MELİH ALTINOK

İzolasyon tedbirlerinin ekonomik yükü, sokaktaki George Floyd protestoları derken bir de korona testi pozitif çıkan ABD Başkanı Trump çok zor günler geçirdi.
Muhalifler son iki haftasına girilen seçim yarışında tüm kozlarını kullandılar. Trump'ın "benden nefret ediyorlar" dediği yerleşik sermaye çevreleri, bürokrasi, tüm dünyada ana akımı domine eden ABD merkez medyası, Başkanının paylaşımlarını bile engelleyen sosyal medya platformları ve tüm kültür endüstrisi arkalarında.
Trump'a küfür etmeyene Hollywood'da ne ödül var ne de iş. Instagram kızları, DJ'ler bir anda politikleştiler. Parti amigoları gibi üzerinde "Biden-Kamala" yazan maskelerle kampanyalar düzenliyorlar. Keith Olbermann gibi ünlü medya yüzleri de ekrandan ABD Başkanı'na "O. çocuğu idam edilmeli" diye hakaretler savuruyorlar.
Kara propaganda öylesine yaygın ki, tüm dünyada çoluk çocuk Trump'ın "aptallığını" anlatan videolara gülüyor. Düşünün, Türkiye'deki bir kısım İslamcı ve solcu bile Trump karşısında Biden'a "ehven-i şer" der hale getirilmiş durumda.
İnsan kendisini "Ulen size ne oluyor" dememek için zor tutuyor.

***

Dayanılmaz geliyor değil mi? Böylesine küresel bir linç karşısında taş olsa çatlardı.
Gelin görün ki Başkan son birkaç gündür neşesi ve enerjisiyle düşmanlarını çatlatıyor. Korona pozitif tanısıyla yatırıldığı hastaneden çıktığından beri yerden 10 santim yukarıda yürüyor. O miting senin bu miting benim geziyor. Espri üstüne espri patlatıyor. Çocuklar gibi şen. Bir pop yıldızı edasıyla hareketli şarkılarla çıktığı kürsülerden dans etmeden inmiyor.
Elbette bu haller Trump'ın pozitif kişiliğinin bir yansıması. Ancak son birkaç gündür rakibi Biden ve oğlu Hunter hakkında ortaya çıkan iddiaların da bu neşesinde büyük payı olduğu kesin.

***

Trump'ın keyfini yerine getiren skandalın su yüzüne ilk çıkan kısmı 14 Eylül'de, New York Post isimli gazetede yer aldı. Geçtiğimiz gün bu köşede sosyal medya platformlarının, Hunter Biden'la ilgili gazetede yer alan yolsuzluk haberlerini sansürlediğinden bahsetmiştim.
Ancak skandalla ilgili ortaya çıkan yeni ayrıntılar sosyal medya sansürüyle önü alınacak gibi değil. Öyle ki FBI'ın bilgisi dahilinde olan iddialar tüm ülkenin dilinde.
New York Belediye Başkanı ve Trump'ın avukatı Rudy Giuliani skandalın, Delaware eyaletinde bir bilgisayar tamircisine bozuk bir laptop'un gelmesiyle ortaya çıktığını söylüyor. Bilgisayardaki Hunter Biden'a ait belge ve görüntüler FBI'a teslim edilmiş.
İddialara göre bilgisayarda oğul Hunter'ın 14 yaşındaki kızlarla uyuşturucu ve seks partileri yaptığına dair deliller var. Daha fenası, babasının bu durumdan haberdar olduğunu gösteren yazışmalardan da bahsediliyor. Ayrıca Joe Biden'ın Başkan yardımcılığı döneminde oğlu Hunter'ın Ukrayna'daki iş anlaşmaları için yetkilerini kullandığı da iddialar arasında.
Laptop'ta, Çin Komünist Partisi'nden Joe Biden'a para akışı gösteren belgelerin olduğu iddiasıysa, konunun seçim polemiğinden çıkıp bir ulusal güvenlik tartışmasına dönüşme ihtimalini doğuruyor. Bu durumda Biden'ın koltuğunu beklendiği gibi seçim sonrası değil, adaylık sürecinde Kamala Harris'e bırakması bile gündeme gelebilir!
"Küresel reset" senaryoların dillendirildiği 2021 öncesine denk gelen ABD'deki 3 Kasım seçimlerine kadar olmayacak şey yok!