savaşları tavan yaptı.
İnsansız hava-kara ve deniz araçlarından sonra şimdi insansız ordular geliyor. Bu orduları kim yönetecek, kim kontrol edecek? Dünya nasıl bir sisteme evrilecek? Bu soruların net cevabını şu an kimse veremiyor.
Böyle bir ortama Türkiye de seyirci kalmıyor. Yapay Zeka çalışmaları hızla devam ederken, Savunma Sanayii teknolojileri de insansız araçlar üzerine muazzam bir yoğunluğa giriyor.
Bu alanda Aselsan'dan tutun, TUSAŞ'a, Baykar'a kadar devasa şirketlerimiz dünya arenasında kendisine yer buluyor.
Yapay zeka üzerine binlerce Türk mühendisi ile gece gündüz çalışan muazzam bir ordu kuruldu. O yüzden teknolojiye ve Savunma sanayiimize yaptığımız her yatırım, birilerini deliye döndürüyor.
İçerideki kullanışlı elemanları ile dünyadaki rakipleri ile rekabete giren şirketlerimize saldırıyorlar.
İtibarsızlaştırmak için kendilerini yırtıyorlar. Bu zavallılara aldırış etmeden Türkiye yatırımlarını daha da büyütmeli.
Milyonların buluştuğu yazılım ordusu daha da ileri götürülmeli. En büyük meselemiz bu olmalı.
Bizim muhalefet her yaptığımıza "Maket bunlar" diyeceğine, "Niçin daha fazlasını yapmıyoruz" diye sorgulamalı. Olması gereken bu. Ancak bunu yapabilirler mi?
Asla! Çünkü hala yanan otobüsleri söndüremiyorlar, yürüyen merdivenleri yürüyemez hale getiriyorlar.
"Arıtma tesisi temel atmama töreni" bile yapan ve Marmara'yı müsilaja boğan, İzmir'i kanalizasyona çeviren bir muhalefetimizden bahsediyoruz. O yüzden Başkan Erdoğan'ın "Bizim icraatlarımıza senin hayallerin bile ulaşamaz Ekrem" cümlesi çok anlamlar ifade ediyor.
Digital çağda bu muhalefetin iktidar olduğunu düşünmek bile istemiyorum. Aman Ya Rabbi!