İçeriye küstah dışarıya ezik
Hoş olmadı, yakışmadı.
Net!
Peki bu duruma üzüldüğünü belirten Fransa'nın İstanbul Başkonsolosu Buchwalter'e "İçimizde evrimini tamamlayamamış bir nüfus var, bu çomarlar adına hepimiz üzgünüz" diye yazan "kafa"ya ne diyeceğiz?
Bunu yazan hanımefendi(!) adının yanına da "her şey çok güzel olacak" diye eklemiş.
Ezikliğini küstahlıkla perdeleyen bu tayfayla herhangi bir şeyin güzel olması mümkün mü?
Millet bu gerçeği bildiği, bu zokaları yutmadığı için millete düşmanlar.
(İnsan bir yerden sonra üzücü gerçeklere karşı dalgacı bir tutumla karşı koyuyor, malum) Fransızca özür dileyenler hele...
Kendini "global iktisatçı" olarak pazarlayan akademisyenler mi, ararsınız...
Fransızlardan özür dileyince "beyefendi", buna itiraz eden halktan insanlara küfredince "efendi" sayılacağını sanan ahmak okumuşlar mı, ararsınız...
"Sayın Başkonsolos, maalesef statlarımızda eğitim seviyesi çok düşük" diye ağlaşan Erasmus kurbanları mı, ararsınız...
Hepsi oradaydı.
Asla itiraf etmeyecektir ama Buchwalter de bıyık altından epey gülmüştür "ruhu fena halde ecnebi" bu tayfaya...
Milli Takım İzlanda'da havaalanında üç saat tutuldu, bavulları defalarca kontrolden geçirildi, kaptanına mikrofon diye tuvalet fırçası tutuldu, vs.
Türkiye bunun üzerine İzlanda'ya nota verdi ve olanları kınadı.
Malum zamanlarda el üstünde tutulup, ekran ekran dolaşan bir emekli amiral
Twitter'dan Türkiye'nin İzlanda'ya notasıyla dalga geçti.
80'lerden sonra neoliberaller milli ve yerel ne varsa, ezip geçmek için her fırsatta içi boş bir "insanlık" kavramını öne sürerlerdi ya...
Emekli amiral de "hem İzlanda'da yapılanları hem de Konya'daki ıslıklamayı kınamak insanlık gereğidir" diye yazdı.
İnsan bunlara bakınca, içinden "tamam, insanlıkla aranız iyiymiş gibi yapıyorsunuz da, biraz da buralı olun, memleketi hissedin" diye haykırmak istiyor.
Yetti artık!
Bu tiplere kulak vererek, siyaseten destek çıkarak ve posası çıkmış ezik tutumlarını anlayışla karşılayarak gidilecek bir yolumuz yok!
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Hamburger (05.05.2024)
- Haftanın notları: Budur! (04.05.2024)
- Eğitime dair tarihsel ve güncel masallar (03.05.2024)
- Geçen yüzyıla bakmak... Ama nasıl? (02.05.2024)
- Çocuklar bizden ne öğreniyor? (30.04.2024)
- Soykırımı değil, kendi baş ağrılarını durdurmak istiyorlar (29.04.2024)
- Güllerin içinden geçmeyen yollar (28.04.2024)
- Haftanın Notları: Uygarlığın köpek dişleri (27.04.2024)
- İktisat değil, insan... (26.04.2024)
- Ana muhalefet için gelecek nasıl gelecek? (25.04.2024)