6.2’lik deprem beklenen depremin şiddetini azaltır mı? Uzman isim A Haber’de açıkladı
Merkez Üssü Silivri açıklarında meydana gelen 6.2 büyüklüğündeki depremin ardından gelen artçı şoklar devam ederken bugün 3,5 büyüklüğünde bir deprem daha meydana geldi. Panik havası devam ederken beklenen büyük Marmara depreminin ne zaman ve ne büyüklükte olacağı da vatandaşlar arasında merak konusu olmaya başladı. Konuya ilişkin A Haber’de canlı yayına katılan Jeofizik Mühendisi Prof. Dr. Serkan Irmak, Marmara Bölgesi’nde bir deprem yaşanacağının kesin olduğunu belirterek, “7 civarında, yani ortalama 6.8 ile 7.2 arasında bir büyüklüğe sahip bir deprem bekliyoruz” dedi. Irmak, ‘Yaşanan 6.2’li depremin gelecek büyük depremin enerjisinin azalttı mı?’ sorusunu ise çarpıcı sözlerle açıkladı.
Merkez üssü Silivri açıkları olan 6.2 büyüklüğündeki depremin ardından bölgede artçı sarsıntılar sürerken, kamuoyunda beklenen büyük Marmara Depremi yeniden gündeme geldi. A Haber canlı yayınına katılan Jeofizik Mühendisi Prof. Dr. Serkan Irmak, Marmara Bölgesi'nde büyük bir depremin yaşanacağını söyleyerek ortalama büyüklüğü 6.8 ile 7.2 arasında olmasını beklediklerini belirtti.
"BEKLENEN DEPREM BİR GÜN MUTLAKA OLACAK"
Jeofizik Mühendisi Prof. Dr. Serkan Irmak, Marmara Bölgesi'nde beklenen büyük depremle ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Irmak, yalnızca fayın uzunluğuna bakarak deprem büyüklüğü tahmini yapmanın yanlış olduğunu belirtti ve İstanbul'un zemin yapısına dikkat çekti.
"FAY BOYU TEK BAŞINA BELİRLEYİCİ DEĞİL"
Prof. Dr. Serkan Irmak, birçok uzmanın sismolog olmadığı için fay boyu ve enerji ilişkisini doğrudan kurduğunu söyledi.
"Bir fayın boyu ne kadar büyükse, o kadar büyük deprem üretir" yaklaşımının yeterli olmadığını vurgulayan Irmak, depremdeki enerji boşalımı ve gerilme düşümünü etkileyen birçok faktör olduğunun altını çizdi.
Yakın tarihten örnekler veren Irmak, şöyle konuştu:
"17 Ağustos 1999 Kocaeli Depremi'nde 140 kilometrelik bir kırık oluştu ve depremin büyüklüğü 7.4'tü. 12 Kasım Düzce Depremi'nde ise 45 kilometrelik bir kırıkla 7.1 büyüklüğünde bir deprem yaşandı. Bu da gösteriyor ki kırığın boyunu belirleyecek çok fazla etken var. Dolayısıyla sadece fay uzunluğuna bakarak bir büyüklük tahmini yapmak doğru olmaz."
Irmak ayrıca, Adalar'ın kuzeyinden geçen fayla Büyükçekmece-Küçükçekmece hattına paralel fayın kırılmasının bile farklı etkiler yaratabileceğini ifade etti.
FOTOĞRAF: EKRAN GÖRÜNTÜSÜ
"2019 VE 2025 DEPREMLERİ BİRER İKAZDI"
Marmara'da büyük bir depremin kaçınılmaz olduğunu belirten Prof. Dr. Irmak, depremin büyüklüğünün 6.8 ile 7.2 arasında olacağını öngördü:
"Hem 2019'da hem de 2025'te yaşadığımız depremler bizim için birer provaydı. Eksiklerimizi görmek için birer uyarıydı. Ancak bundan sonra büyük Marmara Depremi mutlaka yaşanacak. Ne kadar çok tedbir alır ve hazırlık yaparsak bizim için o kadar iyi olur."
"İSTANBUL'UN FAYA UZAKLIĞI BİR AVANTAJ"
İstanbul'un bir avantajının, faya doğrudan temas etmemesi olduğunu söyleyen Irmak, yerleşim yerlerinin faya olan uzaklığının, yırtılmanın şekli ve özelliklerinin meydana gelen kayıpları ciddi şekilde etkilediğini vurguladı.
Örnek olarak 1 Ekim 1995 Dinar Depremi'ni hatırlatan Irmak, "6.1 büyüklüğündeki Dinar Depremi'nde 90 kişi hayatını kaybetmişti. Burada da faya yakınlık ve zemin özellikleri kayıpları doğrudan etkiliyor" dedi.
Ayrıca bir binanın yıkılabilmesi için üç temel kriterin bir araya gelmesi gerektiğini belirten Irmak, bunların; frekans içeriği, depremin şiddeti ve süresi olduğunu söyledi.
"6.2'LİK DEPREM ENERJİYİ BOŞALTMAZ"
Son zamanlarda yaşanan 6.2 büyüklüğündeki depremin, beklenen büyük Marmara Depremi'nin enerjisini azaltıp azaltmadığına ilişkin tartışmalara da değinen Prof. Dr. Irmak, "Bir magnitüt değiştiğinde enerjide yaklaşık 32 katlık bir artış olur. Yani 7 büyüklüğündeki bir depremin enerjisini boşaltabilmek için 6 büyüklüğünde yaklaşık 32 deprem yaşanması gerekir." ifadelerini kullandı.
Bu nedenle küçük depremlerin büyük deprem riskini ortadan kaldırmadığını ifade etti.
FOTOĞRAF: EKRAN GÖRÜNTÜSÜ
"ALÜVYON ZEMİNLER DEPREMİ DAHA FAZLA HİSSETTİRİR"
İstanbul'da hangi bölgelerin daha güvenli olduğu sorusuna da yanıt veren Irmak, zemin özelliklerinin hayati önemde olduğunu vurguladı.
"Teorik olarak merkez üssüne ne kadar yakınsanız, depremi o kadar şiddetli hissedersiniz. Haritalarda açık renkle gösterilen yerler vadileri temsil eder. