Külliye’de tarihi zirve! Almanya’ya Gazze ve AB üyeliği için Ankara Kriterleri mesajı
Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın Almanya Şansölyesi Merz’e yönelik Gazze çıkışını A Haber canlı yayınında değerlendiren uluslararası ilişkiler uzmanı Doç. Dr. Levent Ersin Orallı, Almanya'nın "tarih boyunca hep yanlış yerde durduğunu" söyledi. Türkiye'nin artık "Ankara Kriterleri" ile hareket ettiğini vurgulayan Orallı, Avrupa'nın güvenlik için Türkiye'ye muhtaç olduğunu ifade etti.
Almanya Şansölyesi Friedrıch Merz dün Ankara'daydı. Başkan Erdoğan misafirini Külliye'de ağırladı. Görüşmede; İngiltere'den aldığımız Eurofihterlardan, Türkiye'nin Avrupa Birliği üyelik meselesine, Gazze'deki ateşkes sürecine kadar birçok başlık konuşuldu.
İkili ilerleyen dakikalarda kameraların karşısına geçti. Merz, "Türkiye'yi Avrupa Birliği'nde görmek istiyoruz." açıklaması yaptı. Başkan Erdoğan'ın, bir Alman gazetecinin Gazze sorusuna verdiği cevap ise güne damga vurdu. Erdoğan, İsrail'in soykırım suçu işlediğini belirterek, "Almanya olarak bunu görmüyor musunuz?" diye sordu. Peki Almanya ile AB için stratejik diyalog olabilir mi? Türkiye'nin AB süreci yeniden canlanır mı? Gelişmeleri A Haber canlı yayınına katılan uluslararası ilişkiler uzmanı Doç. Dr. Levent Ersin Orallı değerlendirdi.
Ekran görüntüsü / A Haber
"ANKARA KRİTERLERİMİZ VAR"
Türkiye-AB ilişkilerinin 1950'li yıllardan bu yana her iki taraf için de "uzun bir rüya" olduğunu belirten Orallı, bu süreci "Bir taraftan Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne uyum süreci, diğer taraftan ise Avrupa Birliği'nin çifte standardı asla elden bırakmayan yaklaşımı" olarak tanımladı.
Türkiye'nin an itibarıyla Kopenhag kriterlerine 1999-2001 sürecinde uyum sağladığını ve 3 Ekim 2005'ten bu yana müzakere sürecinde olduğunu hatırlatan Oral, "Aradan geçen 20 yıl içerisinde dönüp de tekrar 'Acaba Kopenhag kriterlerine uyum sağladınız mı?' sorusunun o kadar manasız bir durum ortaya çıkardığı açık ki artık Türkiye aradan geçen 20 yıl sonunda Ankara kriterlerimiz var diyebiliyor." ifadelerini kullandı.
Ekran görüntüsü / A Haber
NEDİR BU ANKARA KRİTERLERİ?
Ankara kriterlerine dikkat çeken Orallı "İsveç'in, Finlandiya'nın NATO'ya üyeliğinde Ankara kriterlerimiz var. Türkistan coğrafyasıyla kucaklaşmada Ankara kriterlerimiz var. Birilerinin dayattığı bazı sözleşmelerden çıktığımız Ankara kriterlerimiz var. Gazze ile ilgili, Libya ile ilgili, Sudan'da yaşattıklarıyla ilgili Ankara kriterlerimiz var." dedi.
Avrupa Birliği'nin siyasi ve güvenlik bağlamında yan yana gelemediğini belirten Orallı, "Rusya-Ukrayna Savaşı'nda Ankara kriterlerimiz var. Nedir bu Ankara kriterleri? Şereftir, haysiyettir. Bir standart tutturma ve ikircikli bir yapıya sapmamadır. Düzgün bir yol üzerinde yol yürüyebilme telaşıdır. Yani müttefike müttefik diyebilmektir. Dosta dostluk yapabilmektir." dedi.
