Maç yazınızda derbinin hakemi Mete Kalkavan'ın hatalarından bahsettiniz. Mete Kalkavan ile ilgili düşünceleriniz nelerdir? Mete Kalkavan genç ve deneyimsiz bir hakem. Ailesini bilirim. Tertemiz ve iyi niyetli bir hakem olduğundan en ufak bir kuşkum yok. Fakat yanlış zamanda Beşiktaş-Fenerbahçe maçına atandı ve büyük hatalar yaptı. Kabahat Kalkavan'da değil onu derbiye atayanlarda. Bütün dünya hakemlerine bakın. Pek tabi her hakemin bir ilk derbisi vardır. Ama o hakem derbiye çıkana kadar söz konusu takımların en az 8-10 maçını yönettikten sonra derbiye atanır. Örneğin Collina, İnter-Milan derbisine ilk olarak atandığında İnter'in ve Milan'ın diğer İtalyan takımlarıyla yaptığı düzinelerce yaptığı maçta düdük çalmıştır. Ülkemizde ben de, Doğan Babacan da, Hilmi Ok da, Cüneyt Çakır da, hatta Markus Merk de o ülkenin derbisine ilk olarak çıktığında engin bir deneyim ile çıkmıştır. Ama ne yazık ki Mete Kalkavan aslanlara yem edilmiştir. Zira Kalkavan Beşiktaş'ın sadece iki Fenerbahçe'nin ise sadece bir adet maçını yönetip çok kritik derbide düdük çalmıştır ve Fenerbahçe'nin şampiyonluk yarışında daha da geriye düşmesinde başrol oynamıştır. Hiçbir hakemin ikinci Fenerbahçe maçı derbi olamaz, derbi olmamalıdır. Üstelik eğer bu derbi lig ikinciliğini mutlak ve şampiyonluğu büyük ölçüde etkiliyorsa. HAKEM ATAMALARI YANLIŞ... Türkiye'de Cüneyt Çakır ve Fırat Aydınus gibi hakemlerimiz polis eskortu eşliğinde statları terk ederken Avrupa'da önemli maçlarda görevlendiriliyorlar. Bu farklı durumun sebebi nedir? Bu yıllardır böyle olmuştur. Benim zamanımda da, daha önce de. Bunun en önemli sebebi Türkiye'de yetenekli ve deneyimli hakem sayımızın bir elin parmakları kadar olmasıdır. Cüneyt Çakır Avrupa'nın en iyi hakemlerinden biri. Fırat Aydınus da hızla bu yolda ilerliyor. Ama Merkez Hakem Kurulu'nun zaman zaman yaptığı yanlış atamalar Türk hakemlerin Türkiye'de yönettiği maçlarla ilgili algıyı epey zedeliyor. Eski bir futbolcu MHK başkanı olmamalı Zekeriya Alp, derbi öncesi 'En çok Beşiktaş aleyhine hata yapılıyor' dedi. Alp'in bu sözleri derbiye nasıl yansıdı? Zekeriya Alp'e pazar gecesi Beyaz TV'deki programımda bu soruyu sordum. En sonunda hata yaptığını kabul etti. Bu son derece hatalı bir söylemdi. Zekeriya Alp'in düzgün adam olduğunu biliyorum. Bu lafı samimi ve safiyane bir niyetle söyledi ama bu hakemlerin bilinçaltını direkt olarak etkilemiştir. Benzeri hatayı yıllar önce devrin MHK Başkanı Ahmet Güvener de yaptı. Bir röportajında Galatasaraylı olduğunu ifade eden Güvener, bir yerde hakemleri istemeden de olsa manipüle etti. Zekeriya Alp'in şu ana kadarki performansını nasıl buluyorsunuz? Asla iyi bulmuyorum. Aslında Zekeriya Alp'in eski bir Beşiktaşlı milli futbolcu olarak hakemlerin patronu olmasını da doğru bulmuyorum. Düzgün adam olmak, iyi niyetli adam olmak başkadır. O işi layıkıyla yapabilmek başkadır. Bağıran istediği kararı çıkartıyor PFDK ve Tahkim Kurulu tamamen ayrı telden çalıyor. Bunun anlamı nedir? Bunun anlamı çok açık. Futbol Federasyonu tüm kurullarıyla zaten o koltukta hak ederek oturmuyor. Yaptıkları icraatlar Türk futbolunu ciddi anlamda sabote etmektedir. Şike kararları ortada, manasız ceza ertelemeleri ortada. Meireles'in 12 maçlık cezasının 4 maça inmesi ortada. Bağıran, pazarlık yapan maalesef Futbol Federasyonu'ndan istediği kararı