HAŞMET BABAOĞLU

Okullar, ‘farklı’ çocuklar ve biz

Güzel sözleri güzel eylemler takip etmiyorsa, neye yararlar?
Gazla ilerlemek bir yere kadar...
Elbette iyi hasletlerimizi bileceğiz, elbette değerlerimizi kurda kuşa yedirmeyeceğiz.
Ama lafla, gazla olmaz.
Erdemler kuytulara çekilmişse, bütün hoşluklar dilimizde dolanıp bir türlü fiiliyata dökülemiyorsa, içimiz çürümüşken dışımıza cila atıp duruyorsak, neye yarar?
Mesela sürekli "Anadolu insanının irfanı"ndan söz etmek, Anadolu adliyelerindeki aile içi kavga gürültü ve hısım akraba arasında vahşi para pul kavgası dosyalarının üzerlerini örtüyor mu? Hayır!

***

Okullar açıldı...
Her çocuk ve ebeveynleri için yeni bir dönem...
Engelli veya "farklı" çocuklar için de öyle...
Ama sanki öyle bir şey yokmuş gibi yapıp durduğumuzun farkında mıyız?
Başımıza gelmedikçe kayıtsızız.
Hatta bazılarımız hoyratlaşıveriyor.
Çocuklarının sınıfındaki engelli çocuğu uzaklaştırmak için okul kapısını aşındıran velilerin çokluğunu görmezden gelip geleneksel yüce gönüllülükten söz etsek bir faydası var mı?
"Çocuğum etkileniyor" diyor bu insanlar ve kendilerini çok haklı buluyorlar.
Öyle basit, öyle "maddi" bir eşikte takılıp kalmışlar.
Çocuklarının aslında iyi etkilenebileceğini, insani gelişmesine katkı yapabileceğini akıllarına bile getirmiyorlar.
Bir engelli çocuk babası da soruyor onlara: "Ya ilerde çocuğunuza engelli bir kardeş gelirse, o zaman nasıl düşüneceksiniz?"

***

Sosyal medyaya çok kızıyoruz ya...
Aslında çok hayırlı yanları da var; orada rastlamasak, nice sıkıntının varlığını tam olarak kavrayamayacağız...
Geçen gün orada engelli bir çocuğun annesinin uzun uzun yazdıklarını okudum, boğazım düğümlendi.
Okula başlaması gerekirken 2 yıl okula alınmamıştı çocuk?
Müdürler "Ben sorumluluk almam" demişti, öğretmenler "Okumasına ne gerek var" demişti, işler sarpa sarınca aile üyeleri de anneyi sıkıştırıp "Okumasın, biz ona bakarız" duygusuna kapılmıştı.
Ama neyse ki...
Anne ve rastladığı birkaç iyi eğitimci yılmamış, sonunda feraha çıkmışlar.

***

Ne diyeceğimi anlamışsınızdır...
Artık bizzat tek tek kendimizin ve toplumun üzerindeki cilayı kazımanın zamanı geldi.
Bir tamir gerekiyor.
Yapalım.
Eylemdir hakiki, güzel ve hayırlı olan.

***


NOT DEFTERİ
İnsanlar dilediklerini yapmakta kendilerini özgür hissettiklerinde genellikle başkalarını taklit ederler. (ERIC HOFFER / Aklın Muhteris Çağı)

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.