HAŞMET BABAOĞLU

Başka bir Türkiye!

Bazı arkadaşlara anlatamadık ama...
Başka bir Türkiye var. Coğrafyadan konuşmuyoruz çünkü.
Siyasetten, sosyolojiden, düpedüz hayattan konuşuyoruz.
Yani bal gibi "başka" bir Türkiye var!
Yani paralelle uzlaşmaya yanaşmayan...
Vatan sevgisinden yoksun olanları yanına yaklaştırmayan...
Esmerlerden kazandığını "beyazlaşma"ya harcayanları gözünden şıp diye tanıyan...
Eğitimli cahillerle ittifak edenleri kendinden saymayan bir Türkiye var.
***

Seçim öncesini hatırlıyor musunuz?
Hani "kutuplaşmanın iki tarafı"ndan söz etmekten hiç sıkılmayan muhafazakâr arkadaşlarımız uzlaşma çağrıları yapmışlardı.
Düşünsenize...
Her şey onların beklediği gibi gelişseydi...
Muazzam bir hızla hem FETÖ'cü hem Rusçu; hem Amerikancı, hem İrancı olabilen siyaset ve medya temsilcileriyle yarenlik ediyorduk şimdi.
O günlerde uzlaşmamız istenen "beyaz kanaat önderleri"ne bakıyorum da...
Seçimin üzerinden bir ay geçmesini bile beklemediler.
Eski havalarına dönüverdiler.
Hatta bazıları Rus savaş uçaklarına pilot olmaya dünden hevesliymiş de haberimiz yokmuş!
***

Neden bu meseleye döndüm?
Şundan...
Sert bir çağ geliyor.
Hem dünyanın, hem içinde yer aldığımız bölgenin koşulları bizi zorlayacak, bunu kabul etmemiz gerek.
Olsun!
Farklılıkları yok saymadan, özgürlükleri çiğnemeden, demokrasiyi yedirmeden bu zor dönemi de aşarız.
Türk, Kürt, Sünni, Alevi, solcu, muhafazakâr, gelenekçi, yenilikçi, çoğunluk, azınlık...
İç içe, yan yana, bir arada adalet ve merhametimizi kaybetmeden yaşarız.
Bundan zerre kadar kuşkum yok.
Ama artık kimse bizi olmayacak uzlaşılara zorlamasın!
Kimse bize "paralel" olanı "dikey" diye; "ecnebi" olanı "bizden" diye yutturmaya kalkmasın!
Sağlam durmamız gerekiyor.
Umarım, bu kez anlatabilmişimdir.
KİTAP OKUMAYAN KİTAP PROGRAMI

Televizyon kanallarındaki gezi ve kitap tanıtım programlarını izliyor musunuz, bilmem?
Ben bazen takılıyorum ve her seferinde çoğuna hâkim olan yalapşaplığa ve temelsiz özgüvene hayret ediyorum.
İki farklı program tipini bir arada değerlendirmemin nedeni de bu zaten.
Yönetimler, yapımcılar ve sunucular nasıl bu kadar kötü işler yapmaya gönül indiriyorlar, anlayamıyorum.
Yakaladıkları her insana abuk sabuk sorular soran, iki espri patlatınca görevini yapmış sayan gezi programı sunucularından gına geldi.
Fakat ya "kitabınızda neyi konu ettiniz?" diye soran kitap/kültür programı sunucularına ne demeli?
İnsan azıcık olsun kitabı karıştırmaz, birtakım notlar çıkarmaz mı? Yazar kitabından bahsederken "a çok ilginçmiş!" diye dinlemek olacak şey mi?
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.