HAŞMET BABAOĞLU

Kendi kendime mırıldanıyorum

"Maksat iyi vakit geçirmek" diyor.
"İyi"sini geçtim, vakit geçirmek için vaktimiz yok, diyorum. Anlamak istemiyor. Anlayamayacak.

***

"Pıhtılaşma sorunu"nun bir gün başımıza bela olacağına, şu veya bu biçimde yaygınlaşacağına emindim.
Neden?
Pıhtı...
Akışı kesen ölüm parçacıkları...
Kelimenin kökenine bakarsak, "pişip katılaşmış" demek.
Fazla pişmiş...
Klişeler...
Peşin yargılar...
Zihnimizin düşünce yollarını tıkayan her şey...

***

Çok az toplumda "sınıf mücadelesi", "sınıf atlama hırsı" ve "sınıfsallığın bıraktığı izler" bizdeki kadar canlı ve belirleyicidir.
Lakin hiç konuşmuyoruz.
Bin türlü bahaneyle lafın oraya gelmesini önlüyoruz. Bu yüzleşmeden kaçışımız, bir gün başımızı yakacak...

***

Hangi filmdeydi? Yoksa bir romandan mı? Defterime tırnak içine alıp not etmişim ama kaynağını yazmayı unutmuşum.
Fakat sarsıcı bir soru: "Beyefendi, sevilmiş olmak için ölmeyi bekleyecek misiniz?"

***

Eski defterlerimden birine kaydettiğim bir not daha...
Bize Müsaade programını bitirip Eyüp'te çorba içmeye gelmişiz. Gecenin çok geç vakti. İçeride bir berduş oturuyor. Garson onu çıkarmaya çalıştı. Bize de çalımlı bir bakış atan berduş, garsona şöyle dedi: "Ben bir kara kediyim. Uğursuzluk veririm. Bırak da çayımı içeyim." (2015, Aralık ayı)

***

Dünyaya, çevremize, başkalarına, çiçeklere, böceklere, şehrin ve tabiatın seslerine kulak kabartmayı unutmak üzereyiz.
Varsa yoksa müzik! O kadar çok ve üstelik kötü müzik dinliyoruz ki, şöyle bir durup kendimizi dinlemeye bile halimiz kalmıyor.

***

Özgürlük nerededir?
Binlerce yıllık geleneksel ve hikmetli cevap: Eşyaya bağlılığın azaltılmasında...
Modern kapitalist cevap: Verili seçenekler arasından seçmek.

***

Günümüzü kuran iki büyük güç: Piyasa ve medya.
Birincisi borçlandırıyor.
İkincisi, borcu içsel bir gerçeklik gibi algılatıyor.

***

Çok sevdiğim yazar C. Bobin ne güzel anlatır: "Kayıp zaman masada unutulmuş ekmek gibidir, kuru ekmek.
Serçelere verebilirsin. Atabilirsin de. Ama süte batırır, yumurtaya bular ve bir tavada pişirip tıpkı çocukluğundaki gibi hoşnutlukla yiyebilirsin."
Olabilir mi? Yapabilir miyiz bunu?
Tövbe mesela...
Ve güzel hatırlamak...
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.