A Haber - Haberler, Son Dakika Haberleri, A Haber Canlı Yayın
14 Aralık 2025, Pazar
  • CANLI YAYIN
  • Ziraat Türkiye Kupasi
  • TÜM MANŞETLER
  • SON DAKİKA
  • ÖZEL HABER
  • VİDEO
      • Programlar
      • Gündem
      • Yaşam
      • Dünya
      • Spor
      • Ekonomi
      • Kültür Sanat
      • Teknoloji
      • Otomobil
      Özel Video Arşivden Çıkan Gerçek Haber Özel Melih Altınok ile Sebep Sonuç Satır Arası Memleket Meselesi Canan Barlas ile Gündem Toplumsal Hafıza 15 Temmuz Bir insan bir hikaye Belgesel Kuşağı Klipler Portre Erkan Tan İle Sabah Ajansı Unutma Hatırla Perde Arkası Arka Plan Banu El İle Ajans Haktan Uysal İle A Haber'de Bugün Aklın Yolu Dünya Atlası
  • GALERİ
  • GÜNDEM
  • EKONOMİ
  • YAŞAM
  • DÜNYA
  • SPOR
  • ÖZEL HABER
  • MAGAZİN
  • VİRAL
  • ANALİZ
  • YAZARLAR
  • CANLI TV
    • Tv Yayınları
      • A Haber
      • A Spor
      • A Para
      • Vav TV
      • A News
      • ATV
      • A2TV
      • Minika Go
      • Minika Çocuk
      Radyo Yayınları
      • A Haber Radyo
      • A Spor Radyo
      • A Para Radyo
      • A News Radio
      • Radyo Turkuvaz
      • Turkuvaz Romantik
      • Turkuvaz Efsane
      • Vav Radyo
      • Radyo Soft
      • Radyo Energy
      • Turkuvaz Anadolu
      • Turkuvaz Musiki
      • Turkuvaz Nostalji
  • CANLI TV
    • TV YAYINLARI
      • A Haber
      • A Spor
      • A Para
      • Vav TV
      • A News
      • ATV
      • A2TV
      • Minika Go
      • Minika Çocuk
    • RADYO YAYINLARI
      • A Haber Radyo
      • A Spor Radyo
      • A Para Radyo
      • A News Radio
      • Radyo Turkuvaz
      • Turkuvaz Romantik
      • Turkuvaz Efsane
      • Vav Radyo
      • Radyo Soft
      • Radyo Energy
      • Turkuvaz Anadolu
      • Turkuvaz Musiki
      • Turkuvaz Nostalji
  • RESMİ İLAN
  • KLİPLER
  • ÖZEL VİDEO
  • A HABER RADYO
  • NAMAZ VAKİTLERİ
  • DİZİLER
    • Eski Diziler
      • Gül Masalı
      • Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz
      • Adı Sevgi
      • Kalp Yarası
      • Hercai
      • Beni Bırakma
      • Canevim
      • Gel Dese Aşk
      • Gençliğim Eyvah
      • Sen Anlat Karadeniz
      • Kimse Bilmez
      • Akıncı
      • Baş Belası
      • Bozkır Arslanı Celaleddin
      • İkimizin Sırrı
      • Maraşlı
      • Hakim
      • Bir Zamanlar Çukurova
      Kuruluş Osman
      Bir Gece Masalı
      Can Borcu
      Zembilli
      Kardelenler
      Sustalı Ceylan
      Başka Bir Gün
  • atv PROGRAMLARI
    • Müge Anlı ile Tatlı Sert Esra Erol' da Kim Milyoner Olmak İster
  • DİĞER
    • Son Dakika Özel Haber Özel Video Memurlar Yaşam Eğitim Magazin Viral Sağlık Televizyon Teknoloji Otomobil Din Tarih Klipler Analiz Portre Yazarlar
      Galeri Küreselcilik defteri kapanıyor mu? Trump’ın ABD’sinde yeni dönem BOZOK ve KAYI-30’dan güç gösterisi: Türkiye SİHA ve mühimmat çeşitliliğinde dünya lideri Napoli topraklarında doğdu dünyaya yayıldı! İtalya’nın sembolü: Pizza Sokak ortasında kanlı dehşet! Neden eşime baktın? dedi canice öldürüldü! Steam kış indirimleri ne zaman başlıyor? İşte başlangıç ve bitiş tarihi 150 bin TL’nin 1 aylık mevduat getirisi ne kadar? Ziraat, Garanti, TEB... Vitamin D ve kalsiyumu birlikte alırsanız kemiklerinizde ne olur? New York Times’ın İstanbul depremi makalesine Üşümezsoy’dan sert tepki!
      RSS Künye Frekanslar Arşiv Yayın Akışı Gizlilik Bildirimi Ziraat Türkiye Kupası Bize Ulaşın
  • BİZE ULAŞIN

