MELİH ALTINOK

Yok, her hafta başında en kritiğine girdiğimiz söylenen pandemi sürecinden bahsetmiyorum.
Konumuz, salı günü yapılacak ABD seçimleri. Büyük kararın arifesinde, Trump'ın, tıpkı geçen seçimlerde olduğu gibi şimdi de anketlerde yükselişe geçmesiyle sosyal medya platformlarındaki manipülasyon tavan yapmış durumda.
Haklarımız ve özgürlüklerimiz açısından gelinen tehlikeli seviyeyi, Ersin Çahmutoğlu'nun Anadolu Ajansı'ndaki makalesinde yer verdiği şu örnek en basit biçimde özetliyor:
"Google hakkında bir başka dikkat çeken iddia, çeviri hizmetinde yapılan bir manipülasyonun tespit edilmesidir. Bazı Twitter kullanıcıları, Google çeviri sayfasının İngilizce kısmında 'Joe Biden seçimi kaybetti' ifadesinin Çince karşılığının 'Joe Biden seçimi kazandı' şeklinde olduğunu fakat Biden yerine Trump yazıldığında sonucun her şekilde 'Trump seçimi kaybetti' şeklinde yazıldığını iddia etti."
Peki, bu teknik olarak mümkün mü?
Evet!
Bunu teyit edense komplo teorisyenleri değil
Bizzat Google'ın eski reklam yöneticilerinden biri Adriano Amaduzzi örneğin... Google'ın bazı eski yöneticileri gibi Amaduzzi de çektiği bir videoda, "İstedikleri içerikleri sansürleme ve manipüle etme yeteneklerine sahip olduklarını, Cumhuriyetçiler'in reklamlarına ve kampanyalarına erişimleri engelleyebileceklerini, Demokrat Partililer'e ücretsiz reklam kredileri açılabileceğini, kampanyalarına destek sağlanabileceğini ve Cumhuriyetçiler'e ait içeriklerin de arama motorunda sansürlenebileceğini" ifade ediyor.

***

Aslında sözünü ettiğimiz karartma ve yönlendirmeye, aylardır devam eden ABD seçim sürecinde biz Twitter kullanıcıları da defalarca şahit olduk. Oluyoruz da...
Trump'ın seçimlerdeki rakibi Biden'la ilgili yolsuzluk iddiaları sosyal medya platformlarında engelleniyor. Demokratlar'ın seçim malzemesine dönüşen pandemi izolasyonları aleyhine makaleler, videolar, tweetler açıkça sınırlandırılıyor
Denemesi bedava!

***

İşte, ABD Adalet Bakanlığı'nın seçimlere az bir süre kala Google'a tekelleşme ve siyasi manipülasyon suçlamasıyla açtığı bir dava üzerinde durduğumuz tartışmada dönüm noktası olabilir.
"ABD tarihinin en önemli davalarından" biri olarak değerlendirilen bu gelişme kuşkusuz ülkedeki seçimlere müdahale tartışmaları açısından aydınlatıcı olacak.
Ancak konu, tıpkı seçimlerin sonucu gibi tüm dünya vatandaşlarını, hepimizi ilgilendiriyor.
Zira Trump'ın seçimleri kaybetmesi halinde ABD Adalet Bakanlığı'nın taraf olduğu bu son ve büyük "özgürlük davası"nın da akıbetini tahmin etmek zor değil.
Bildiğiniz üzere, Türkiye'de günlük erişimi 1 milyonu aşan yurt dışı kaynaklı sosyal ağ sağlayıcılarına, temsilcilerini belirleyip bildirmeleri için tanınan süre de 2 Kasım'da sona eriyor.
Beyefendiler henüz Türk makamlarına net bir cevap vermiş değiller. Yorumlar 3 Kasım sonuçlarını bekledikleri ve ona göre bir tavır alacakları yönünde.
Alın size Trump'ı desteklemek için bir neden daha.
Tabii derdiniz özgürlüğünüzse!..