Asya’da savaş sesleri | Nükleer komitenin toplanması ne anlama geliyor?
Pakistan ile Hindistan arasındaki çatışmalar şiddetlendi. Hint uçakları Pakistan'daki üslere füzeler attı. Misilleme yapan Pakistan, "Birbirine Kenetlenenler" anlamına gelen "Bunyanun Mersüs" adlı operasyonu başlattığını duyurdu. Gelişmeleri A Haber canlı yayınına katılan askeri stratejist İbrahim Keleş değerlendirdi.
Pakistan ve Hindistan ciddi bir savaşın eşiğine geldi çatışmaların şiddeti giderek arttı. Hindistan'dan kalkan savaş uçakları, Pakistan'ın Rawalpindi kentindeki bir hava üssünü hedef aldı. Pakistan başka askeri üslerinin de füze ile hedef alındığını duyurdu.
Ayrıca Pakistan'ın Peşaver kentinde de patlamalar duyuldu. Durum üzerine Pakistan hava sahasını tüm uçuşlara kapattı. Gelişmelerin ardından "Hindistan cevabımızı beklemeli" açıklaması geldi. Ve Pakistan, Hindistan'a karşı askeri harekat başlattığını duyurdu. Harekatın adı "Bunyanun Mersus" yani "Birbirine Kenetlenenler" olarak açıklandı.
Pakistan da Hindistan'ı bombalamaya başladı. Hindistan'ın Amritsar ve Jammu kentlerinde patlama sesleri duyuldu. Hindistan'ın Udhampur hava üssünden dumanlar yükseldi. Pakistan ordusu, "İnsansız hava araçlarımız Hindistan'ın başkenti Yeni Delhi üzerinde uçuyor" açıklamasını yaptı.
Saldırılar sürerken Pakistan Başbakanı Şahbaz Şerif, nükleer silahları denetleyen Ulusal Komuta Otoritesi'ni acil toplantıya çağırdı. Dünyayı korkutan gelişmeleri A Haber canlı yayınına katılan askeri stratejist İbrahim Keleş değerlendirdi.
Ekran görüntüsü / A Haber
NÜKLEER SALDIRI KARARI ÇIKAR MI?
Askeri stratejist İbrahim Keleş: Yani olmaz diyemiyorum. Çünkü sürece baktığımız zaman şöyle bir hal var; bu sürecin başlangıcında o Hindistan'a ait olan Cammu Keşmir bölgesindeki 26 turistin öldürülmesi olayıyla ilgili Hindistan doğrudan Pakistan'ı suçluyor. Ama Pakistan da diyor ki, bizim yaptığımız bir işlem değil. Gelin uluslararası gözlemciler huzurunda bu konuyu araştıralım. Olayın aslı nedir? Kim yaptı? Bunları ortaya koyalım. Ama Hindistan burada hiçbir görüşmeye yaklaşmaksızın elindeki delil varsa onları dahi ortaya koymadan doğrudan Pakistan'ı suçluyor. Ve ilk saldırıyı başlatan da yine Hindistan oldu. Bu ilk birkaç gün, birinci, ikinci günde tamam bir çatışmaları yaşadılar ama büyüyeceğini tahmin etmekle birlikte endişelerimiz vardı. Bu iki ülke nükleer güç sahibi. Yani ve bu nükleer güç deyip geçmemek lazım.
Ekran görüntüsü / A Haber
JAPONYA'YA ATILAN BOMBALAR
Nükleeri ilk defa savaşta kullanan Amerika'nın Japonya'ya attığı nükleer silahların ne olduğunu kısaca anlatmak istiyorum. Bu iş kolay bir iş değil. Öyle gözü karalık yaparak rahatlıkla kullanılabilecek bir silah değil nükleer. Biliyorsunuz Amerika Japonya'ya bir yirmişer kilotonluk bomba. Kiloton diyorum. Bakın, bu kilotonluk o gücün ne kadar olduğunu gösteriyor. Ama 1945'teki nükleer kilotonluk bomba Hiroşima'da 140 bin kişi, Nagasaki'de 74 bin kişiyi anında öldürdü. Şimdiki bombalar ise çok daha fazla. Megaton seviyesinde hesaplanıyor artık bunlar. Ve megaton seviyesindeki bir nükleer başlık gerçekten çok yıkıcı ve etkileri, Japonya'ya atılanların çok daha fazlası.
Ekran görüntüsü / A Haber
NÜKLEER BOMBANIN ETKİLERİ!
Nükleer bomba attığınız zaman etkilerin üç tanedir. Bunlardan birincisi ışıktır. Atıldığı anda gökyüzüne mantar gibi yükselen bir ışık huzmesi vardır. Ve bu ışık yaklaşık kullanılan güç seviyesine göre çevresinde çıplak gözle bakan bütün insanları kör eder. İkinci etkisi ısıdır ve müthiş bir ısı yayar. Yani binlerce derecelik bir ısı ve bu ısı etki yarıçapına göre dahil olan bütün ağaçlar, binalar, her şeyi yakıp geçer. Üçüncüsü ise blast etkisi dediğimiz basınç etkisi. Bu büyük ısıyla birlikte havada büyük bir basınç açılması oluyor. Yani bir havanın yarılması oluyor. Bu yarılma iki türlü gerçekleşiyor. İlk önce açılırken bütün ne varsa yeryüzünde oraya yakın hepsini imha ediyor yerle bir ediyor.
