Doğu Akdeniz’den İstanbul seçimine...
Koskoca bir coğrafyanın neden ısrarla açık bir "yara" halinde tutulduğunu...
Neden Suriye'nin kuzeyinde Akdeniz'e açılan bir Amerikan koridoru oluşturulmaya çalışıldığını...
Neden Rusya'nın alelacele müdahil olup durmadan itip kaktığı Şam rejiminden bir liman ve üs koparttığını...
Aklı azıcık erip de anlamayan kalmış mıdır?
Hedef Doğu Akdeniz'dir.
Geç uyanıyoruz ama uyanıyoruz: Plan başından beri buydu.
Ondan fazla ülkenin 200'den fazla savaş gemisi gönderdiği petrol, doğal gaz yatakları alanı; Ortadoğu'nun giriş kapısı Doğu Akdeniz'di asıl hedef.
Kuzeyde İran, güneyde Umman...
Böyle yazınca, "e, nolmuş?" denilebilir. Ama boğazın içinde kalan Basra Körfezi'nde Birleşik Arap Emirlikleri, Katar, Suudi Arabistan'ın kuzey kıyısı, Kuveyt ve Irak'ın Basra limanı kalıyor.
Müthiş bir kıskaç!
İran sadece iki mil genişliğindeki bu boğazı sıktığı anda bu ülkeler ve petrol nakliyatları tıkanıp kalır.
Her yıl dünyanın petrol ve sıvı gaz naklinin yüzde otuzu bu boğazdan geçiyor.
Olay ABD (ve yerel müttefikleri) ile İran arasında kaldığında sorun yoktu. Aralarında "çok şiddetli düşmanlık" oyunu (dengesi) kurmuşlardı ve bu "numara"yla dünyayı oyalıyorlardı.
Artık devrede yeni küresel oyuncu Çin var ve işin rengi değişti. İran coğrafyası Çin'in geçiş ve güç alanı olmasın isteniyor.
O yüzden Irak'ı da bir kez daha ateşe atmaktan çekinmeyecekler.
Doğu Akdeniz'de uslu ve uysal, Hürmüz Boğazı ve İran konusunda kayıtsız kalmasını istiyorlar.
Bunun için her şeyi yaptılar.
15 Temmuz en keskin ve sert denemeleriydi.
15 Temmuz'u Sadece darbe girişimi sananlar, yanılıyor.
Hem fiili, hem de zihinsel bir işgal girişiminin başlangıcıydı, millet tarafından önlendi.
Ama kendimizi aldatmayalım.
Süreç kapanmış değil.
Tank tüfekle denediler, ekonomiyle denediler, şimdi yalan dolana bulanmış siyasetle denemeye çalışıyorlar.
Türkiye "çıkarlarımı kendim kontrol ederim ve bağımsızlık arayışından vazgeçmem" mesajı verdiği sürece bu müdahaleler de sürecek.
İstanbul seçimine bu koşullarda gidiyoruz.
Oy verirken bunları da aklınızda tutun!
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Eğitime dair tarihsel ve güncel masallar (03.05.2024)
- Geçen yüzyıla bakmak... Ama nasıl? (02.05.2024)
- Çocuklar bizden ne öğreniyor? (30.04.2024)
- Soykırımı değil, kendi baş ağrılarını durdurmak istiyorlar (29.04.2024)
- Güllerin içinden geçmeyen yollar (28.04.2024)
- Haftanın Notları: Uygarlığın köpek dişleri (27.04.2024)
- İktisat değil, insan... (26.04.2024)
- Ana muhalefet için gelecek nasıl gelecek? (25.04.2024)
- Bu ‘ego’larla nereye? (23.04.2024)
- Aynada kendimize bakmaya sıra gelecek mi? (22.04.2024)