Sosyal medya kısıtlaması gündemde! 15 yaş altı hesap açamayacak
Dijital çağın en büyük tartışmalardan biri çocukların sosyal medya ile ilişkisi. Dünyada birçok ülke 12-16 yaş altına yönelik sınırlamalar getirirken benzer bir hazırlık Türkiye'nin de gündeminde de yer alıyor. Amaç; çocukları siber zorbalık, mahremiyet ihlalleri, zararlı içerikler ve algoritmaların manipülatif etkilerinden korumak. Gelişmeleri A Haber muhabiri Meral Dağlılar’ın konuğu olan bilişim uzmanı Prof. Dr. Ali Murat Kırık değerlendirdi.
Hükümet, çocukları dijital ve sosyal medya platformlarının zararlarından korumak amacıyla "koruma kalkanı" oluşturdu. Hazırlanan düzenlemeyle sosyal ağlar ve oyun platformları 15 yaşından küçüklere hizmet sunamayacak. Kanuna aykırı hareket edenlere ceza ve yaptırım uygulanacak.
Peki sosyal medyada yaş sınırlaması çocukları ve gençleri nasıl koruyacak? Yasak nasıl uygulanacak? A Haber muhabiri Meral Dağlılar konuğu olan bilişim uzmanı Prof. Dr. Ali Murat Kırık ile detayları konuştu.
Ekran görüntüsü / A Haber
"SOSYAL MEDYA SUÇ MERKEZİ HALİNİ ALDI"
Avrupa ülkelerinin (Avustralya, Fransa, İtalya, Danimarka, Belçika) yaş sınırlaması getirmesinin temel nedeninin güvenlik tehditleri olduğunu belirten Kırık, "Artık sosyal medya bir suç merkezi halini aldı. Yasa dışı bahis, kumar, siber zorbalık, akran zorbalığı, pedofili, istismar, müstehcenlik, tehdit, şantaj ve sanal çeteleşme giderek artış göstermeye başladı." ifadelerini kullandı.
Kırık, Avrupa'nın bu yasaklarla "çocukların ve gençliğin kaybolmasını" önlemeyi amaçladığını, gençliğin kaybolmasının ise toplumun, üretimin ve fikir gelişiminin durması anlamına geldiğini belirtti.
Ekran görüntüsü / A Haber
"ÖZGÜRLÜK KISITLAMASI DEĞİL, TOPLUMSAL KORUMA"
Türkiye'de Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı ile Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın konuyla ilgili çalışmalar yürüttüğünü hatırlatan Kırık, bu adımların atılmasında geç bile kalındığını söyledi. Düzenlemelere yönelik "yasakçı" eleştirilerine de yanıt veren Kırık, "Bu özgürlük kısıtlaması değil. Özgürlük, kendi alanının başka özgürlük alanına müdahale etmemesidir. Ancak şu an toplumda kültürel yozlaşma yaşanıyor, çocuklar viral olan zararlı içeriklere ve madde kullanımına özendiriliyor." dedi.
Ekran görüntüsü / A Haber
SİSTEM NASIL İŞLEYECEK?
Yeni düzenlemelerin sadece yasalarla değil, teknolojik altyapıyla da desteklenmesi gerektiğine dikkat çeken Kırık, sürecin işleyişine dair şu bilgileri verdi:
"Burada en önemli sorun ebeveyn kontrolü. Sadece yasa koymak yetmez, ebeveynlerin de tedbir alması gerekir. Ebeveyn kontrolü kapsamında bir cihaz eşleşmesi söz konusu olacak. Çocuk sosyal medyaya girdiğinde ebeveyne doğrudan bildirim gidecek. Sosyal medya şirketlerinin de ebeveyn modlarını aktif hale getirmesi ve yazılımlarını güncellemesi şart."
Kırık, sosyal medya devlerinin devasa gelirler elde etmesine rağmen çocuk güvenliğini ikinci plana attığını, bu durumun manipülasyon ve dezenformasyonla birlikte çocukların kendi toplumuna yabancılaşmasına neden olduğunu ifade etti.
Ekran görüntüsü / A Haber
"HESAP AÇMASA DA TEHLİKE ALTINDA"
Çocukların kendi sosyal medya hesabı olmasa bile içeriklere erişebildiğini hatırlatan Kırık, ailelere kritik uyarılarda bulundu. Akıllı telefon, tablet ve bilgisayarlarda mutlaka "ebeveyn filtresi" olması gerektiğini vurgulayan Kırık, sözlerini şöyle tamamladı:
"Çocukları dijital çağdan tamamen koparamayız ancak ebeveynler attıkları her adımı izlemek zorunda. Gerekirse rehberlik uzmanlarından, YEDAM veya Yeşilay'dan destek alınmalı. Belediyeler dijital okuryazarlık seminerleri düzenlemeli, medya ise kamuoyunu bilinçlendirmeye devam etmeli."
GÜNÜN MANŞETLERİ İÇİN TIKLAYIN