A Haber’i
Sosyal Medyada Takip Edin

  • Apple iTunes
  • Google Play
  • Huawei App Gallery
  • Bize Ulaşın
  • Künye/İletişim
  • Veri Politikası
  • Gizlilik Bildirimi
Copyright © 2024 Tüm hakları saklıdır.

A HABER VİDEO

  • Programlar
  • Özel Video
  • Gündem
  • Yaşam
  • Dünya
  • Spor
  • Ekonomi
  • Diziler
    • Kuruluş Osman
    • Bir Gece Masalı
    • Can Borcu
    • Zembilli
    • Kardelenler
    • Sustalı Ceylan
    • Başka Bir Gün
    • Atv Eski Diziler
      • Maria ile Mustafa
      • Beni Bırakma
      • Canevim
      • Gel Dese Aşk
      • Gençliğim Eyvah
      • Sen Anlat Karadeniz
      • Kimse Bilmez
  • Kültür Sanat
  • Teknoloji
  • Televizyon
  • Otomobil
  • Diğer
    • Kültür Sanat
    • Teknoloji
    • Televizyon
    • Otomobil
Haberler Gündem Videoları ANALİZ - İngilizlerin bozguna uğratıldığı unutturulmak istenen zafer: Kut'ül Amare! İşte kahramanlar...
Başkan Erdoğan Kampüs programında gençlerle buluştu
Başkan Erdoğan "Kampüs" programında gençlerle buluştu
CHP’nin ‘yapamazlar’ dediklerini yaptık!
"CHP’nin ‘yapamazlar’ dediklerini yaptık!"
Başkan Erdoğan’dan 28 yıl sonra aynı şiir!
Başkan Erdoğan'dan 28 yıl sonra aynı şiir!
İsrail’in ihanetlerinin karşısındaki en büyük güç burası!
"İsrail’in ihanetlerinin karşısındaki en büyük güç burası!"
Terörsüz Türkiye’yi inşa ettik, bölgede sulh ve sükûn hakim!
"Terörsüz Türkiye’yi inşa ettik, bölgede sulh ve sükûn hakim!"
Millet düşmanlarına sakın aldanmayın!
"Millet düşmanlarına sakın aldanmayın!"
Benim bayrağım yerde durmaz!
"Benim bayrağım yerde durmaz!"
Tutuşan talaş iş yerini yaktı
Tutuşan talaş iş yerini yaktı
ANALİZ - İngilizlerin bozguna uğratıldığı unutturulmak istenen zafer: Kut’ül Amare! İşte kahramanlar...

ANALİZ - İngilizlerin bozguna uğratıldığı unutturulmak istenen zafer: Kut'ül Amare! İşte kahramanlar...

A Haber
Bir sonraki videoyu oynat
Giriş: 29.04.2021 18:54
Güncelleme:29.04.2021 18:57
Unutulmuş, daha doğrusu unutturulmuş bir zaferin öyküsü bu... 1946'dan sonraki müfredattaki hiçbir tarih kitabı anlatmıyor Kut-ül Amare zaferini... Ne acı ki kahramanlarının ismi bile bugün bilinmiyor, hatırlanmıyor! İşte o hafızalardan silinmeye çalışan 105 yıl önceki büyük zaferin hikayesini anlatan özel analiz haberimiz...

