MEHMET BARLAS

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun "Türkiye cari açığını uyuşturucu satarak kapatıyor" şeklindeki akıl almaz sözleri başta İçişleri Bakanı Süleyman Soylu olmak üzere polis, jandarma teşkilatı ve toplumun büyük bir kesimi tarafından tepkiyle karşılandı.
Geçen hafta da benzer odaklardan "Türkiye terörle mücadelede kimyasal silah kullanıyor" iftirası atılmıştı.
Biraz daha geriye dönersek bu zihniyetin kökenleri, 2014 yılında MİT TIR'larının benzer bir iftirayla FETÖ'cü savcılar tarafından durdurulmasına kadar gider.
Düşünülerek ve planlanarak sarf edilmiş sözler değil bunlar. Kılıçdaroğlu'nun ne yapmak istediğini anlamak zor. Ama bu fikirlerin kimden geldiğini tahmin etmek ise zor değil.
Bu dil, FETÖ'nün zehirli dilidir. PKK tarafından da kullanılır. Şimdi ne yazık ki Kılıçdaroğlu tarafından kullanılıyor.
Bu tip iftiraları, desteksiz atılan yalanlar veya sağlıklı olmayan beyinlerin ürettiği hezeyanlar olarak görürsek hata etmiş oluruz.
Bu tip hezeyanlar, dış kaynaklı sistematik kara propagandanın parçasıdır. Belli ki seçime giden süreçte çok daha sıklıkla bu tip durumlarla karşılaşacağız.

CHP LİDERİNİN İNGİLTERE GEZİSİ
Bu arada Kılıçdaroğlu'nun İngiltere'ye yapacağı yolculuk, siyasi kulislerin eğlence konusu oldu. AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, "Seçim ABD veya İngiltere'de değil Türkiye'de olacak" derken, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de "Davul sende tokmak başkasında, önce aday ol, sonra konuş" diye dalga geçti. CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel ise cumhurbaşkanlığı adaylığı için, "Kararı ancak 6'lı masa verecek. Kemal Bey ufacık bir sorun olsa talepkâr olmak yerine fedakârlığı seçer" diyerek Kılıçdaroğlu'nun cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda geri vitesin olabileceğinin ilk işaretlerini verdi.
Kılıçdaroğlu'nun bu tutarsız ve desteksiz çıkışlarının, 6'lı masanın stratejisi çerçevesinde, son anda şapkadan çıkartacakları "yeni halk kahramanı"na alan açmak üzere mayın temizleme operasyonu olduğunu söyleyenler de var. Yani bunlara göre Kemal Kılıçdaroğlu şimşekleri üstüne çekerek ve aslında intihar ederek "yıpranmamış" bir adaya yol açıyor. Kısacası, 6'lı masa dedikleri şeyin piyasaya süreceği senaryo henüz belli değil.

***

EĞİTİME BAŞLANGIÇ YAŞI DÜŞÜRÜLMELİ
Gelecek eğitim döneminde, okula başlamada zorunlu olan 6 yaşın 5'e düşürülmesi planlanıyor. Dünyanın birçok ülkesinde çocuklar 4 yaşında okula başlıyor. Eğitimciler 6 yaşın çok geç olduğu konusunda görüş birliği içindeler. Tabii bunu yapmak çok kolay değil. Zorunlu yaşı bir yaş düşürmek demek, okul sistemine eklenecek yaklaşık 1 milyon ekstra öğrenci demek. Yani ciddi biçimde organize edilmesi gereken büyük bir olay. Ama yapmak zorundayız.