HAŞMET BABAOĞLU

Manidar!

"Aman şu manidar kelimesinin de suyu çıktı!" diyorlar...
Tebrik ve nezaket ziyareti için onca zaman bekleyip tam YSK kararının öncesini seçmek manidar diyorsun mesela...
Hop oturup hop kalkıyorlar.
Bir de steril kalmayı ve pek "sivil" takılmayı seven kanaat üreticisi uyuz tipler var; neymiş, "manidar" kelimesinden sıkılmış, yorulmuşlar.
Ara ara sosyal ve geleneksel medyada böyle yakınıyorlar.
Neden?
İstiyorlar ki, onlara hâlâ CHP, İP, HDP ve bir kesim muhafazakâr görüntülü muhalif olarak ayrı ayrı bakalım, aralarında oluşan "kan kardeşliği"ni görmeyelim...
İstiyorlar ki, Batı başkentlerinden İstanbul Boğaz'ına uzanan ağı (network) görmezden gelelim, yazıp çizip halkın da görmesine yardım etmeyelim...
Kelimelerin gücünü ve işlevini biliyorlar çünkü.
O yüzden de, gelişmeleri "manidar" bulduğumuzu söylediğimizde çıldırıp komplocu diye saldırıya geçip komployu örtmeye çalışıyorlar.

***

DİKKAT!

15 Temmuz'un hemen ardından yazdım, hatırlarsınız...
Ne yapıp edip bu olayı unutturmak isteyecekler diye...
Bu köşede durmadan tekrar ettim: "15 Temmuz'un zihinlerimizde bıraktığı sert izleri yavaş yavaş yumuşatmaya, olanları hafifletmeye, sıradan bir darbe girişimi gibi yapıp defterini kapatmaya çalışıyorlar" diye...
Eski Cumhurbaşkanı'nın çok geçmeden "kötü bir rüyaydı, geçti" demesini ve sürekli "artık önümüze bakalım" şeklindeki açıklamalarının taşıdığı anlamları sık sık eleştirdim, biliyorsunuz.
Peki neden?
Neden unutturmaya çalışıyorlar?
Çünkü Türkiye Cumhuriyeti devleti keskin bir yüzleşme yaşadı 15 Temmuz'da.
Bir günlük bir olay olarak bakmadı; dost, düşman, ittifak, müttefik terimlerini bir daha değerlendirdi.
15 Temmuz, deyim yerindeyse, "sıfır noktası" oldu.
Devlet yeniden yön tayin etti.
Şimdi kritik aşamadayız.
21. Yüzyılı kendi istediği gibi şekillendirmek isteyen ABD/ AB ittifakı Türkiye'nin kendi başına ilerlemesine son vermek istiyor.
Önümüzdeki günlerde sırayla gelip bizden son kez 15 Temmuz'u unutmamızı isteyecekler...
Kuzey Suriye'de terör odaklı yeni oluşuma izin vermemizi isteyecekler...
Söyleyecekleri lafların özü budur.
Bu kadar sıcak bir dönemde sosyal kaosa davetiye çıkarmak isteyenlere dikkat edilmelidir.
Söyleyeceğim şu...
Baba çocuğuna, arkadaş arkadaşa sahip çıkmalı!

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.