Unutulmuş, daha doğrusu unutturulmuş bir zaferin öyküsü bu...

Öyküsü güçlü ama hiç söylenmemiş bir türkü...

1946'dan sonraki müfredattaki hiçbir tarih kitabı anlatmıyor Kut-ül Amare zaferini...
Yazsa da 1915'in aralığından 1916'nın Nisan'ına kadar geçen aylarda binlerce şehidin vatan uğruna toprağa düştüğü o destan sadece 3-5 kelimeyle geçiştiriliyor... Ne acı ki kahramanlarının ismi bile bugün bilinmiyor, hatırlanmıyor...

1915 yılıydı...
Aylardan Kasım...
Yani Çanakkale'de o büyük destanın yazıldığı günlerin, sadece 3 ay kadar sonrası...

Emperyalizmin ağababaları ingiliz ve fransızlar çanakkale sırtlarına dev bir donanmayla gelmişlerdi....

Kazanacaklarından ve geldikleri günün akşamı bile olmadan, İstanbul'da topkapı sarayında çay içeceklerinden emindiler...

Ama kazanamadılar... Kazanamadılar ancak yine de vazgeçmediler...

O yıl Çanakkale'ye gelenler...
Yine o yıl Osmanlı'ya bir daha ama bu kez güneyden petrolün başkenti ırak topraklarından girmek istediler...

Barbar ordular,,
"Biz Osmanlı'dan güçlüyüz,, buralarda kuralı biz koyarız, buraların patronu biziz" demek için geldiler yine...

İngiliz ordusu Bağdat'ı işte böylesine büyük bir tutkuyla istiyordu...

Çünkü Bağdat'la birlikte önce kaybettiği gururunu geri kazanacak...
Hem de petrolü de alacaktı...

Ve Batı'nın tek hakimi en zengini olacaktı...

O dev ordu işte bu uğurda kuruldu...

Ancak ordu Çanakkale'dekinden farklıydı... Çanakkale'ye İngilizler değil, İngilizlerin sömürdüğü ülkelerin askerleri gelmişti...

Çanakkale cephesine gelen ve orada can veren askerler arasında Britanya topraklarında doğanların sayısı çok azdı...

Ancak Irak cephesine, adalılar yani Britanyalılar getirildi...

Destek kuvvet ise bu kez Hintlilerden seçildi...

Çanakkale geçilememişti ama ırak kolay geçilebilirdi...

Ama İngilizlerin bu büyük umudu Çanakkale'den sonraki ikinci büyük yanılgıları olacaktı..

Dev İngiliz ordusu bugünkü Irak topraklarına 2015'in Kasım'ında ulaştı....

Ordunun başında Britanya'nın en önemli generallerinden Townshend vardı...

Savaşı kazansa kazansa o kazanır diye düşünülüyordu...

Townshend, komutası altındaki, yarısı İngiliz yarısı Hintli 40 bine yakın askeriyle Bağdat'a doğru yürümeye başladı.

Ancak generalin yolu öyle pek de kolay aşılabilecek gibi değildi...

Çünkü Londra'nın hasta adam dediği Osmanlı, yakından bakıldığında, yüzyüze süngü süngüye gelindiğinde pek de hasta gibi görünmüyordu...

İngilizlerin karşılarında sıradan askerler değil, kurşuna göğüs geren cesur neferlerle karşılaştılar...

Ölümü daha doğrusu şehadeti böylesine fazla isteyenlerle savaşmak elbette pek de kolay değildi...

Dahası İngilizlerin menzile varması, yani Bağdat'a ulaşması için büyük bir çölü de aşmaları gerekiyordu...

General Townshend bunu düşünerek, karargahını dicle nehrinin kıyısına kurdu...

Böylece, gerektiğinde yardım alabilir ve çölde askerinin açlık ve susuzluktan ölmesini engelleyebilirdi...

Planı buydu... Ama bu basit planının, kolay kolay hayata geçemeyeceğini çok geçmeden anladı...

O günlerde Irak'taki Osmanlı ordusunu süleyman askeri bey komuta ediyordu...

