A Haber’de uzman isimden çarpıcı yorum: Hindistan'ın terör bahanesi patladı! “Hiçbir delil yok”

Hindistan ile Pakistan arasında yaşanan çatışmalarda 45 kişi hayatını kaybetti. Terör saldırısıyla ilişkilendirilen olaylara dair Hindistan'ın öne sürdüğü iddialar, somut delil yetersizliği nedeniyle tartışma konusu oldu. Konuya ilişkin A Haber canlı yayınında çarpıcı açıklamalarda bulunan Gazeteci Mete Sohtaoğlu, Hindistan’ın terör saldırısında öne sürdüğü argümanları kanıtlayamadığını belirterek, “Saldırıyı yapanların kimliklerine dair ortada hiçbir delil yok. Şimdiye kadar ne bir ceset, ne bir silah, ne de yakalanan bir kişi gösterildi” dedi.
6 Mayıs gecesi Hindistan ve Pakistan arasında başlayan sıcak çatışmalarda toplamda 45 kişinin yaşamını yitirdiği bildirildi. Çatışmaların arka planında yer alan terör saldırısıyla ilgili Hindistan'ın ortaya attığı iddialar ise kamuoyunda büyük yankı uyandırdı. A Haber canlı yayınına katılan gazeteci Mete Sohtaoğlu, Hindistan'ın saldırgan tutumunun ardındaki gerekçeleri değerlendirdi. Sohtaoğlu, Hindistan'ın saldırıyı gerçekleştirdiğini öne sürdüğü kişilere dair hiçbir somut delil sunmadığını belirterek, "Ne bir ceset var, ne bir silah, ne de yakalanan bir kişi. Ortada yalnızca iddialar dolaşıyor" ifadelerini kullandı.
ORTADA NE DELİL VAR NE DE BİR BİLGİ
Hindistan'ın saldırıya uğradığını iddia ettiği olayla ilgili olarak kamuoyuna açıklanan 10 kişilik bir listeden bahsedildiğini belirten Sohtaoğlu, Hindistan'ın bu kişilerin saldırı yapılan bölgede turist olarak bulundukları iddia edilse de bunun doğru olmadığını belirtti. Sohtaoğlu, "Çünkü saldırının gerçekleştiği bölge, Pakistan sınırına yaklaşık 400 kilometre uzaklıkta, aynı zamanda Hindistan ordusu ve istihbarat mensuplarının aileleriyle birlikte hafta sonları dinlenmek için kullandığı bir sayfiye alanı. Yani buraya gelenlerin çoğu asker ya da güvenlik birimlerine mensup kişiler ya da onların yakınları.
Açıklanan 10 ya da 16 kişilik listede sivil kişiler de olabilir. Ancak önemli olan şu: Bu listeyi Hindistan hâlâ resmî olarak açıklamadı. Ölenlerin kimlikleri, hangi statüde oldukları gibi bilgiler kamuoyuyla şeffaf biçimde paylaşılmış değil" diye konuştu.
FOTOĞRAF: EKRAN GÖRÜNTÜSÜ
O İSİM TEYİT DOĞRULANMADI
Hindistan'ın günlerdir Pakistan'ı saldırıdan sorumlu tuttuğunu bunun akabinde ise 6 Mayıs gecesi çatışmaları başlattığını belirten Sohtaoğlu, "Şimdiye kadar Pakistan vatandaşlarına dair yalnızca bir isim verildi. Pakistan ise bu ismi doğrulamadı; bu kişinin varlığı teyit edilemedi. Hindistan'ın iddiasına göre saldırıyı gerçekleştiren grup dört kişiden oluşuyor: İki Pakistanlı, bir Keşmirli ve kimliği gizli tutulan bir başka kişi. Fakat bu dört kişilik sözde saldırgan gruba dair ortada hiçbir delil bulunmuyor.
"SALDIRGANLARA DAİR HİÇBİR FİZİKİ BULGU YOK"
Hindistan'ın geçmişte benimsediği bir sergileme geleneği vardır: Eğer bir saldırgan yakalanır ya da etkisiz hale getirilirse, silahlarıyla, cesetleriyle, pasaportlarıyla birlikte kamuoyuna gösterilir. Ancak bu olayda şimdiye kadar ne bir ceset, ne bir silah, ne de yakalanan bir kişi gösterildi. Yani ortada saldırganlara dair hiçbir fiziki delil yok. Hindistan tarafı bu konuda herhangi bir şey sunmuş değil" diyerek durumun karışık olduğunu resmi açıklamaların ise şeffaf olmaktan uzak olduğunu bildirdi.
FOTOĞRAF: EKRAN GÖRÜNTÜSÜ
SALDIRI İÇİN BAHANE ARACI…
Doç. Dr. Ali Fuat Gökçe, Hindistan'ın saldırılarını meşru göstermek için terör grupları bahanesinin arkasına saklandığını belirten Askeri Stratejist Doç. Dr. Ali Fuat Gökçe, şöyle konuştu:
Hindistan, fırlattığı füzelerle "terör örgütü gruplarını hedef aldığını" iddia ediyor. Ancak bu saldırılarda toplamda 31 kişi hayatını kaybetti. Bu noktada Hindistan'ın, saldırılarını meşru göstermek için kullandığı yöntemin aynısını daha önce İsrail'de de gördük. İsrail de benzer şekilde, Gazze'de ve Beyrut'ta sivil yerleşim alanlarını hedef alarak "teröristleri temizlediğini" ileri sürmüştü. Sivilleri hedef alarak terörle mücadele gerekçesi sunmak, bu ülkeler tarafından sıkça kullanılan bir taktik hâline geldi.
FOTOĞRAF: EKRAN GÖRÜNTÜSÜ
İSRAİL'DEN HİNDİSTAN'A SALDIRI DESTEĞİ!
İsrail'in Hindistan'a verdiği desteğin oldukça dikkat çekici olduğunu belirten Gökçe, "İsrail'in büyükelçiliğinden yapılan açıklamada, 'İsrail, Hindistan'ın kendini savunma hakkını desteklemektedir. Teröristler, masumlara karşı işledikleri iğrenç suçlardan saklanabilecek bir yer olmadığını bilmelidir' denilerek Hindistan'ın askeri eylemleri açıkça savunuldu.
Ancak dikkat edilmesi gereken bir diğer husus var. Hindistan, 22 Nisan'daki saldırılar öncesinde bir direniş grubunun kendilerine saldırdığını ve 26 kişinin hayatını kaybettiğini ileri sürüyor. Fakat bu tür saldırıların sürekli bir tehdit oluşturmadığını ve uzun süredir böyle bir olay yaşanmadığını biliyoruz. Buna rağmen Hindistan'ın cevabı, doğrudan füze saldırılarıyla oldu. Bu da saldırının boyutuyla verilen tepki arasında ciddi bir orantısızlık olduğunu gösteriyor" ifadelerini kullandı.
HİNDİSTAN'IN TEMEL AMACI NE?
Hindistan'ın gerginliği tırmandırmasındaki temel amacına yönelik soru soran Gökçe, "Eğer gerçekten ortada bir terör tehdidi varsa, Hindistan neden bu kadar gerginliği tırmandıracak, hatta su kaynaklarını kesecek kadar ileri giden adımlar atıyor? Bu tepkiler yalnızca bir karşılık değil, daha geniş bir jeopolitik ajandanın sinyalleri olabilir mi? İşte bu noktada kafamızda ciddi soru işaretleri oluşuyor" diye konuştu.
