Basınç artıyor!
Çekirdek çitleyerek uzaktan izlenebilecek türden bir kavga değil bu...
İçinde dünyayı büyük savaşlara sürükleyecek kıvılcımlar taşıyan, paranın ve enerjinin alışılmış karakterlerini altüst edecek bir kavga...
Yerel seçim patırtısını hayırlısıyla geçip ayaklarımızı yere sağlam basıp bu kavga karşısında izleyeceğimiz stratejiye odaklanmamız gerekiyor.
Sadece devletten söz etmiyorum, dikkatinizi çekerim.
Her şeyden önce milletçe zihinsel olarak hazır olmalıyız.
Çünkü basınç artıyor, zaman azalıyor.
Trump'ın Ruslarla iş çevirdiği tezinin şiddetli destekçisi NYT ve Washington Post gibi gazetelerin iki gündür üzüntü içinde savcı Mueller'in pes ettiğini manşete taşımalarına aldanmayın!
Trump, peşindekilerden kurtulduysa, nasıl kurtuldu?
Üstelik yakınlarının Rus bağlantıları deşifre edilip dosyalanmışken...
Yoksa kendisini Başkanlıktan indirmek isteyenlere diz çöktürmek için "derin ABD"nin taleplerine boyun mu eğdi?
İşin gerçeğini bilip anlayan yok henüz.
Dışişleri Bakanı Pompeo'nun ocak ayından beri yaptığı bütün Ortadoğu turlarında "örtülü Başkan" gibi davrandığı, "onu asarız, bunu keseriz" halleri içinde olduğu yazılıp çiziliyor.
Başkan Yardımcısı Pence deseniz, İsrail ve Evanjelikler ona "yeni lider" gözüyle bakıyorlar.
Dünya kamuoyu ise hâlâ Trump'ın tuhaflıklarının dedikodusuyla oyalanıyor.
Sen kalk, doğrudan Devlet Başkanı'nı ABD'nin Akdeniz'deki "yüzmeyen uçak gemisi" denilen İtalya'ya gönder ve milyarlarca euroluk anlaşmalar imzala!
O İtalya ki, siyasi düzeni iki yıldır Steve Bannon ve ekibi tarafından dizayn ediliyor.
Üstelik anlaşmaya pek manidar ve havalı bir ad koyuldu;
"Kuşak ve Yol Girişimi İçin Mutabakat." Ticaret anlaşması olduğuna bakmayın, çok sert bir karşı hamleydi bu.
Anlaşmanın iki gün sonrasında ajanslar Trump'ın Golan'ı İsrail toprağı sayan kararı onayladığı haberini geçtiler.
Böylece Çin'e bir bakıma "yolu Doğu Akdeniz'den keseceğiz, İtalya'ya kadar uzanamazsın!" dendi.
Bu çerçevede yazılacak çok şey var, yer yetmiyor.
Hele şu seçim bir geçsin de, konuşuruz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Soykırımı değil, kendi baş ağrılarını durdurmak istiyorlar (29.04.2024)
- Güllerin içinden geçmeyen yollar (28.04.2024)
- Haftanın Notları: Uygarlığın köpek dişleri (27.04.2024)
- İktisat değil, insan... (26.04.2024)
- Ana muhalefet için gelecek nasıl gelecek? (25.04.2024)
- Bu ‘ego’larla nereye? (23.04.2024)
- Aynada kendimize bakmaya sıra gelecek mi? (22.04.2024)
- Geçiştirilen geçmiş ve gelecek (19.04.2024)
- Tam o noktadan başlayın! (18.04.2024)
- Sahnedeki denge bozulur mu? (16.04.2024)