A HABER GALERİ
Bilim insanları şaşkın! İlk insanların yok olmasındaki büyük sır...
Bilim insanları, ilk insanların yok olmasındaki büyük sır ile ilgili şaşkına döndü. Yapılan araştırmalarda Modern insan Afrika'dan çıkıp Avrupa'ya geldiğinde onlara bulaştırılan hastalıklarla yok oluşlarını hızlandırmış olabileceği iddia edildi. İşte Neandertaller ile ilgili iddialar.
Cambridge Üniversitesi'nden Charlotte Houldcroft ile Oxford Brookes Üniversitesi'nden Simon Underdown'a göre, günümüz insanında en yaygın olan Neandertal DNA'sının bazıları hastalıklara karşı savaşta rol oynuyor.
Bu ise modern insanla Neandertaller Taş Devrinde karşılaştığında, hastalığa neden olan mikroplarla savaşmanın yaşamın normal bir parçası olduğunu gösteriyor.
TARIMLA GELEN HASTALIKLAR
Ayrıca birçok mikrobun modern insanda ne zaman hastalığa yol açtığını anlamak için genetik kökenleri incelendi. Başlangıçta birçok mikrobun 8 bin yıl önce, tarım ve evcil hayvan besiciliğine geçildikten sonra hayvanlardan insanlara yayıldığı sanılıyordu.
Genetik veriler 50 bin yıl önce Neandertallerin sayısının zaten az olduğunu gösteriyor. Her biri 15-30 kişiden oluşan Neandertal toplulukların hastalığa neden olan mikroplarla karşılaşması onların avcılık ve toplayıcılık becerisini olumsuz etkilemiş olmalı.
Bu bulaşıcı hastalıklarla bir grubun yok olması onların genel nüfusu açısından yıkıcı sonuçlar doğurmuştur. Modern insan nüfusu artarken onların soyunun tükenmesinde bu hastalıkların da payı olmalı.
AZ GEN ÇEŞİTLİLİĞİ
"Neandertaller'in ölümünü açıklayan tek teoriyi bulacağımızı sanmıyorum; ama birkaç bin yıl boyunca onların toptan yok oluşuna neden olan birçok şeyin yaşandığını gösteren veriler çoğalıyor" diyor Houldcroft.
"Her bir Neandertal topluluğun karşılaştığı felaketlerin zamanla tek tek bunların yok olmasına neden olduğuna inanıyoruz. Bu da birçok faktörden sadece biri." İklim değişikliği faktörü zaten vardı.
Bu Neandertallerin avcılık ve toplayıcılık yaptığı ormanlık alanların büyük ölçüde azalmasına neden oldu. Neandertal genomu modern hastalıklara dair bir iz taşımıyor, ancak mikroplara karşı bağışıklık geliştiren gen varyantlarının Neandertal topluluklarda yaygın olduğunu gösteren verilerle bu hastalıkların varlığı yakında kanıtlanabilir.
"Hangi genlerin olup olmadığına bakarak doğal seleksiyon kaydını çıkarabiliriz" diyor Underdown. "Genetik kayıt ve günlük yaşamlarını canlandırma yoluyla 40 bin yıl önce atalarımızın karşı karşıya olduğu sorunları ortaya koyabiliriz."
Ayrıca henüz yayımlanmamış olan yeni bir çalışma, modern insanın uzun bir zaman boyunca başarıyla savaştığı hastalıklara Neandertallerin neden dayanamadığını açıklayabilir. Bu çalışma, hastalıklara dayanıklılık bakımından önemli rol oynayan genlerdeki genetik çeşitliliğin Neandertallerde çok düşük olduğunu gösteriyor.
Modern insanda ise bu genler çok daha çeşitli. Yani Neandertallerin bağışıklık mekanizması yeni tanıştıkları hastalıklara karşı çok zayıftı.Başka bir deyişle, Neandertallerle modern insanlar karşılaştığında birbirine çeşitli hastalıklar bulaştırdıysa da, modern insanlar yeni hastalıklara karşı onlardan daha iyi bağışıklık geliştirebilmişti.
Başka bir deyişle, Neandertallerle modern insanlar karşılaştığında birbirine çeşitli hastalıklar bulaştırdıysa da, modern insanlar yeni hastalıklara karşı onlardan daha iyi bağışıklık geliştirebilmişti. Araştırmayı yürüten Pennsylvania Devlet Üniversitesi'nden George Perry, bu çalışmanın insanın evriminde bulaşıcı hastalıkların oynadığı önemli rolü ortaya koyduğunu söylüyor.
"İnsan toplulukları uzun süre birbirinden ayrı kalmışsa hastalıkları da farklı gelişir. Sonra bu topluluklar bir araya geldiğinde bu hastalıkları birbirine bulaştırır ve bunun da nüfus üzerinde etkisi olur." Öyle görünüyor ki Neandertaller modern insan kadar iyi bir genetik donanıma sahip olup bu hastalıklarla savaşmayı başaramadı.
Almanya'nın Wuppertal kentinde Neandertal Müzesi bulunuyor. Müzeyi gezmeye başladığınızda Neandertal ile ilgili daha önce hiç duymadığınız bilgiler de edinebilirsiniz.
BİLİM İNSANLARI GENÇ KADININ FOTOĞRAFLARINA AÇIKLIK GETİREMEDİ!
Bilim insanları 1943 yılında Macaristan'da çekilen genç kadının fotoğrafı üzerinde inceleme yaptı. Dünya basınının yakından takip ettiği genç kadının fotoğrafı hakkında bilim insanları net bir değerlendirme yapamadı. İşte fotoğraflarda ortaya çıkan doğa üstü canlılar ve hayalet oldukları iddia edilen görüntüler ve niceleri...
YÜZÜ OLMAYAN KIZ
Paranormal360 sitesinde Macaristan'dan Szigeti Gyöngyi'ye ait ilginç bir fotoğraf paylaşıldı. Szigeti Gyöngyi'nin annesine ait olan bu fotoğraf, 1943 yılında babası tarafından çekilmiş. İlk bakışta kare normal görünüyor. Ancak Szigeti Gyöngyi'nin annesinin arkasında yüzü ve kolları olmayan genç bir kız var.
DANS EDEN AYI
Sandra McLachlan'a ait olan bu fotoğraf, aslında McLachlan'a bir aile dostu tarafından verilmiş. İki kadın arasında yer alan adam, 1950'lerde Ontario, Kanada'da bir huzurevine kalmaya başlamış. Kız kardeşleri de adamı ziyarete gelmiş. Fotoğrafta soldaki kadının hemen yanında bir ayı figürü yer alıyor. Huzurevindeki yaşlı adam bir dönem, Vikingler, hayvanlar ve başka şeyler gördüğünü iddia etmiş ve hastaneye kaldırılıp, tedavi edilmiş.
FOTOĞRAFTAKİ BÜYÜKANNE
Judy Herring'e ait olan bu aile fotoğrafı, Herring'in büyükbabasına ait. Herring'in iddiasına göre büyükbabası bu fotoğrafı çekildiğinde, büyükannesi de hayatını kaybetmiş. Büyükannesinin silüeti karede çıkmış.
EVDEKİ HAYALET
1930'lu yıllarda Yeni Zelanda'da çekilmiş bu aile fotoğrafında bir hayalet yer alıyor. Yıllar sonra aile üyeleri hayaleti evde birçok kez gördüklerini de iddia etti. Siyah topuzlu saçı olan ve beyaz bir elbise giyen bu hayalet, aile üyelerinin yataklarının başında bekler vaziyette görülmüş.