Bakın açılırken bir yıkıcı etkisi var kapanırken bir yıkıcı daha etkisi var ve bu ikisi aynı suya bir taş atarsınız da su önce yarılır sonra kapanınca yukarıya doğru da bir yükselti başlar. Bunun gibi düşünsün izleyiciler. Bu basınçla birlikte ortada ne bir bina bırakır ne de başka bir ağaç vesaire hiçbir şeyi bırakmaz. Ve dördüncü etkisi ise radyasyon etkisi. Radyasyon etkisi ise bir anda insanları öldürmez belki ama peyderpey maruz kalan insanları özellikle kanser hastalığına maruz bırakır.
Biz bunu Çernobil nükleer santral patladığı zaman biz o radyasyonun nasıl dünyayı dolaştığını gördük. Ukrayna'dan başladı, Avrupa'yı dolaştı sonra geldi Karadeniz'den bize geldi ve bizde de bazı yerlere yağmur ile birlikte yağdı. O zamanki içilen çaylarda da radyasyon olduğu söyleniyordu. Ve bu radyasyonun etkileri yıllara yayılır. Yıllar geçtikçe daha çok kanser hastalığı ortaya çıkıyor. Bu kadar yıkıcı bir gücün kolay kolay kullanılmaması lazım. Fakat Hindistan ve Pakistan arasındaki durum şirazeden çıkma tehlikesini beraberinde taşıyor.
Ekran görüntüsü / A Haber
KÖŞEYE SIKIŞTIRMA PROJESİ
Nükleer başlık kullanılması istenmeyen durumdur ama eğer karşı taraf bütün gücüyle karşı ülkeyi köşeye sıkıştırıyorsa ona başka çare bırakmıyorsa ve var olmasını engelleyecek adımlar atıyorsa yani bir kediyi bile köşeye sıkıştırırsınız, sıkıştırırsınız en sonunda size saldırır. Bu da benzeri bir durum.
Ekran görüntüsü / A Haber
SAVAŞIN SEBEBİ SUYA DÖNÜYOR
Şimdi olay ilk başladığı zaman da Hindistan ve Pakistan arasında 1960'ta bir İndus Suları Anlaşması var. Ve Hindistan ilk attığı adımlardan biri o suların Pakistan'a gitmesini engellemek ve kesmek. Pakistan'ın kullandığı o İndus suları, Hindistan'dan doğuyor ve Pakistan'a geliyor. Pakistan için o sular o kadar önemli ki hem ülkenin enerjisini onlardan sağlıyor barajlar vasıtasıyla hem de tarımını da o sular üzerinden sağlıyor.
Ve Pakistan yaklaşık yüzde 80, 90 oranında bu sulara bağımlı. O yüzden Pakistan, Hindistan'ın suları kesmesi, suların gidişini değiştirmesi yüzünden bir açıklama yaptı. Bu bir savaş sebebidir dedi. Ama Hindistan maalesef bu adımı attı ve Pakistan'a giden suları kapattı. Baraj kapaklarını kapatıp Pakistan'ı susuz bıraktı. İşte böyle bir durum karşımıza şunu çıkarıyor. Suyu bir silah olarak kullanmak demektir bu. Ve Pakistan'da bir savaş sebebi olarak gördüğünü söylemesine rağmen Hindistan bu adımı attı ve hala da saldırgan tutumlarını da devam ettiriyorlar.
Ekran görüntüsü / A Haber
NÜKLEER HAZIRLIK MI?
Dün geceki gelişmelerde balistik füze de kullandı üstelik Hindistan. Pakistan'a ait askeri üslerin bir kısmını vurdu. Tüm bunlar sıcaklığı, gerilimi daha da artırmaya dönük adımlar. Böylesi durumlarda devletler kendilerini koruma altına almaya çalışırlar. Bu Ulusal Atom Enerjisi'yle ilgili Komuta Konseyi'ni Pakistan'ın toplaması bir gözdağı da olabilir ama bir hazırlık olarak da düşünebiliriz bunu.
Ekran görüntüsü / A Haber
DİĞER ÜLKELERE SAVAŞA SÜRÜKLENİR
Pakistan'ın özellikle askeri noktada son dönemde en çok iletişimde bulunduğu ve silah araç gereçlerini uçaklarını satın aldığı ülke Çin. Hindistan'da Amerika'yla yakın. İki büyük gücü tabii ki karşı karşıya getiriyor. Yani bir ciddi sıkıntı var burada. Bir an evvel araya girilmesi lazım. G7 ülkeleri de bu noktada müdahale etmeye çalışıyorlar ama bunu iki ülkeyle sınırlı düşünmeyelim. Bu dünyayı çok yakından ilgilendiren bir gelişme. Umarım bir yere kadar gelinir ve orada kalınır. Nükleer başlık kullanılması hakikaten dünya için bir felaket. Akıllarını başlarını almalarında fayda var ama özellikle Hindistan'ın saldırgan davranışından vazgeçmesi lazım. Aksi takdirde Pakistan'ı bir yere kadar sıkıştırırsanız en sonunda o nükleer başlığı kullanırlar. Ve nükleer kullanmakta da ilk atan kazanır. Öyle bir kural vardır.
GÜNÜN MANŞETLERİ İÇİN TIKLAYIN




