CANLI YAYIN
KEREM ALKİN
Geçen cuma günkü yazımda dile getirdiğim hususlar açısından, G-20 Zirvesi'ndeki lider görüşmeleri, küresel ortamın 'sakinleştirilmesi' adına beklenmeyen açıklamalara sahne oldu. ABD'nin son dönemde, açıklamaları, müdahaleleri, ticaret ve kur savaşlarına yönelik adımları, taktikleri küresel ekonomi- politik sistem açısından 'anarşik' tavırlardı. Başkan Trump, son 1 yıldır ABD'nin tırmanış gösteren 'anarşik' tavrını adeta bertaraf eden ve küresel piyasaları 'sakinleştirecek' açıklamalarda bulundu.
Öncelikle, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Başkan Trump görüşmesinde, Trump'ın Türkiye'nin hava savunma sistemine yönelik taleplerinin Obama yönetimi tarafından karşılanmamasını büyük bir hata olarak eleştirmesi ve Cumhurbaşkanımızın S-400 konusunda ABD ile 'yaptırım gerginliği' olmayacağına dair açıklamaları, ekonomi çevrelerimiz açısından tansiyonu düşürücü bir gelişmeydi. Keza, Trump'ın Çin Devlet Başkanı Şi ile görüşmesinde de, iki ülke arasında ticaret konusunda var olan anlaşmazlıkları gidermek adına müzakere masasına geri dönüleceği mesajı ve Huawei'ye ABD şirketlerinin donanım satabilmelerinin önünü açacağını ifade etmesi, küresel yatırımcıların beklemediği ölçüde ters köşeye yatıran açıklamalardı.
Bu nedenle, küresel piyasaların söz konusu açıklamaları nasıl değerlendirecekleri, bu açıklamaların borsalar ve başta Türk Lirası, gelişmekte olan ülke para birimlerinin dolar karşısındaki değerine nasıl yansıyacağı merak konusu. Liderler Zirvesi'nin sonuç bildirgesinde, özgür, adil, ayrımcı olmayan, şeffaf, öngörülebilir ve istikrarlı bir ticaret ve yatırım ortamı oluşturmak ve ticaret pazarlarlarını açık tutmak için adına yoğun bir çabanın ortaya konacağına atıfta bulunulması da, bilhassa bildirgede gerginliğe sebep olan başlıklara yer verilmemesine özen gösterilmesi anlamlıydı.
Üzerindeki baskılar nedeniyle sıkıntılı günler geçiren Dünya Ticaret Örgütü için, örgütün etkinliğinin arttırılmasına yönelik reformların destekleneceğinden söz edilmesi, 'küresel eşit şartlar'ı oluşturmak için G-20 ülkelerin birlikte çalışacaklarına atıfta bulunulması, G-20 Zirvesi'nin gergin geçebileceğine dair endişeleri boşa çıkardı. G-20 Liderler Zirvesi öncesindeki küresel tansiyonu, küresel büyüme ve ticarete yönelik endişeleri 'sakinleştirecek' bir diplomasi trafiğinin ne kadar kalıcı olacağını ise önümüzdeki günler gösterecek.
Öncelikle, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Başkan Trump görüşmesinde, Trump'ın Türkiye'nin hava savunma sistemine yönelik taleplerinin Obama yönetimi tarafından karşılanmamasını büyük bir hata olarak eleştirmesi ve Cumhurbaşkanımızın S-400 konusunda ABD ile 'yaptırım gerginliği' olmayacağına dair açıklamaları, ekonomi çevrelerimiz açısından tansiyonu düşürücü bir gelişmeydi. Keza, Trump'ın Çin Devlet Başkanı Şi ile görüşmesinde de, iki ülke arasında ticaret konusunda var olan anlaşmazlıkları gidermek adına müzakere masasına geri dönüleceği mesajı ve Huawei'ye ABD şirketlerinin donanım satabilmelerinin önünü açacağını ifade etmesi, küresel yatırımcıların beklemediği ölçüde ters köşeye yatıran açıklamalardı.
Bu nedenle, küresel piyasaların söz konusu açıklamaları nasıl değerlendirecekleri, bu açıklamaların borsalar ve başta Türk Lirası, gelişmekte olan ülke para birimlerinin dolar karşısındaki değerine nasıl yansıyacağı merak konusu. Liderler Zirvesi'nin sonuç bildirgesinde, özgür, adil, ayrımcı olmayan, şeffaf, öngörülebilir ve istikrarlı bir ticaret ve yatırım ortamı oluşturmak ve ticaret pazarlarlarını açık tutmak için adına yoğun bir çabanın ortaya konacağına atıfta bulunulması da, bilhassa bildirgede gerginliğe sebep olan başlıklara yer verilmemesine özen gösterilmesi anlamlıydı.
Üzerindeki baskılar nedeniyle sıkıntılı günler geçiren Dünya Ticaret Örgütü için, örgütün etkinliğinin arttırılmasına yönelik reformların destekleneceğinden söz edilmesi, 'küresel eşit şartlar'ı oluşturmak için G-20 ülkelerin birlikte çalışacaklarına atıfta bulunulması, G-20 Zirvesi'nin gergin geçebileceğine dair endişeleri boşa çıkardı. G-20 Liderler Zirvesi öncesindeki küresel tansiyonu, küresel büyüme ve ticarete yönelik endişeleri 'sakinleştirecek' bir diplomasi trafiğinin ne kadar kalıcı olacağını ise önümüzdeki günler gösterecek.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
