Gülünecek gibi değil!
Olacak şey mi!
Eh, gülmemek zor tabii.
Ama Özlem Gürses'in mucidi olduğu "Ekmek için Ekmeleddin" kampanyasını düşünüyorum da...
İçimden "aslında hep böyleymiş" diye geçiriyorum..
Hatırlayın, bu slogan üzerine yapılan espriler bitmek bilmemişti.
Özlem Gürses ise kendisiyle yapılan röportajda baklayı şöyle çıkarmıştı: "Bu kadar çok konuşulup üzerine espriler üretilmesi kampanya stratejimizin başarılı olduğunu gösterir. Ekmeleddin Bey'in bu yolla tanınırlığı arttı."
***
Sadece şu bir iki ayda bile dolu vukuatı var, Gürses'in."Çin treni Halkalı'da durdu"yu çok konuştuk da...
Aralık ayında bir TV konuşmasında diğer muhalif konuklara bile "yok artık!" dedirten, kaynaksız, kanıtsız "AK Parti Biden'ın seçim kampanyasına bağış yaptı" iddiasının üzerinde durmadık mesela.
Ersoy Dede geçen gün bu tabloya bakıp "bir insan bu kadar çok hata yapmaz arkadaş" derken haklı bir şüpheyi seslendiriyordu.
Biz gülerken bir şeyleri kaçırıyor olabilir miyiz acaba?
Öyle ya...
CHP Genel Başkanı'ndan gazeteci Özlem Gürses'e kadar uzanan şaşmaz bir çizgiden söz ediyoruz.
***
Kılıçdaroğlu "o kadar da değildir canım" dedirten iddiaları gerçekmiş gibi gayet rahatlıkla seslendirmiyor mu?Seslendiriyor.
Bir dediği diğerini tutmayan, her hafta ayrı bir havadan çalan grup konuşmaları yaparak durumu idare etmiyor mu?
Ediyor.
Kaç yıldır?
Tam on yıldır.
Gülmek için çok uzun bir süre değil mi?
***
Bu köşeden defalarca uyardım...
Kılıçdaroğlu'nun söylemi tür "kitlesel sersemleştirme" projesi diye...
İşte sonunda tabanında, seçmeninde, kitlesinde "kafa" kalmadı!
Hem CHP'liler...
Hem de HDP'liler...
Hem muhafazakar, hem de LGBT'liler...
Sorarsan çok Atatürkçüler ama artık bunun ne anlama geldiğini de bilemiyorlar, zaten il başkanları da Atatürk'ü ağzına almıyor.
Ve şimdilerde hepsinden çok Biden'cılar...
Böyle bakınca net görünüyor...
Hiç gülünecek gibi değil.
Ülke için feci bir tablo ama sonuna kadar gerçek.
***
NOT DEFTERİ
Bizler inanırız, Amerikalılarsa inanma eğilimindedir!
Onlar peri masallarıyla polis öykülerini severler; biz efsaneleri, destanları severiz... (OCTAVİO PAZ / Yalnızlık Dolambacı
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Eğitime dair tarihsel ve güncel masallar (03.05.2024)
- Geçen yüzyıla bakmak... Ama nasıl? (02.05.2024)
- Çocuklar bizden ne öğreniyor? (30.04.2024)
- Soykırımı değil, kendi baş ağrılarını durdurmak istiyorlar (29.04.2024)
- Güllerin içinden geçmeyen yollar (28.04.2024)
- Haftanın Notları: Uygarlığın köpek dişleri (27.04.2024)
- İktisat değil, insan... (26.04.2024)
- Ana muhalefet için gelecek nasıl gelecek? (25.04.2024)
- Bu ‘ego’larla nereye? (23.04.2024)
- Aynada kendimize bakmaya sıra gelecek mi? (22.04.2024)