Süleyman askeri, hem bölgeyi hem de halkı tanıyordu...
Dinamikleri bildiği gibi,, coğrafyayı nasıl teşkilatlandıracağını da kurguluyordu...

Ne var ki sayı yetersizdi...
8 bin Osmanlı askeri, yarısı İngiliz yarısı Hintli 40 bine yakın işgal gücünü askeri açıdan engelleyemezdi.
Bu kesindi... Süleyman askeri, işte o an konuşturdu teşkilanlanma zekasını..
Öyle bir şey yaptı ki,
Bölgedeki o 8 bin kişilik asker sayısını 30 bine çıkardı.

Yani artık sayı da yeterliydi... Süleyman askeri bey en iyi savunmanın, saldırı olacağına karar verdi.

6 Kasım 1914 günü dev İngiliz ordusuna karşı büyük bir taarruz başlattı....

İnglizler işte o taarruzda büyük kayıplar verdi,
Ancak Osmanlı ordusu da saldırı sırasında gücünün neredeyse yarısına yakınını kaybetti...

Süleyman askeri ordusunun başındaydı...
İngilizlere karşı savaşırken bir top mermisinden kopan şarapnel ayağına isabet etti...
Feci şekilde ayağından yaralandı...
Yarası çok büyüktü...
Ama orduyu bırakmadı..
Tam 4 gün boyunca,,,
Acılar içinde, sedyede komuta etti mücadeleyi..

O savaşta ilk kez bir şey oldu...
Barbar İngilizler tarihin ilk dikenli tel tuzağını Kut'ül Amare'de kullandı...
Dicle'de Osmanlı askerinin geleceği yeri dikenli tellerle döşediler...

Osmanlı ordusu işte o dikenli tellerle takılarak, ayakları paramparça vaziyette geçti Dicle'yi...
Acılar,,yaralar, o kadar büyüktü ki, askerde bir tane tel makasının olmaması, büyük bir kayba neden oldu...
O makas olsaydı belki de böyle olmayacaktı...

Süleyman askeri ordusunun başındaydı ama acısı ağrıları günden güne büyüdü.
Kayıpların artması da işi dayanılamaz noktaya getirdi...
Böyle olmamalıydı ama ne yazık ki oldu... O büyük travma, o dayanılmaz acılar, Süleyman Askeri'nin o büyük komutanın hayatına mal oldu...

Süleyman Askeri hemen orada, Diclenin kıyısında toprağa verildi...

Görev sırası artık Nurettin Paşa'daydı...

Ama Nurettin Paşa'yı, Kut'u savunsun diye görevlendiren başkent İstanbul; aynı anda Osmanlı'nın güney cephesinin, yani 6'ncı ordunun komutasını da bir Alman'a, Alman mareşal Von der Goltz 'a vermişti...

Ancak Nurettin Paşa bu fikri hiç sevmedi, karşı çıktı...

İstanbul'a mektup yazıp; "Osmanlı paşaları dururken neden bir Alman komutayı devralıyor" diye sordu...

O soru üzerine görevinden alındı...

Kut'a onun yerine Halil Paşa gönderildi...

Ancak Halil Paşa da benzer fikirdeydi...

Tek farkla, o daha politik davranmayı biliyordu...

Halil Paşa, Nurettin Paşa'nın orduda kalmasına izin verdi...

Birlikte çarpışacak, İngiliz'i Bağdat'a sokmayacaklardı...

İş bölümü yapıldı...

Nurettin Paşa köşeye sıkışan İngilizleri yoracak, Halil Paşa ise destek gelmesini engelleyecekti..

Yani destan artık yavaş yavaş yazılıyordu...

O 1915'in 22 - 25 Kasım günleri arasında Halil Paşa komutasında Osmanlı ordusu, Kut kentinin çevresinde ingilizlerin üzerine bir daha yürüdü...

Ve o büyük taarruzda İngiliz ordusu tam 4 bin 567 askerini kaybetti...

Bu İngiliz general Townshend'in beklediği bir hamle değildi...

ister istemez geri çekilmeye karar verdi...

kut'a girdi...

