Fenerbahçe köprüyü geçti...

Dün gece Fenerbahçe tam bir Sırat Köprüsü'nden geçti. İlk yarıda ne ofansif ne defansif olumlu bir futbol sergileyemediler. Bunun tabii ki nedenleri vardı. Birincisi Batshuayi'nin fizik açıdan düşüşte olması, ikincisi Emre Mor'un sol kulvarın yapısına uymayışı, üçüncüsü ve en önemlisi de Sivasspor'un blok halinde yaptığı iyi yerleşimli, prese özen gösterdiği takım savunmasıydı. Fenerbahçe pozisyon bulamadığı gibi iki pozisyona da Sivasspor girdi. Kaleci Altay bunlarda başarılıydı.
İkinci yarı tam bir kaosla başladı. Batshuayi tahmin ettiğim gibi 48'de ikinci sarıdan kırmızı kart gördü. Jesus, Batshuayi'ye çok kızdı ama kendine de 'Neden onu çıkarmadım?' diye öz eleştiri yapması gerekir. Ama bu öz eleştiriyi yapmış ki kısa süre sonra diğer iki sarı kartlı oyuncusunu birden oyundan aldı!
Batshuayi'nin kırmızısından sonra tablo çok karanlık görünüyordu. Ama çok kısa sürede penaltı ile skor avantajı sağlanması takıma ve seyirciye büyük moral oldu. O sinerji ile Fenerbahçe sahaya etkili bir direnç yansıtmaya başladı. Bunun karşısında Sivasspor'da ciddi bir yorgunluk başlayınca, 1 kişi fazla oynamanın da avantajı kalmadı. Kadro derinliği olmayan Sivasspor'un ağır maç trafiğinde hele Slavia Prag deplasmanından sonra fiziki düşüş göstermesi son derece normaldi. Ve Fenerbahçe işi iyi idare ederek bu maçtan da 3 puanı çıkarmayı başardı. Bana göre sahanın yıldızı Serdar Aziz ve Ferdi'ydi.. Hakem Hüseyin Göçek büyük baskıya rağmen çok cesur ve başarılı bir maç yönetti.