CANLI YAYIN
Hangi durumlar karşısında ne gibi tepkiler vereceği belli olan kişilere ve devletlere "Öngörülür" oldukları için güvenilirler...
Bunlarda akıl dışı sürprizler, kural dışı davranışlar pek yoktur.
Kendi güvenliklerine ve istikrarlarına verdikleri önemi, dünyadaki diğer ülkelerin güvenliklerine ve istikrarlarına da gösterirler.
Şu anda Türkiye Cumhuriyeti öngörülür olmak bakımından örnek bir ülke konumunda. Türkiye'nin güvenliğine ve istikrarına dönük tehditlerin var olmaları durumunda, içeride ve dışarıda neler yapılacağını herkes biliyor. 15 Temmuz darbe girişimi ertesinde FETÖ'cülere karşı ne ölçüde önlemler alındığı düşünülürse, bu gibi durumlarda içeride neler yapılabileceğini ön görmek mümkün. Dış kaynaklı terör saldırılarında da, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın deyişi ile "Cumhuriyet tarihimizde Kıbrıs Barış Harekâtı'ndan sonra ilk defa sınır dışımızda çok kapsamlı mücadele yürütüyoruz."
Öngörülemez Amerika
Bütün bunların yanında Irak ve Suriye'de canları tehlikeye düşen 3 milyonu aşkın sığınmacıya kucak açan bir ülke Türkiye... Bu noktada bizi düşündürmesi gereken çok ciddi bir durum var.
Bizim hangi durumlarda ne yapacağımız belli. Neticede 15 yıldan beri aynı seçilmiş iktidar ve aynı seçilmiş isim Türkiye'yi yönetiyor.
Özellikle Tayyip Erdoğan'ın istikrarlı ve öngörülür bir siyasetçi olması, onun seçmen katındaki desteğini de alıyor.
Ancak en büyük müttefikimiz ve dünyanın en güçlü ülkesi Amerika Birleşik Devletleri şu anda ne zaman ne yapacağı belli olmayan bir ülke konumunda.
Trump'ın 100 günü
Yeni Başkan Trump'ın ilk 100 günü değerlendirildiğinde inanılmaz ölçüdeki tutarsızlıklarla karşılaşıyorsunuz. İç siyasette üstesinden gelemediği sorunları unutturmak için dış siyasette nereye çarpacağı belli olmayan ipi kopmuş bir mayına döndürdü Amerika'yı. Üstelik neye ne kadar hâkim olduğu da belli değil. Mesela bir uçak gemisinin Kore'ye doğru yol aldığını söylüyor ama o gemi bakıyorsunuz Avustralya'ya gitmiş. Mesela Suriye'de Esad kalabilir diyor ve o gece televizyonda zehirli gaz kurbanlarını görüp ertesi gün Esad'ın üssüne füze yağdırıyor.
Kendimize güvenelim
Bu Amerika acaba bizim sınırlarımızda yerleşmeye çalışan teröristleri mi yoksa bizi mi haklı görüyor, tam bilemiyoruz.
Çünkü Trump'ın ne düşündüğü de, onun kadrolarının ne düşündükleri de ve ayrıca kimin Trump'ın yanında olduğu da belli değil. Kısacası bu dönemde Amerika'ya güvenip Rusya ile arayı açmak veya nasıl olsa Amerika destekler diyerek askeri operasyonlarda sınırları zorlamak doğru olmayabilir.
Bunlarda akıl dışı sürprizler, kural dışı davranışlar pek yoktur.
Kendi güvenliklerine ve istikrarlarına verdikleri önemi, dünyadaki diğer ülkelerin güvenliklerine ve istikrarlarına da gösterirler.
Şu anda Türkiye Cumhuriyeti öngörülür olmak bakımından örnek bir ülke konumunda. Türkiye'nin güvenliğine ve istikrarına dönük tehditlerin var olmaları durumunda, içeride ve dışarıda neler yapılacağını herkes biliyor. 15 Temmuz darbe girişimi ertesinde FETÖ'cülere karşı ne ölçüde önlemler alındığı düşünülürse, bu gibi durumlarda içeride neler yapılabileceğini ön görmek mümkün. Dış kaynaklı terör saldırılarında da, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın deyişi ile "Cumhuriyet tarihimizde Kıbrıs Barış Harekâtı'ndan sonra ilk defa sınır dışımızda çok kapsamlı mücadele yürütüyoruz."
Öngörülemez Amerika
Bütün bunların yanında Irak ve Suriye'de canları tehlikeye düşen 3 milyonu aşkın sığınmacıya kucak açan bir ülke Türkiye... Bu noktada bizi düşündürmesi gereken çok ciddi bir durum var.
Bizim hangi durumlarda ne yapacağımız belli. Neticede 15 yıldan beri aynı seçilmiş iktidar ve aynı seçilmiş isim Türkiye'yi yönetiyor.
Özellikle Tayyip Erdoğan'ın istikrarlı ve öngörülür bir siyasetçi olması, onun seçmen katındaki desteğini de alıyor.
Ancak en büyük müttefikimiz ve dünyanın en güçlü ülkesi Amerika Birleşik Devletleri şu anda ne zaman ne yapacağı belli olmayan bir ülke konumunda.
Trump'ın 100 günü
Yeni Başkan Trump'ın ilk 100 günü değerlendirildiğinde inanılmaz ölçüdeki tutarsızlıklarla karşılaşıyorsunuz. İç siyasette üstesinden gelemediği sorunları unutturmak için dış siyasette nereye çarpacağı belli olmayan ipi kopmuş bir mayına döndürdü Amerika'yı. Üstelik neye ne kadar hâkim olduğu da belli değil. Mesela bir uçak gemisinin Kore'ye doğru yol aldığını söylüyor ama o gemi bakıyorsunuz Avustralya'ya gitmiş. Mesela Suriye'de Esad kalabilir diyor ve o gece televizyonda zehirli gaz kurbanlarını görüp ertesi gün Esad'ın üssüne füze yağdırıyor.
Kendimize güvenelim
Bu Amerika acaba bizim sınırlarımızda yerleşmeye çalışan teröristleri mi yoksa bizi mi haklı görüyor, tam bilemiyoruz.
Çünkü Trump'ın ne düşündüğü de, onun kadrolarının ne düşündükleri de ve ayrıca kimin Trump'ın yanında olduğu da belli değil. Kısacası bu dönemde Amerika'ya güvenip Rusya ile arayı açmak veya nasıl olsa Amerika destekler diyerek askeri operasyonlarda sınırları zorlamak doğru olmayabilir.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