İngiliz general işte o kente, yani Kut'a sıkışmıştı artık...

Ama hesabını yapmıştı...

Bu yüzden de keyfi yerindeydi...

Ordusunda hem yeterli cephane vardı, hem de en az 2 ay yetecek erzak...

Londraya bir mektup yazıp kuşatıldıklarını söyledi...

Ama durumumuz iyi diye de ekledi..

O günlerde erzurum ve civarında bulunan İngiliz müttefiği Ruslardan gelecek küçücük de olsa bir yardım yeterli olacaktı...

Ancak ne var ki Irak'a doğru yola çıkan Rus birlikleri Osmanlı ordusuyla yüzyüze geldikleri an dağıldı...

Aynı günlerde Osmanlı ordusu Kut kalesini aralıksız top ateşiyle dövüyor ve her darbe Townshend'in sinirlerini bozmaya yetiyordu...

Townshend, Rus yardımının da işe yaramadığını anlayınca; yeni bir yola başvurdu...

Osmanlı topraklarına ajanlar salındı...

Ajanlar; bölge halklarının arasında sızıyor;
Özellikle Arap ve Kürtlere sizi Osmanlı'dan kurtaracağız mesajları veriyordu...

Ancak; Halil Paşa, Osmanlı'nın içine sokulmak istenen o büyük nifakla mücadelenin yolunu da kısa sürede buldu...

O da İngilizler gibi yapacak İngilizlerin içine ajanlarla girecekti...

Osmanlı casusları çok geçmeden Kut'a sızdı...

Hedefleri İngiliz ordusunda yer alan Müslüman Hint askerleriydi...
Ve onlara Müslümanlarla savaştıkları hatırlatıldı...
Sıktığınız her kurşun Halife'ye sıkılmış kurşundur dendi...

Bu hamle yeterli olmuştu...

Sadece bir kaç gün içinde, kendilerini tetik parmaklarından vuran Müslüman Hintli sayısı neredeyse 1000'i buldu...

İngiliz ordusu artık yavaş yavaş tükeniyordu...

1916'nın Şubat'ı geldiğinde, yani kuşatmanın 60'ncı günü yaklaştığında,
İngiliz general Townshend yaşadıkları erzak sıkıntısı üzerine yeni bir karar daha aldı...

Orduya verilen yemek miktarını yarıyarıya azalttı...

Ancak bu durumda dahi ordu kuşatmaya en fazla 27 gün dayanabilirdi...

General Londra'ya yeni durumu yeni bir mektupla bildirdi...

Mektup bu kez acil kodluydu...

Ve doğrudan İngiliz savaş bakanı Churchill'e yazılmıştı...

Townshend yalvarıyor; "yetişin" diyordu..

İngilizler Dicle'den bir gemi gönderdi yardıma...
İçinde yemek - ilaç - dahası ek asker vardı....
Oradakiler ölmesinler, savaşmaya devam edebilsinler diye...

Ama planları yine tutmayacaktı...
Kahramanlık destanını bu kez Ali İhsan Paşa yazacaktı...
Yapılacak şey belliydi...
Atası Fatih'in yolundan gitti Ali İhsan Paşa...
Dicle'den gelen İngiliz gemisine karşı, "çekin dedi zincirlerinizi Dicle'ye"...
Dicle Nehri zincirlerle kapatıldı...Dev gemi durduruldu...
İngilziler kendi ayaklarıyla tuzağa düşmüşlerdi ama çok geçti artık...
Gemideki ek askerin tümü öldürüldü, ganimetin de tamamı Osmanlı'nın elindeydi...

Bağdat yoluna büyük hayallerle düşen İngiliz ordusu artık büyük korku içindeydi...

Halil Paşa sık sık İngiliz general Townshend'e maktuplar gönderiyor, "Bu kadar insanın ölmesine gerek yok, teslim ol, bu toprakları terket, kimsenin kılına zarar vermeyeceğim" diyordu;

Ancak İngiliz general her mektubu reddediyordu... Ancak inadı da - yavaş yavaş kırılıyordu...

