Milletten rahatsızlar, tedavisi yok!
Hürriyet'in meşum haberinin sorumluları hesap vermeli!
Ordunun dahli var mıdır, varsa ne kadardır, bilelim.
Bu da tamam!
Fakat ben esas "rahatsızlığı" bir kere daha hatırlatmak isterim.
7 soru 7 cevap formülüne aldırmayın...
Bilin ki, kim rahatsızsa...
Milletten; milletin 15 Temmuz'da darbeye canıyla kanıyla direnişinden rahatsız...
Anlamak için geriye gitmek gerekiyor.
Öyle 28 Şubat'a falan değil, daha geriye; demokratik seçimlerle gelmiş siyasi iradenin ilk kez tankla tüfekle alaşağı edildiği 27 Mayıs 1960 darbesine mesela...
Bakın, bir dönemin medya ve siyasette en belirleyici isimlerinden biri...
27 Mayıs öncesi "öğrencilerin kıyma yapıldığı" gibi düzmece haberlerde payı olduğunu çok daha sonra itiraf etmiş, Hürriyet Vakfı kurucularından, Aydın Doğan Vakfı üyelerinden, defalarca mecliste milletvekili olarak görev yapmış gazeteci Orhan Birgit...
Darbe sonrası İstanbul'a gelen İngiliz gazetecilere ne dediğini şöyle anlatıyor...
"İdamlar sırasında da halk toplanacak, direnecek sanıyorlardı.
Hayır! Çıt çıkmaz dedim. Nitekim, çıt çıkmadı. Tank üstüne çıkan bir kişi bile olmadı. Böyle olaylar gelişmedi."
"Çıt çıkmaz" rahatlığıyla yaşamışlardır.
O yüzden, 15 Temmuz'da beyinleri yandı.
Artık rahatsızlıklarının giderilmesi mümkün değil.
Çekip gitmeleri gerekiyor.
OSKARLI ALİ!
Başkanlık görevini Trump devraldığından bu yana Amerikan kamuoyu ve medyasında samimiyetsizlik ve sahtekârlık zirve yaptı.
Hani sırf muhalefet olsun diye medya vitrininde Müslüman olarak görünmeye hazırlanan entelektüeller dahi var.
Sayelerinde En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu Oskarı da Mahershala Ali'ye gitti.
Aman, aman, ne duyarlık kasmalar, ne hikâyeler!..
Ali'nin din görevlisi Hıristiyan annesiyle arası açıkmış. Ne zaman ki, Trump sonrası Müslümanlara yapılan saldırıları (daha önce yok muydu yahu?) görmüş kadıncağız, oğlunu anlamış, barışmışlar falan...
Fakat unutmayın!
Ali bir Ahmediye mensubu...
Bir tür kolonyal ve global Fetö diyebiliriz bu mesihçi cemaate.
Aklınızda olsun!
Yani küreselciler öyle kolay "yaş tahta"ya basmazlar.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Eğitime dair tarihsel ve güncel masallar (03.05.2024)
- Geçen yüzyıla bakmak... Ama nasıl? (02.05.2024)
- Çocuklar bizden ne öğreniyor? (30.04.2024)
- Soykırımı değil, kendi baş ağrılarını durdurmak istiyorlar (29.04.2024)
- Güllerin içinden geçmeyen yollar (28.04.2024)
- Haftanın Notları: Uygarlığın köpek dişleri (27.04.2024)
- İktisat değil, insan... (26.04.2024)
- Ana muhalefet için gelecek nasıl gelecek? (25.04.2024)
- Bu ‘ego’larla nereye? (23.04.2024)
- Aynada kendimize bakmaya sıra gelecek mi? (22.04.2024)