CHP neden HDP ile tezkere konusunda ortaklık yaptı? Büyükelçilerin geri adımı neden rahatsız etti?

AK Parti Grup Başkanvekili Muhammet Emin Akbaşoğlu'nun açıklamaları

"Burada fotoğrafın geneline bakmak çok önemli ki durumu doğru anlamlandırabilelim. Belli bir zamandan beri Kemal Kılıçdaroğlu'nun öncülüğünü yapmış olduğu bir ittifak gerçekten Türkiye'yi kaos ortamına sürüklemenin altyapısını, zihinsel inşasını ve fiziksel yaklaşımlarını ortaya koyuyor. Bunu belirli bir süredir adım adım görmekteyiz.

2-3 hafta önce suni bir gündem oluşturuldu. Kılıçdaroğlu 'Kürt sorunu vardır ve bunu HDP ile muhatap olarak çözebiliriz.' demişti. Kürt sorunu yok ama bir sorun oluşturma gayreti var. Daha sonra Kılıçdaroğlu durup dururken siyasi cinayetlerden bahsetti ondan sonra da memurlarını tehdit etti. 18 Ekim'in işaret etmişti. Bir de baktık ki 10 büyük elçi rol üstlenmiş.

Bu büyükelçiler kendilerince Türkiye'ye ayar vermeye çalışıyorlar. Türk yargısına müdahale etmeye kalkışıyorlar. Yani uluslararası vesayet rolünü üstleniyorlar. Onlar hesap edemedikleri şey ise Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bu tarz şeylere geçit vermeyeceğidir.

10 büyükelçi böyle bir hadsizliğe nasıl kalkıştı. Zira Kemal Kılıçdaroğlu 3-4 haftadır ortaya koymuş olduğu suni fikri, siyasi ve zihni gündemlerle onlara altyapı hazırladı. PKK'nın elebaşının açıklamaları sonrasında CHP HDP'ye muhtaç olduğu için bu işbirliğinin devam etmesi gerekeni yaptılar. Zaten birkaç gün öncesinde de HDP'li isimler de aynı çağrıyı CHP'ye yapmıştı."

Akademisyen Prof. Dr. Zakir Avşar'in öne çıkan ifadeleri:

"Büyükelçiler konusunda uluslararası hukuk ciddi şekilde ihlal edildi. BM ve diğer kararlar vardır ve yargı dokunulmazlığı garanti altına alınır. Yargı hakkı egemenlik hakkının ayrılmaz bir parçasıdır. Eğer yargı hakkına müdahil olursanız devletin egemenliğine karışmış olursunuz.

İşte bizim muhalefetimizin sorgulaması gereken işte bu tutum ve davranıştır. Türkiye bunu büyük bir diplomatik başarı ile çözmüştür. Türkiye burada gereken dirayetli duruşu sergilemiştir. Türkiye egemen bir devlet olmanın gereğini ifa etmiştir.

Büyükelçiler var oldukları ülkelerin içişlerine müdahil olamazlar. Oldukları takdirde ne yapılacağı ortadadır. Türkiye'de bunu büyük bir ciddiyet içerisinde uygulayacağını ortaya koymuştur. 10 büyükelçinin geri adım atmasından en çok muhalefet cephesi üzülmüştür."