İsrail’in Oded Yiyon planı | Orta Doğu’da bitmeyen kan ve gözyaşı! Hangi ülkeler hedefte?
İsrail'in Gazze'de binlerce masum sivili katletmesiyle birlikte o çok bilindik "Orta Doğu'da akan kan neden durmuyor?" sorusu, bir kez daha zihinlerde beliriverdi. Bu soruya yanıt verebilmek ve Orta Doğu'da yaşananları kavrayabilmek için İsrail'in "Oded Yinon" planını anlamak gerekiyor? Nedir bu Oded Yinon planı? Neyi amaçlıyor? İşte tüm detaylar…
Ticaret yolları, petrol, doğalgaz, dini ve etnik çeşitlilik... Sahip olduğu tüm bu zenginliklere rağmen üstünde yaşayanların çoğunluğunun yoksulluk içinde olduğu, iç çekişmelerin, terörün, savaşların, akan kanın ve gözyaşının hiç eksik olmadığı bir yer Orta Doğu.
Aileler parçalandı. Çocuklar anne babalarını, anne babalar ise evlatlarını kaybetmenin derin acısını ve travmasını yaşadı. Varil bombalarıyla, kimyasal gaz saldırılarıyla, terör eylemleriyle nice can yitip gitti. Hayata tutunmak için özyurdundan kopanlar, denizde alabora olan botların altında kaybetti hayatını. Ve bugün de binlerce masum, dünyanın gözü önünde acımasızca katlediliyor Gazze'de.
Haykırışlar, feryatlar, yürekleri parça parça etti her defasında. Ve yine hep aynı soru dile getirildi tüm bu acı olaylar karşısında. "Orta Doğu'da akan kan neden durmuyor?" diye. Bu soruya yanıt bulabilmek, Orta Doğu'da huzuru, barışı ve kardeşliği hedef alan olayları anlamak için tezgahlanan sinsi ve kirli oyunun farkına varmak gerekiyor. Bunun için de işte tam da bu noktada İsrail'in Oded Yinon planını mercek altına almak gerekiyor. Ne amaçlandığını, hangi yolun izlendiğini ve hedefe ulaşmak için neler yapıldığını anlamak gerekiyor.
Oded Yinon planı, siyonist bir gazeteci ve strateji uzmanı Oded Yinon tarafından 1982 yılında hazırlandı. Projenin temel amacı; Orta Doğu'yu böl ve yönet mantığı ile Arap devletlerini küçük devletlere bölmek, İsrail'i bölgedeki en güçlü devlet haline getirerek kendine uydu devletler kurmaktı. Bunu gerçekleştirmek için kullanılacak olan araçlar da etnik ve mezhepsel çatışmalardı. Ameliyat yapılacak ülkeler ise öncelik sırasına göre Irak, Suriye, İran, Türkiye ve Pakistan olarak belirlendi.
Siyonist aktörler, vakit kaybetmeden adım adım uygulamaya başladı Yinon planını. Irak'ı askeri gücü nedeniyle büyük bir tehdit olarak görüyorlardı İsrail için. İlk oraya yöneldiler. Irak- İran savaşını başlattılar. Tam 9 yıl sürdü. İki İslam ülkesi güçlerini ve kaynaklarını birbirine karşı kullanarak onarılması güç yaralar açtıkları gibi zayıfladılar da…
Irak'ın parçalanması da İsrail'in bekası için zorunluluktu Yinon planına göre. Bu kapsamda, Musul, Bağdat, Basra ve güneydeki Şii bölgeler, kuzeydeki Sünni ve Kürt bölgelerinden ayrıldı. Böylece güçten düşürülen Irak, İsrail için tehdit olmaktan çıkarıldı. Benzer durum Suriye'de de yaşanıyor. İsrail'in güvenliği için bu ülke yıkılıyor, bölünüyor ve zayıflatılıyor. Halkı, topraklarını terk etmek zorunda bırakılıyor.
Washington ve Tel Aviv yönetimleri bölgede bütün adımlarını, "Orta Doğu'yu böl ve yönet" mantığını işleyen Yinon planına göre atıyor. Suriye'nin kuzeyinde ABD ve İsrail'e müzahir Türkiye'ye düşman bir terör devleti de işte tam da bu amaçla inşa edilmeye çalışılıyor. Türkiye tarihi birikimi, silahlı gücü ve büyüyen ekonomisi ile İran nüfusu, petrol ve doğalgazı ile Pakistan ise nükleer gücü ile İsrail'i tehdit etme yeteneğine sahip 3 devlet. Bu nedenle de Yinon planı doğrultusunda Siyonist rejim için bir tehdit unsuru olmaktan çıkarılmak isteniyor bu ülkeler.
Başkan Erdoğan, işte bu yüzden dikkat çekiyor hep bu tehlikeye. Filistin'de, Irak'ta, Suriye'de Müslümanları katledip Orta Doğu'yu kan gölüne çevirenlere karşı Müslümanları bir olmaya bu yüzden davet ediyor her seferinde.