Nükleerle “oynayan” inanç grubu!
Dün burada sözünü ettiğim Aum Şirinkyo adlı inanç grubunun ibretlik bir yönünü biraz daha açmam gerektiğini düşündüm...
1995'te Tokyo metrosuna sarin gazı saldırısıyla ifşa olan Aum'un aslında global bir yapı olduğu daha yeni yeni anlaşılıyor.
Yeni sarin saldırıları planlamayı sürdürmüşler, biyolojik silah yapmak için laboratuvarlar kurmuşlar. Rusya parlamentosuna verilen bir raporda bu kültün bazı bağlılarının 90'larda Rusya ve Azarbeycan'da helikopter pilotluğu eğitimi gördüğü belirtiliyor.
Amerika'daki varlıkları ise 1987 yılına kadar geri gidiyor.
Şimdi sıkı durun...
Bazı kaynaklar Aum'un Avustralya'da 1990-95 arasında ciddi nükleer denemeler yaptıkları ve Mayıs 93'te küçük çaplı bir patlama deneyi gerçekleştirdiklerini iddia ediyor.
Şimdi söyleyin bana...
Devletlerin istihbarat örgütleri böyle işlerden ne kadar süre habersiz kalabilir?
Önüne gelenin böyle kritik işleri oyuncak haline getirmesine izin verilir mi?
Çok açık ki...
Yeni "din"ler ve "inanç grupları" devletler tarafından manipülasyon ve operasyon aracı olmak üzere filizlendiriliyorlar.
******
EZİK SESSİZLİK!
Her gün "Beyaz Türkler"le iş güç, ahbaplık, komşuluk, akrabalık maçlarına çıkanların durumu Mesut Özil'inkinden daha zor...
"Ne haliniz varsa, görün!" diyerek kendi dünyanıza çekilemiyorsunuz...
Bu iş sosyal medyadaki paylaşım sitelerinde var olmaya benzemiyor. Oralarda takip etmeyi bırakarak veya çok kızdığınızda engelleyerek kurtulabilirsiniz ama hayatta imkânsız.
Her yerdeler.
Fırsatını bulduklarında beyninizi yemeye...
Kibirlerini başınızdan aşağı boca etmeye...
Akıl almaz cehaletlerini bilgi diye satmaya devam ediyorlar.
Dikkat ettiniz mi?..
Ecnebiden daha ecnebi malum çevre Mesut Özil konusunda pek sesini çıkarmıyor.
Batı karşısındaki bitmez tükenmez eziklik ile Erdoğan'a duyulan nefretin birleşiminden oluşan pis bir sessizlik bu.
Öyle ya başarılı futbolcu onlara göre büyük bir yanlış yapıyor: Hem Alman Milli Takımı gibi bir markanın değerini bilmemiş oluyor hem de Erdoğan'la fotoğraf çektirmek gibi büyük bir hataya(!) imza atışını savunuyor...
Tabii bu tayfanın arasında ezikliğine "cool" bir hava katmak için "işinle siyaseti karıştırmayacaksın" diyen tipler de var.
Gülsen, gülünmüyor.
Kızmak, kendimizi tüketmekten öteye gitmiyor.
Bunlarla "birlikte yaşamayı öğrenmek" ne zor imtihan!
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Eğitime dair tarihsel ve güncel masallar (03.05.2024)
- Geçen yüzyıla bakmak... Ama nasıl? (02.05.2024)
- Çocuklar bizden ne öğreniyor? (30.04.2024)
- Soykırımı değil, kendi baş ağrılarını durdurmak istiyorlar (29.04.2024)
- Güllerin içinden geçmeyen yollar (28.04.2024)
- Haftanın Notları: Uygarlığın köpek dişleri (27.04.2024)
- İktisat değil, insan... (26.04.2024)
- Ana muhalefet için gelecek nasıl gelecek? (25.04.2024)
- Bu ‘ego’larla nereye? (23.04.2024)
- Aynada kendimize bakmaya sıra gelecek mi? (22.04.2024)