Mart ayı geldiğinde İngilizlerin sıkışıp kaldığı Kut'ta yeni bir tehdit daha baş gösterdi...

1916 baharı, ırak ve çevresine o zaman kadar eşi benzeri görülmemiş aşırı yağışlarla gelmişti...

Dicle taşmış, Kut çamur altında kalmıştı..

Bu kolera ve tifo demekti..

İngiliz general sonunda orada artık sayısı 20 bine kadar düşmüş askeriyle sıkışıp kaldığına inandı...

Halil Paşa'ya bir mektup gönderip, başbaşa görüşmek istediği söyledi...

İki komutan tarafsız bir bölgede yanyayana geldiler...

İngilizler yenilmişti ama general Townshend hala küstahça davranıyordu...

Halil Paşa'ya "size 1 milyon paund vereyim" dedi... "1 milyon paund vereyim, bizi - ordumu serbest bırakın"

Halil Paşa, hiç beklemeden cevap verdi "bitti" dedi...
Ve devam etti: "Kadın hediye ve para göndererek Osmanlı'da birşey yapamazsınız"...

Ve geri döndü...

Tabii vazgeçmedi küstah İngilizler...

Halil Paşa'ya bu kez, bakın kimi gönderdiler...

İngiliz ajan Lawrence

Evet gelen, meşhur İngiliz ajan, öyküsü filmlere dahi konu olan Arabistanlı Lawrence'ti...
Teklifi bir kez de o tekrarladı... Tabii bu kez rakam daha büyüktü...

Lawrence, "İngiliz ordusunu bırak" dedi Halil Paşa'ya, karşılığında da öncekinin iki mislini, iki milyon pound teklif etti..

Paşa'nın cevabı yine aynı, lakin bu kez daha sert oldu "Bunun cevabı tüfeğimden çıkacak bir merminin alnınıza saplanmasıdır başka şartlarda görüşseydik eğer şu an cephede değiliz burası bir diplomatik masa şansınızı zorlamayın..."

Kuşatma Halil Paşa'nı emriyle o günden sonra daha da büyüdü...
İngiliz general artık ne yapacağını bilemez haldeydi...
İngiliz süvari birlikleri anlaşmanın sağlanamadığını haber alır almaz belki de hayatlarının en zor kararlarını verdiler...
Sahip oldukları tek şey atlarıydı...
Ve yiyecek hiçbir şey yoktu...
İngilizler atları sayesinde açlığa 1 ay daha dayanabildi...
Ama atla beslenmeyi reddeden Müslüman Hint askerlerinden yüzlercesi o dönemde açlıktan hayatını kaybetti...

Ve 29 Nisan 1916...
Bir sabah vakti..
Topraklarında güneş batmayan ülkenin 3 subayı geriye kalan 3 atla o sabah kut'tan çıktılar...

Teslim oluyoruz dediler....

Osmanlı ordusu o gün yani neredeyse 4 buçuk ay süren kuşatmanın ardından kente tek bir kurşun dahi atmadan girdi...

Kut kalesinde Halil Paşa'yı, İngiliz general bekliyordu...

Kılıcını yerinden çıkardı ve paşaya vermek istedi... Ancak büyük Osmanlı'nın paşası, esir generale, "Lütfen kılıcınızı kınına koyunuz o sizindir ve hep sizin kalacaktır" dedi...

13 general
481 subay
ve 13 bin 309 ingiliz askeri o gün esir alındılar...

Tek birinin dahi kılına zarar gelmedi...

Sadece Townshend İstanbul'a gönderildi...
Kalan herkes gemilerle ülkelerine uğurlandı...

Halil Paşa işte o gün vermişti askerine müjdeydi..
29 Nisan 1916 günü arslanlarım diye hitap ettiği ordusuna dönüp büyük bir zafer kazandık ben de bugünü Kut Bayramı ilan ediyorum demişti...

Yani 29 Nisan resmi bir bayramdı ama sonra unutuldu...