Avrupalı devletlerin bu değerleri uzun yıllar önce kaybettiğini ve "aramak adına Ankara'ya geldiklerini" düşündüğünü belirtti. Orallı, Başkan Erdoğan'ın göndermesinin çok kuvvetli olduğunu ve Almanya'da manşetleri süslediğini ekledi.
Ekran görüntüsü / A Haber
ALMANYA'NIN GAZZE TUTUMU VE TARİHSEL DURUŞU
Almanya'nın Gazze konusundaki tutumunu eleştiren Doç. Dr. Orallı, "Almanya tarih boyunca hep yanlış yerde durdu. O masum Musevileri katlettikleri 1940'lı yıllarda Nazi Almanya'sında da yanlış yerde durdular. Şimdi Gazze'deki katliamda da yanlış yerde duruyorlar." şeklinde konuştu.
Orallı, Almanya'nın Holokost sırasında ve bugün İsrail'in Gazze'deki eylemleri sırasında "yanlış okumalar" yaptığını belirtti. "Maalesef iki yanlış bir doğru etmiyor. Dolayısıyla bu diyet borcunun ne olduğunu biz bir türlü kestiremiyoruz artık." diyen Orallı, Almanya'dan insan hakları, demokrasi ve adaletten yana net bir tavır beklendiğini ifade etti.
Ekran görüntüsü / A Haber
Başkan Erdoğan'ın bir Alman gazetecinin sorusuna verdiği yanıtın çok kuvvetli olduğunu vurgulayan Orallı, "Madem gazetecisiniz, Ankara'ya geliyorsunuz, bir de Gazze'ye gitseydiniz, bir Batı Şeria'yı görseydiniz. Gazetecilik mesleği bunu gerektirmez mi dedi." sözleriyle durumu özetledi.
Alman polisinin Filistin yanlısı göstericilere müdahalesine de dikkat çeken Orallı, "Onlar takip etmiyor olabilir. Biz takip ediyoruz ve bunu duyurmaya, haykırmaya devam edeceğiz." dedi.
Ekran görüntüsü / A Haber
"AVRUPA GÜVENLİK MİMARİSİ TÜRKİYE OLMADAN OLAMAZ"
Türkiye'nin NATO ittifakına katıldığında Avrupa'da henüz bir birlik olmadığını hatırlatan Oral, Türkiye'nin o dönemde de savunma ve güvenlik alanının başat aktörü olduğunu söyledi. "Aradan 70 yıl geçmiş. Türkiye, NATO ittifakının en önemli ikinci devleti. Acaba Avrupalı müttefiklerimiz bunu görmeye ne zaman alışacaklar, ne zaman kabullenecekler?" diye soran Orallı, Avrupa'nın kendi ordusunu kurma çabalarının sonuçsuz kaldığını belirtti.
Ekran görüntüsü / A Haber
Avrupa'daki gençlerin "vatanı savunma güdüsüyle" hareket etmediğini ifade eden Orallı, sözlerini şöyle tamamladı:
"Avrupa güvenlik mimarisinin Türkiye olmadan mevzubahis olamayacağını ve bunun Türkiye'ye Avrupa Birliği'ne üyelik bağlamında da önemli bir ön adım olacağını düşünüyorum. Yeter ki şu serbest dolaşımın önündeki engelleri bir kaldırın. Geri kabul antlaşmasını imzaladıktan sonra bize verdiğiniz sözü tutun. Bir tek şunu sorsunlar: Romanya ve Bulgaristan, Avrupa Birliği'ne üye olduğunda Kopenhag kriterlerini karşılamış mıydı? Serbest dolaşımı o gençlere açtığınız zaman hazır mıydı bu müzakere sürecine? Sadece bunu sorsunlar, ardından cevapları zaten onların yüzünü bir kere daha kızartacaktır diye düşünüyorum."
GÜNÜN MANŞETLERİ İÇİN TIKLAYIN