HAŞMET BABAOĞLU

Aynı madalyonun iki yüzü

Hep öyledir...
Keskin karşıtlıklar üzerinden döner hayatın çarkları.
Siyah-beyaz, aşağısı-yukarısı, içerisidışarısı...
Ama asıl önemli olan şu ki...
Sosyal mühendislik tezgâhları da aynı modeli kullanır.
O yüzden işte...
Bir yandan "Virüs var, mümkün olduğunca sokağa çıkmamak gerek!" endişesi yeryüzünü kaplarken, bir yandan da "Protesto var, haydi sokağa!" kampanyaları büyüyor.
Paris'ten Yeni Delhi'ye...
Londra'dan Tel Aviv'e...
Dünyanın her köşesinde sokaklar hareketlendiriliyor.

***

Endişe içinde sersemletilmiş kitleler istedikleri kadar "İyi de hani maske, mesafe?" diye söylenip dursunlar, neye yarar?
Aylardır yazıp çiziyorum.
Eve sığdırılan hayat ile sokak gösterileri aynı madalyonun farklı yüzleri...
Sahneye birlikte çıkartıldılar, birlikte iş görüyorlar.
Bu durum karşısında "Protesto haktır, ama sosyal mesafeye dikkat etmek şartıyla" diyen Boris Johnson gibi gülünçlükleri tercih eden politikacılar da oldu.
Ne ilginç değil mi?
Protesto gösterilerinin sebebi ister pandemi yasakları olsun, ister hayat pahalılığı, ister politik muhalefet, Batı medyası bu durumdan "isyan enfeksiyonu" diye söz etmeye başladı. Çünkü "bulaşma/ bulaştırma" yoluyla yayılıyor.

***

Bizim kamuoyu ve medya pek farkında değil, ama karanlık mekanizma bütün dünyada şöyle çalıştırılıyor...
Pandemi, kitlelerin sinirlerini zayıflatıyor.
Yasaklar, devletine en saygılı insanların bile tadını kaçırıyor.
Böylece güvenlik güçleri ile sokaktaki insan arasında mesafe açılsın isteniyor.
Sonra orada, burada küçük kıvılcımlarla devletin otoritesini sarsacak eylemler yapılsın ve toplumsal huzursuzluk büyüsün isteniyor.

***

Peki neden?
Pandemiyi ne kadar tartışırsak tartışalım...
PLANDEMİ net...
Ulus devletlerin gücü kırılmak isteniyor.
Bir yandan virüsle boğuşsunlar, aşı tedarik sorununun altından kalkmak için kan ter içinde kalsınlar, ekonomik krize çare bulmak için bütçelerini altüst etsinler...
Bir yandan da sokakta otoriteleri hırpalansın, ağır ağır insanların gözünde şüpheli duruma düşsünler...
Tezgâh bu...
Hedef bu...
Bunu göremeyen, gözlerinin açık olduğunu iddia etmesin!

***

NOT DEFTERİ
Bugün gençliğin tutunacak, dayanacak bir terbiye sistemi yok. Ona sen güzelsin, iyi yapıyorsun diyorlar. O da güzel olmadığını ve çoğu işini iyi yapmadığını kendisine haber verecek bir düşünce aynasından mahrum olduğu için alabildiğine gidiyor. (SAMİHA AYVERDİ / Mülakatlar)

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.