İstanbul seçimlerinin yenilenmesiyle siyaset yeniden hareketlendi. İki aday ve iki ittifak arasında geçecek zor bir seçim olacak. Bu yüzden ittifaklar ve partiler bütün güçleriyle İstanbul'a yüklenecek.
Bu kez, siyasi söylemler 31 Mart'ın aksine daha yumuşak ve gönül kazanma üzerine kurulacak.
Bu noktada da AK Parti küskünü muhafazakâr seçmenlerle, HDP'ye de oy veren Kürt seçmenler belirleyici olacak.
Bu da ister istemez AK Parti'nin izleyeceği stratejinin süreci belirleyeceğini gösteriyor.
31 Mart'ta sandığa gitmeyen 1.7 milyon seçmenden söz ediliyor. Bunun ne kadarı harekete geçirilir bilinmez ama 24 Haziran'da sandığa gidip 31 Mart'ta gitmeyen 430 bin civarındaki bir seçmen var. Bunun büyük bölümünün de AK Parti seçmeni olduğu varsayılıyor.
AK Parti, bu küskün seçmenini sandığa götürmek için yoğun çalışacak. Geriye kazanılması gereken HDP'ye oy veren Kürt seçmen kalıyor.
Bu konuda 31 Mart'ınortaya çıkardığı tablo veyaşananlar AK Parti'yetarihi bir fırsat sunuyor.
Bunun da terör örgütü lideri Öcalan'ın avukatlarıyla görüşmesiyle bir ilgisi yok. O tamamen ölüm oruçlarıyla ilgili bir durum. Tarihi fırsat denilen şey; AK Parti'nin geçmişteyaptıkları ve bölgede bazıilleri kazanması ve aldığıoyu 8 puan arttırması.
Bu da doğal olarak İstanbul'daki Kürt seçmeni etkileyecek.
O seçmeni etkileyen bir başka unsur da HDP'nin canhıraş destek verdiği CHP ve adayının seçim sonrası Kürtlerle ilgili iyi bir sınav vermemesi.
Kürtleri ağzına almayan bir adaydan söz ediliyor.
Bu durum, terör örgütü yöneticilerinin desteğini sürdürmesine rağmen HDP içinde ve Kürt sosyolojisinde sorgulanıyor.
Şu deniyor: "Cumhurbaşkanı Erdoğanbugün Kürtlerin oyunualan CHP'den de adayındanda on misli daha fazlaadım attı. Peki, biz nedenCHP'yi destekliyoruz?"Bu hissiyatı, İstanbul'dakiKürt seçmen gibi Avrupa'dakiKürtler de paylaşıyor. Öncekigün, Fransa'nın önemli üniversitelerindenbirinde öğretimgörevlisi olan Doç. Dr. SabriCiğerli aradı. Türkiye'ninküresel ve bölgeselanlamda önemlibir süreçten geçtiğinibelirten Ciğerli,sözü İstanbulseçimlerine getirerekşöyle diyordu: "Benimİstanbul seçimleriyleilgili birumudum var. Bunu kamuoyuylapaylaşmakistiyorum. Türkiye'ninsiyasi yumuşamaya ihtiyacıvar. Bunu da Erdoğanyapabilir. Gerçi Kürtler 31Mart'ta CHP'ye oy verdiama gönülden vermedi. Çünkü Kürtler, Erdoğan'ınbu konuda çok önemliadımlar attığını biliyor. Kürtler olarak hepimizErdoğan'ın attığı adımlarsayesinde kendimizi iyi hissettik. Bana göre AKP kaybederse,Kürtler de kazanmışolmaz."Bu hissiyatın özelliklediyasporadaki Kürtler arasındayoğun tartışıldığını söyleyenDoç. Dr. Ciğerli, sözlerinişöyle sürdürüyor: "Siyasi açılımdan falansöz etmiyorum sadecesıcak mesaj verilmesive Kürtlerin gönlüneseslenilmesi yeter diyedüşünüyorum. Böyle biradım, Türkiye'nin de bölgeninde yararına olur. Kürtler bunu karşılıksızbırakmaz. AyrıcaCumhurbaşkanı Erdoğanda bunu hak eden birsiyasi lider... Cumhuriyettarihinde Kürt meselesindeen cesur adımlarıo attı. Erdoğan bugünKürtlerin oyunu alanCHP'den on misli dahafazla adım attı. Erdoğan'ıyalnız bırakmamak gerekiyor."Doç. Dr. Ciğerli sözlerinişöyle noktalıyor: "BenFransa'da yaşayan Türkiyevatandaşı bir Kürt olarakTürkiye'ye gelir bu konudaüzerime düşeni deyaparım. Benim gibi düşünençok sayıda insan var. Hepimiz Türkiye'de geriliminbitmesini, yumuşakbir siyasi ortamın doğmasınıistiyoruz. 23 Haziranbir fırsat."
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.