HAŞMET BABAOĞLU

Sağlı sollu gelip 15 Temmuz’u unutturmak istiyorlar!

Bilmem, farkında mısınız? 15 Temmuz hakkında yeni bir hava, yeni bir yaklaşım yaygınlaştırılmaya çalışılıyor.
Millet direnmiş, darbecileri bastırmış, büyük bir badire atlatılmış, hepsi çok güzel, çok değerliymiş fakat artık o zeminden çıkmamız gerekiyormuş...
Yok canım, daha neler demeyin hiç!
Üstelik bu tezler sadece CHP'li ağızlar veya liberaller tarafından seslendirilmiyor. AK Parti çevresinden ve devlette en yüksek seviyede görev yapmış bazı isimler de bu koroya katıldılar.
Hatta daha yakınlarda şöyle dendiği bile oldu: "15 Temmuz için kötü bir rüya gördük diye bakmak lazım."
***
Ne yani?
Kırk yıl boyunca ince ince hazırlığı yapılmış paralel devlet gerçeğini ve kanlı saldırısını kâbus sayıp sonra "uyandık geçti, gitti" mi diyeceğiz?
Belli ki öyle dememizi istiyorlar.
Gerekçeleri de malum.
Böyle yaparsak, ekonomi rahatlarmış, gündem pozitif hale gelirmiş, önümüze bakarmışız...
Buradaki laf çevirmeye dikkat ediyorsunuz, değil mi?
Oysa 15 Temmuz millet için değil, hainler için kara bir gün.
15 Temmuz acı bir gün millet için ama aynı zamanda bir diriliş, bir maneviyat, bir tür olgunluk sınavı.
Bir dağılma değil 15 Temmuz, tersine bir tür toparlanma.
Yani negatif bir gündem değil ki, ondan çıkıp "pozitif gündem"e girelim!
***
Peki şimdilerde sağlı sollu üzerimize gelip bize 15 Temmuz'u unutturmaya çalışanların derdi ne?
Neyi hedefliyorlar?
Memleket işlerini yine siyaset seçkinleri ve bürokratik oligarşinin eline bırakmak mı istiyorlar?
Batı'yla el ele yeni bir siyasi çizginin ayak sesleri mi bu tezler?
"15 Temmuz direniş ve dirilişi"nin temel dayanak noktasının Cumhurbaşkanı Erdoğan'a bağlılık olmasından mı rahatsızlar?
Cevapları siz verin...
AĞUSTOS 2007... NÜKLEER UÇAK SKANDALI
Dün, dile getirdim... Nükleer savaşın çok yakın bir ihtimal gibi konuşulmaya başlaması pis kokular taşıyor.
Belki de birileri gayet kontrollü ve hesaplı biçimde yeryüzünü "fazlalıkları"ndan arındırmayı düşünüyor.
Bugün Ağustos 2007'de gerçekleşen ilginç bir olayı hatırlatayım istedim.
Bir A-B-52H ağır bombardıman uçağı Minot Hava Üssü'nden üzerinde ateşe hazır nükleer başlıklı füzelerle kalkış yapmıştı. Skandal şu ki, nükleer başlıklar kalkış yapılan üsse bildirilmemişti.
Kriz tam 36 saat sürdü.
Nasıl olur, diyeceksiniz.
Oldu!
Olay kapatıldı. Dosyası rafa kalktı.
Yine olur mu? Nükleer savaş böyle habersiz (!) başlatılır mı?
Bilmem, bilemiyoruz işte!
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.