Ekrem İmamoğlu daha mazbatasını almadan sahneye fırladılar... Bugünlerde ise birbirilerini eziyorlar. İzdiham var!
Yok, Davutoğluve Gül tipiAKP'lilerdenbahsetmiyorum. Onlar zaten her kapı gıcırtısında hareketleniyorlar... Kimsenin ne yaptıklarını anlamayacağı bir iki figür yapıyorlar... Ama bir türlüoynamaya cesaretedemiyorlar.
Dolayısıyla, "Uyan Ey Cemaat-i Müslimin 'oturmağa' mı geldik" havasındaki küskün yandaş yazarların gazıyla sergileyecekleri performansı şimdi de merak etmiyorum.
Ancak medya ve san'atdünyamızda kayda değerkoreografiler sergileniyor. Onlar daha eğlenceli ben onlara bakıyorum.
***
Gece gündüz demeden o konser senin bu sergi benim takip eden kültürsanat insanı gazetecilerimiz mesela... İmamoğluile selfieye doyamıyorlar. Tabii ki altına şöylesine ibretlik notlar iliştirmeyi ihmal etmeden:
"Seçimin üstünden bir hafta geçti. Zor ve yoğun süreç devam ediyor. Bu süreçte ne kitap okuyabilmişsinizdir, ne de oturupsakince müzik dinleyebilmişsinizdir Oysa harikakitaplar çıktı bu ara, özellikle öykü kitapları. Müzik deseniz, taşkın birsel gibi. Kitap okumayı vemüzik dinlemeyi sevdiğinizibiliyorum. Özellikle de türküler. Zaten festivaller mevsimi geldi çattı. Konserler,etkinlikler tatlı tatlı esiyor İstanbul'da ve yurtta. Önerilerimi listeler,daha sonra ulaştırırım. Huzurlu, hakkaniyetli, güzel bahar günlerinde okur, izler, dinlersiniz..."
Nasıl, siz de Yekta Bey'le birlikte koptunuz mu?
Bu ne sevgi ah, bu neıstırap arkadaş!
Yerine bahar rüzgârlarını hissetmeler, neleri sevdiğini tahmin etmeler, ona küçüksürprizler yapmalar...
Ben en son böyle hislere ne zaman kapıldığımı düşünüyorum da... Aşıkken falan olmalı sanırım.
Neyse Büyük Şair Attila İlhan'ın dediği gibi, "Ne kadınlar sevdim zaten yoktular" deyip bu mevzuu geçelim.
Kaldı ki ben Yekta Bey gibi, siyasetçiler karşısında da hislenecek kadar gönül adamı değilim. Hem bahse girerim, Kopan'ınki gibi birsevmek de görülmemiştir ayrıca.
***
"Ne var canım, "kim bilir daha ne işler yapacağı" belediye reisiyle muhabbettin dozunu biraz abartmış... 31 Mart öncesinde de başka belediye gazetecileri hanutçuluk yapıyorlardı" demeyin...
Onlara zaten "yandaş" diyorlar; bugüne kadar itiraz edeni de görmedik.
Hem, Kapalıçarşı sakinlerimiz alınmasınlar ama, böylesine şairane icra edilene ben daha önce çok az rastlamıştım.
Ama AK Parti ile ilişkisioy vermekten ibaretolan işindeki gücündeki,sokaktaki seçmene bile"yandaş" diyen gözü dönmüşlerinişi zor.
Zira altına hücum başladı, ekmek aslanın ağzında...
Bakalım, CHP kontenjanından Adalar'da Modalar'da belediye başkanı olmaya çalışan... Vekillik peşinde koşturan... Şehremini danışmanlığınaterfi etmenin sarhoşluğunuyaşayan... Ancak hernasılsa "tarafsız bağımsızgazeteci" pozları kesenzeytinyağı taifesinin daha neilanı aşklarına şahit olacağız?
Sabırsızlıka bekliyoruz.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.