A HABER GALERİ
KADEM’den İstanbul Sözleşmesi açıklaması
İstanbul Sözleşmesi toplumun geniş kesimlerinde tartışma konusu oldu. Sözleşmenin kadın haklarını koruduğu, kadına yöneliş şiddetin önüne geçtiğini savunanlar olduğu gibi toplumun temel taşı olan aile yapısına zarar verdiğinin altını çizenler de var. Kadın ve Demokrasi Derneği KADEM bir açıklama yaparak 16 maddede İstanbul Sözleşmesi'nin neleri kapsadığını anlatmış.
- 4
- 20
![KADEM’den İstanbul Sözleşmesi açıklaması](https://iaahbr.tmgrup.com.tr/621473/0/0/0/0/0/0?u=https://iahbr.tmgrup.com.tr/album/2020/08/01/kademden-istanbul-sozlesmesi-aciklamasi-1596280689985.jpg&mw=730)
SADECE KADINLARI DEĞİL TÜM AİLE FERTLERİNİ KORUYOR
3. İstanbul Sözleşmesi ve 6284 Kanunu ile kadınların kanunları kendi çıkarları doğrultusunda kullanabilecekleri yönündeki iddialar gerçeği yansıtıyor mu?
Öncelikle belirtmek gerekir ki bahsedilen iki düzenleme de sadece kadınları kapsamına almaz. Erkekler de dahil tüm aile fertleri -özellikle çocuklar- bu düzenlemelerin koruma kapsamına dâhildir ve bu durum hem İstanbul Sözleşmesi hem de 6284 sayılı kanun metinlerinde açıkça belirtilmiştir. Düzenlemelerden faydalanabilecek olanlar kadınlar değil, kadın ya da erkek fark etmeksizin 'mağdur'lardır.
- 5
- 20
![KADEM’den İstanbul Sözleşmesi açıklaması](https://iaahbr.tmgrup.com.tr/9b7b67/0/0/0/0/0/0?u=https://iahbr.tmgrup.com.tr/album/2020/08/01/kademden-istanbul-sozlesmesi-aciklamasi-1596280689458.jpg&mw=730)
Türkiye'de ve pek çok toplumda yaşanan şiddet vakalarından edinilen tecrübe şunu net bir şekilde göstermiştir ki; şiddet mağdurları, büyük ölçüde de kadın mağdurlar, failin ve çoğu zamanda sosyal çevrenin baskısından korkarak uzun süre şiddet vakalarını saklamaktadır. Polise veya başka bir yetkili makama başvurulması büyük çoğunlukta mağdur can korkusu yaşamaya başladığında gerçekleşir. Şiddet bu boyuta geldikten sonra ise her geçen dakika mağdurun aleyhine işler. Bu sebeple koruma başvurusu durumunda, delillendirme zaman alacağından akut bir tedbir olarak hakim, şiddet mağduru lehine tedbir kararına hükmedebilmektedir. Bu kararın Ceza Yargılamasıyla bir ilgisi olmadığı gibi, hiçbir şekilde gözaltına alınma vb anlama da gelmemektedir. Aleyhine tedbir kararı verilen tarafa, hükmedilen tedbir kararına itiraz hakkı tanınmaktadır. İddia olunan mağduriyetin gerçekleşmediğini mahkemeye ispat eden kişi hakkında verilen tedbir kararı anında kaldırılmaktadır. Ayrıca verilen bu tedbirler kişilerin siciline işleyen kayıt niteliğinde değildir. Sadece şiddet tehlikesinin bertaraf edilmesini amaçlamaktadır.
Her yasa bir şekilde suistimal edilebileceği gibi bu düzenlemenin de suistimal edilme durumu bir kişinin evden uzaklaştırılmasıyla sonuçlanır. Bu bir mağduriyet olmakla birlikte diğer tarafta eğer her ihbar ciddiye alınmazsa oluşabilecek yaralanma ve can kaybının yaşatacağı mağduriyet ilkiyle kıyaslanamayacak derecede kritiktir.