Bodrum'a gelenleri girişte, Halikarnas Balıkçısı (Cevat Şakir Kabaağaç)'nın şu şiiri karşılıyor: "Yokuş başına geldiğindeBodrum'u göreceksin,Sanma ki senGeldiğin gibigideceksinSenden öncekilerdeBöyleydilerAkıllarını hepBodrum'daBırakıp gittiler..."Bodrum, bundandaha güzel anlatılamaz.
Benim gibi milyonları her yıl Bodrum'a çeken herhalde bu duygu olmalı.
Ama artık insanların aklı orada kalmıyor, orada yaşıyor. Çünkü uzun zamandır Bodrum, sadece bir haftalık tatil için gelinen yer olmaktan çıktı, gelenler 3 aydan 9 aya uzanan bir süre burada kalıyor.
Bu da farklı bir Bodrum demek... Bu gerçeğe, hem iç hem de dış turizmin en bilinen ve en çok ilgi çeken turizm merkezi olmasını eklediğinizde karşımıza sorunları gün geçtikçe derinleşen ve çözülmeyen bir Bodrum çıkıyor.
Ama ne yazık ki değişen Bodrum gerçeğine uygun bir yönetim anlayışı yok ortada.
Yolların bozukluğu, kanalizasyon sisteminin yetersizliği, kanalizasyon veya çöp sorunu büyük oranda devam ediyor.
İki yıl önce yazdıklarım aynen devam ediyor: "Kurban Bayramı'nda yoğunlukartınca şehrin bütün zayıf noktalarıbir bir görünür oldu. Ne çöpler toplanabildine de kanalizasyon sistemiçalıştı. Kümbet gibi en göz önündekisahil şeridinde bile rögarlar taştı, binlerceinsanın girdiği sahillere fosseptikleraktı. Öyle ki şehrin birçok noktasındaçöp konteynırlarının ve kanalizasyonlarınyaydığı kokudan geçilmiyordu. Bodrum sanki 1994 öncesi İstanbulgibiydi."Bu tablo insanı rahatsız ediyor amahaksızlık etmek de istemem. ÇünküBodrum'daki şehir yönetiminin bunları yapmayagücü yetmiyor. Devlet, Bodrum'a yazkış şehirde oturan 200 bine yakın insanagöre destek veriyor. Ama Bodrum'da özellikleyazları, daha doğrusu 5-6 ay boyuncaen az 500 bin civarında insan yaşıyor. Buçelişki aşılmadan ne yoğun yapılaşma durdurulurne de Bodrum pis kokulardan kurtulur.
En tehlikelisi de hâlâ kanalizasyonla ilgili arıtma sisteminin kurulmaması. Hâlâ derin deşarj yöntemiyle deniz kirletiliyor.
Peki, bunu kim aşacak? Adres belli, Muğla Büyükşehir Belediyesi... Ancak Muğla Büyükşehir Belediyesi'nin varlığı Bodrum'da henüz hissedilmiş değil. Sadece vahşi depolamayla toplanan çöp dağlarında yaşanan yangınlarla ilgili bazı adımlar atılmış o kadar. CHP belediyeciliğinin sadece Bodrum'da değil kıyılarda iyi bir sınav vermediği biliniyor peki Çevre ve Turizm Bakanlıkları ne yapıyor?
Geçen yıllardan bu yana değişen bir şey olmadığı için şu çağrıyı yineliyorum: "Şimdi merak ediyorum, işin içindengelen Turizm Bakanı MehmetErsoy ve Çevre ve Şehircilik BakanıMurat Kurum Bodrum gibi yerler içinbir adım atacaklar mı?"Son bir soru da Kültür ve Turizm BakanıErsoy'a; Acaba tanıtım fonu gibi AB ülkelerindeuygulanan şehir vergisi konularakBodrum gibi turizm merkezlerine kaynakaktarmak daha yararlı olmaz mı?
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.