Show TV'de "Güldür güldür" isimli bir komedi programı var. avt Son Durak nedeniyle boş zamanım gece olduğu için bazen programın tekrarına denk geliyorum.
Ekibin yönetmeni, Rahmetli Kemal Sunal'ın oğlu AliSunal... Bir dönem Yılmaz Erdoğan'ın "Çok güzel hareketler bunlar"da üstelendiği rolü aratmıyor. Oyuncular da büyük değil iyi oynuyorlar. Bu yüzden de komikler.
Şimdiye kadar siyasi göndermeleri daha çok metne gömen ekibin son skeçlerinden birisi, açık politik mesajlar yüklü medya eleştirisi nedeniyle konuşuluyor.
Yer, Hükümete yakın bir gazetenin yazı işleri... Gündem toplantısı yapılıyor. Gazetenin yayın yönetmeni, editörlerden gelen her negatif haber önerisini, seyirciden de reaksiyon alacak bir espriyle, pozitife çeviriyor:
- Küresel ısınma nedeniyle denizlerde su seviyesi yükseliyor...
- Yaz, Sivas'a deniz gelecek!
***
Bu skecin politik göndermesine dair söyleyeceklerimi uzatmayacağım. Zira yıllardır ilkem bellidir.
Gazetecinin misyonu muhaliflik değil,eleştirelliktir. Dolayısıyla hep eleştiri kadarsürekli övgü de sorunlu bir perspektiftir.
Ama madem tiyatrocu arkadaşlarımız bizim meslekle ilgili bir hiciv yapıyorlar, yüzümüzü güldürüyorlar... O halde ben de onların alanlarının en zor yerinden sorayım, gülebiliyorsak sonra hep beraber güleriz.
Kabul ediyorum, işleri zor... Zira en zor ancak bir o kadar da nitelikli reyting, güldürerek alınandır. Mesela, karikatürize ettikleri hükümete yakın medya gibi, muhalefete yakın medyanın eleştirisini yaparak da güldürebilirlermi?
Bu soruyu politik tercihleri açısından değil, yetenek ve yaratıcılık kabilinden soruyorum.
İşin kolayına kaçmadan, bir ara CHP Genel Merkezi'nin ikinci katından yayın yapan Halk TV'nin gazeteci pozlarını falan tiye alarak değil ama!
***
Savcı Mehmet Selim Kiraz katledildiği günkü Cumhuriyet gazetesinin yazı işleri toplantısını canlandırarak güldürebilirler mi seyirciyi örneğin? Yine bir seçim öncesi, sandığa korkuylamesaj vermek için bu ülkenin bir savcısıcanlı yayınlarla rehin alınıp katledilmişkenyapılan o toplantıyı sahneleyebilirler mi?
Bugünlerde HDP'den milletvekili olan o günlerin "tarafsız" gazetecisinin, savcıyı rehin alıp katleden teröristlerle yaptığı röportajı nasıl gördüklerini...
Neler konuştuklarını ve ertesi gün gazetelerine teröristleri aklamak için "Mecbur bırakıldığımızbir eylemdi" başlığını atabildiklerini...
O toplantıdaki meslektaşlarımız birinin "Yahu biz ne yapıyoruz. Gencecik birbabayı öldüren teröristlere gerekçe bulmak gazetecilik mi?" diye bir sitem olsun edip etmediğini...
Ne dersiniz arkadaşlar bu halin mizahını yapabilir misiniz? Bizi yine güldür güldür güldürebilir misiniz? Yoksa "klişe güvenli yoldur" diye söylenerek bu soruyu hiç mi sorun etmezsiniz? Yine mi yüklenirsiniz abalıya?
'İzahı olmayan şeylerin mizahı olur' derler.
Haklısınız, bu tarz gazeteciliğin birizahı var; tıpkı mizahın da olduğu gibi...
Dolaysıyla olsa olsa bu hikâyeden bir trajediçıkar, komedi asla!
Keşke güldürürken arada şaşırtsalar da değil mi?
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.