HAŞMET BABAOĞLU

İslamofobi kavramını bırakın artık!

Kavramlar yoluyla düşünürüz...
Doğru düşünmek doğru seçilmiş kavramlarla mümkün...
Kavramlar yoluyla anlaşır, uzlaşır; kavramlar yoluyla kavga eder, yener, yeniliriz...
Kullandığımız kelimeler ve kavramların ağırlığını unutmamalıyız.
O halde...
İslamofobi deyip durmamızın artık hiçbir anlamı yoktur.
İslam düşmanlığını ve Müslümanlardan nefreti kaynağı muğlak, ruhsal dinamikleri tartışmalı bir fobi (korku) olarak tanımlamakta ısrar edersek, daha başlangıçta çuvallıyoruz demektir.
***
Hatırlarsınız, bu köşede ilk olarak 2015'te isyan ettim yanlışa...
Çünkü olay bir "ruh durumu bozukluğu"ndan, yani fobik tutumdan kopalı çok oldu. Yani iş homofobi, zenofobi ve diğerlerinde olduğu gibi "aslında tanısalar severlerdi" perspektifinden çıktı.
İslamofobi, zaten yakın dönemde icat edilmiş bir kavramdı ve hep "kötü Müslümanlar"ı işaret edip Batı'nın ellerini temiz tutmaya, suçlarını "psikolojiye bağlama"ya hizmet ediyordu.
Bitti o dönem.
Bizzat Batı'nın kendisi tarihsel köklerini kaşıyor, derin çatışmayı ve düşmanlık duygularını yeniden diriltiyor.
Bunu anlayalım artık.
***

Şimdi şöyle diyecekler olacaktır...
Tamam da Batı medyası ve kültürel çevreleri bu kavramı kullanıyor ve biz de onlara bir şeyler anlatmaya çalışıyorsak, "İslamofobi" demek zorundayız.
Zorunda değiliz.
Ama diyelim ki, dert anlatmak için bunu seçiyoruz.
Yine de Diyanet İşleri gibi kurumların sözcüleri bunu asla yapmamalılar!
Hele kendi aramızda bu kavramı kullanmak kabul edilir bir şey değil.
Düşünün...
Gerçeği örten bir kavramla nasıl yol alabiliriz?

****

DİKKATİ YİNE DAĞITTILAR!

Sosyal medya öyle etkili bir şey ki...
O yolla uluslararası medya bütün dünyanın bakışını, dilini, duygusunu yönetip yönlendirebiliyor.
Buyrun, Yeni Zelanda'daki alçak saldırıdan sonra bir iki gün içinde bizim bile değişen dikkat alanlarımıza bakın, ne demek istediğimi anlayacaksınız.
Başını örtüp çok içten bir konuşmayla üzüntüsünü dile getiren Y.Zelanda Başbakanı'nı, faşist senatörün kafasında yumurta patlatan Eggboy'u konuşuyoruz şimdi.
Arkası da gelecek, eminim.
Hatta korkuyorum ki, biraz daha gayret ederlerse... İbadet ederken katledilenleri unutup sadece "Batılılar"ın hikayesini konuşacağız.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.