MELİH ALTINOK

Tıpkı çocukken dilimizden düşmeyen o beş parmak tekerlemesi gibi;
Fikir, Ankara'da CHP mahfillerindeki beyin fırtınalarında bulundu...
CHP'li basının asparagas duayenlerince pişirildi...
Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu içine yoğun sevgisini kattı.
Gelin görün ki, ileride "Turangate" skandalı diye hatırlayacağımız bu komplo yemeği yine döndü dolaştı CHP'yi zehirledi.
Herkes birkaç çatal atsa da bereket aklı başında kimse yemedi. Ama ülkede CHP'li seçmen de dahil Turangate'den midesi bulanmayan vatandaş yok.
Bence Kılıçdaroğlu da işlerin çığırından çıkması karşısında şaşkın.
Zira parti çevrelerindeki tüm potansiyel rakiplerini "Saray'ın Truva atı" diye yaftalamasına yaracağını düşündüğü operasyona balıklama atlarken, işlerin bu noktaya geleceğini o da tahmin edemedi.
Bir yandan partiyi konsolide edeyim bir yandan da gündemi Cumhurbaşkanı Erdoğan elinden alayım derken, tabandaki zoraki destekçilerinden de oldu.

***

Baksanıza CHP'de kaynayan kazana herkes bir tutam "sitem" atıyor...
"Kemal Bey iyi de çevresi kötü" seviyesinde de olsa "Hani bana hani bana" diyenler seslerini yükseltiyor...
Dün de, skandalın ilk dakikalarından itibaren "Beştepe'ye giden o meçhul CHP'li ben miyim değil miyim, açıklansın" şeklinde itirazlar yapan Muharrem İnce kameraların karşısındaydı.
Muharrem Bey ne söylese yeridir. Zira Külliye'ye gidip gitmediğini bilmek bizler kadar onun da hakkı!
Kılıçdaroğlu tarafından parti üyeliği bile elinden alınsa da CHP'nin "doğal genel başkan ve Cumhurbaşkanı adayıyım" iddiasından asla vazgeçmeyen İnce de öyle yaptı...
Annesinin bahçesine bir sehpa attı. Sağındaki ağaca Türk Bayrağı solundakine de Atatürk portresi astı. Kameraların gözünün içine bakarak Kılıçdaroğlu'na ağzına ne geliyorsa söyledi...

***

Muharrem Beyin "yerliliğinden", kendi ifadesiyle "organikliğinden", samimiyetinden şüphem yok.
Ayrıca dün 24 Kasım'dı. Kendisi de eski Fen Bilgisi Hocası, Öğretmenler günü de kutlu olsun.
Ama ne yazık ki yerel seçimlerden beri CHP içindeki asıl kavganın bir tarafı değil kendisi. Keşke olsa ama değil...
Zira bildiğiniz üzere CHP içi iktidar mücadelesinin aktörleri artık "kahraman" ürettiği söylenen kampanya makinelerine yüklenen yazılımlarla belirleniyor.
Sahi CHP'de isyan günleri yaşanırken makineden tık yok değil mi?