Al hüviyetimi ver şahsiyetimi!
Böyle geçti son yıllar. Ve bir baktık ki, kimlik vurgumuz kişiliklerimizi vurmuş geçmiş!
Hüviyet ve şahsiyet... Ergenlik çağımda aklı başında büyükler "Çocuğum hüviyetin seni ömrünün sonuna kadar taşımaz" deyip uyarırlardı:
"Önce şahsiyetli ol!" Geçti o günler, gün geldi, "Sen kimsin, kendini kim sanıyorsun?" sorusu ezdi geçti hepimizi. Şimdi ortalıkta hüviyet, aidiyet, mensubiyet sahibi insandan geçilmiyor ama şahsiyet sahibi insanı çok aramak gerekiyor. Hatta artık bunun tam anlamıyla ne demek olduğunu bile bilmiyoruz. Bir tür "yalnızlık acısı" gibi bir şey mi yoksa?
İrademizin gücünden korkuyor, vasat olanın konforuna teslim oluyoruz. Sevinçsiz sevgiler, gösterişçi depresyonlar, küçük itişip kakışmalarla oyalanışlar... Eh, öyle gidiyor tabii de, nereye kadar ve nereye doğru?
Huzursuz şehvet!
Uyuşturan kibir ve derin bir yenilgi hissi!
Çevrem çocuklarla dolu... Bir saniye koşuşturduktan sonra dakikalar boyu canı sıkılan çocuklarla...
Birbirleriyle geçinmeleri de öyle; bir saniyeliğine iyiler, dakikalar boyu küsler...
Anneler ilgili ve yorgun; babalar her şeyi ucundan tutar gibiler.
Düşünüyorum da, çocuklara bakışımızda her şey ne kadar hızlı değişti. Henüz bundan yirmi yıl kadar önce falan şekil vermeye çalıştığımız küçük varlıklar olarak bakıyorduk onlara. Şimdiyse ya çalıştırmasını bilemediğimiz komplike bir oyuncak gibi davranıyoruz ya da varlıkları karşısında dalkavukça eziliyoruz.
Hiç durmaksızın bir şeyler isteyen ve isteklerini kırıp dökerek ortaya koyup her seferinde hoş görülen bu çocuklardan nasıl bir toplum çıkacak acaba?
(Bunu 15 Temmuz sonrası uzun süren uykusuzluklarım boyunca daha iyi anladım!) Fakat söyleyin bana; günü dürüstçe temize çekmeden; geceye selam vermeden; ertesi gün için dua etmeden hızla dalıp gidivereceksek... Ona "uyku" denir mi!
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Kazanın nedeni kadar önemli başka sorular (21.05.2024)
- Putunu “bilmeyen” putperestler (20.05.2024)
- Gazze var, başka hiçbir şey... (19.05.2024)
- Haftanın notları: Birleşik Devletler... (18.05.2024)
- Kim kurşunlattı? (17.05.2024)
- Kir (14.05.2024)
- Yıkılsın! (13.05.2024)
- Senin hikâyen ne? (12.05.2024)
- Haftanın notları: Nasıl birisin? (11.05.2024)
- Ortadoğu (10.05.2024)