Daha doğrusu 1946 yılına kadar, tıpkı 18 Mart Çanakkale Zaferi gibi, tıpkı 29 Ekim gibi, tıpkı 30 Ağustos gibi, büyük bir coşkuyla kutlanan "29 Nisan Kut Bayramı" yazık ki İngilizlerin yoğun isteği üzerine birileri tarafından unutturuldu...

1. Dünya Savaşı'nın destansı Zaferi: Kut'ül Amare...

A HABER UYGULAMASINI İNDİRMEK İÇİN TIKLAYIN
ANALİZ - İngilizlerin bozguna uğratıldığı unutturulmak istenen zafer: Kut’ül Amare! İşte kahramanlar...
ABONE OL
DİĞER
Başkan Erdoğan Kampüs programında gençlerle buluştu
Başkan Erdoğan "Kampüs" programında gençlerle buluştu
CHP’nin ‘yapamazlar’ dediklerini yaptık!
"CHP’nin ‘yapamazlar’ dediklerini yaptık!"
Başkan Erdoğan’dan 28 yıl sonra aynı şiir!
Başkan Erdoğan'dan 28 yıl sonra aynı şiir!
İsrail’in ihanetlerinin karşısındaki en büyük güç burası!
"İsrail’in ihanetlerinin karşısındaki en büyük güç burası!"
Terörsüz Türkiye’yi inşa ettik, bölgede sulh ve sükûn hakim!
"Terörsüz Türkiye’yi inşa ettik, bölgede sulh ve sükûn hakim!"
Millet düşmanlarına sakın aldanmayın!
"Millet düşmanlarına sakın aldanmayın!"
Benim bayrağım yerde durmaz!
"Benim bayrağım yerde durmaz!"
Tutuşan talaş iş yerini yaktı
Tutuşan talaş iş yerini yaktı
Türkiye nüfusu yaşlanıyor!
Türkiye nüfusu yaşlanıyor!
Başkan Erdoğan’dan Kampüs buluşması
Başkan Erdoğan'dan "Kampüs" buluşması
ABD Venezuela’dan ne istiyor?  | PERSPEKTİF
ABD Venezuela'dan ne istiyor? | PERSPEKTİF
Güllü’nün ölümündeki sır perdesi aralandı mı?
Güllü'nün ölümündeki sır perdesi aralandı mı?
Daha Fazla Video Göster
AHABER - Haberler, Son Dakika Haberleri
  • VİDEO
  • CANLI YAYIN
  • PROGRAMLAR
    • Düşünce Atlası
    • Yaz Boz
    • Kadraj
    • Toplumsal Hafıza
    • Canan Barlas ile Gündem
    • Arka Plan
    • Memleket Meselesi
    • Seyahatname
    • Belgesel Kuşağı
    • Diplomasi
    • Söz Teması
    • Medya Dünyası
    • İş'in sırrı
    • Dijital Çağ
    • Z Raporu
    • 1.Sayfa
  • Üye Girişi
  • Üye Ol
  • A HABER ÖZEL
  • GÜNDEM
  • EKONOMİ
  • SON DAKİKA
  • YAŞAM
  • DÜNYA
  • SPOR
  • MAGAZİN
  • TEKNOLOJİ
  • OTOMOBİL
  • DİN
  • TARİH
  • SAĞLIK
  • YAZARLAR
  • VİDEO
    • Programlar
    • Gündem
    • Yaşam
    • Dünya
    • Spor
    • Ekonomi
    • Kültür Sanat
    • Teknoloji
    • Otomobil
  • GALERİ
    • En Yeniler
    • Gündem
    • Yaşam
    • Dünya
    • Ekonomi
    • Magazin
    • Spor
    • Otomobil
    • Teknoloji
  • İNTERNET REKLAM
  • RSS
  • BİZE ULAŞIN
  • KÜNYE
  • FREKANSLAR
  • ARŞİV
  • YAYIN AKIŞI
  • AHABER - Haberler, Son Dakika Haberleri
  • Apple iTunes iPhone
  • Apple iTunes iPad
  • Google Play Android
  • Facebook
  • X
  • Instagram
  • Flipboard Flipboard
  • Youtube
  • RSS