çıkartıyor. Ve bunları spor kamuoyunu tahrik edercesine yapıyorlar. Geçen hafta içi Galatasaray Başkanı Ünal Aysal'la TFF Başkanı Yıldırım Demirören'in çok medeni bir öğlen yemeğiymiş gibi olan buluşması aslında provokatif bir buluşma. Bir gün sonra Fatih Terim'in cezası açıklanacakken bir gün önce yemek yemenin manası nedir? Hiç kimseye bu yemeğin medeni bir buluşma olduğunu açıklayamazlar. Ya birileri çıkıp derse ki; 'Aysal ve Demirören, Fatih Terim'in cezasının azaltılması konusunda pazarlık yaptılar.' Sonuçta futbolumuz ehil olmayan ellerde yönetiliyor. TFF kurulları vicdan azabı çekiyorlar mı çok merak ediyorum. Zira özellikle Disiplin ve Tahkim Kurulu üyeleri hukukçu. Hukuk adamı olmak demek adil olmak demektir. Hukuk adamı olmak demek aynaya bakınca gözlerini kaçıramamak demektir. Ama mevcut kurullarla ilgili çok ama çok kötü şeyler düşünüyorum. Beşiktaş, G.Saray'ı kovalayamaz Beşiktaş, F.Bahçe'yi yenerek ne elde etti? Beşiktaş Fenerbahçe'yi yenerek öncelikle ikincilik yolunda çok büyük bir adım attı. Daha önemlisi Fenerbahçe şampiyonluk yarışında çok önemli bir yara aldı. Daha da önemlisi Galatasaray cumartesi gecesi yaşadığı puan kaybını pazar geceki sonuçla ortadan kaldırdı. Beşiktaş'ın şampiyonluk şansı sizce ne kadar? Bence pazar geceki derbi sonrası Galatasaray'ın Eskişehir maçında puan kaybetmiş olmasına rağmen şampiyonluk şansı daha da arttı. Beşiktaş, Fenerbahçe gibi Galatasaray'ı ısrar ve istikrarla kovalayabilecek bir kadro yapısına sahip değil. Kısaca bugün itibarı ile en mutlu Beşiktaş gibi görünse de gizli ve gerçek mutlu Galatasaray'dır. Kocaman bir yalan! Aykut Kocaman, 'Kadroma kimse karışamaz' dedi. Kadro ve değişikliklere baktığınızda Fenerbahçe'nin kaybetmesinde Kocaman'ın etkisi yüzde kaç? Pazar geceki derbinin kaybında ben Aykut Kocaman'ın dahli olduğunu düşünmüyorum. Ama 'Kadroma kimse karışamaz' lafının da Kocaman bir yalan olduğunu düşünüyorum. Bırakın kadronun yapısına müdahaleyi, muhtemelen taktik ve oyuncu seçimine bile müdahale ediliyor. Örneğin Belhanda alınsaydı Webo ve Emre şu anda Fenerbahçe'de olmayacaktı. Böylesine bir kötü transfer politikasıyla Krasic, Meireles gibi yanlış transferlerle F.Bahçe üçüncü sıraya şükretmelidir. Beşiktaş mutlak başarılı Beşiktaş'ta bu sezon öne çıkan isimlerden Olcay'ı futbolcu olarak nasıl buluyorsunuz? Beşiktaş'ta tüm futbolcuların inanılmaz özverili ve başarılı olduklarını düşünüyorum. Belki çok kaliteli değiller. Belki yıldız statüsünde değiller ama iyi niyetle müthiş mücadele ediyorlar Aynı zamanda Fikret Orman, Ahmet Nur Çebi ve Tamer Kıran'ı da kutlamak lazım. Tabii ki Samet Aybaba'yı da. Ekonomik sorunlarla, derin olmayan bir kadroyla ikinci sıradalarsa bu, Beşiktaş açısından mutlak başarıdır. Eskişehir çok rahattı Üç maç ceza alan Terim Eskişehir'de locadaydı. Takım bir puanı zor kurtarırken bunda Terim'in sahada olmamasının etkisi var mıydı? En büyük tehlike şu: Terim'in futbol mantalitesiyle Galatasaray'ın mevcut oyuncu yapısı büyük bir tezat teşkil ediyor. Zira Terim'in temel oyun prensibi ileride basmaktır. Aslında bu çağdaş futbolun da temel prensibidir. 'Savunma forvetten başlar' lafı hikaye değildir. Ama Drogba olsun, Amrabat, Sneijder olsun hatta bir parça Burak olsun top rakipteyken etkili ve agresif değiller. Bunu Schalke maçında da yaparlarsa sonuç hüsran olur.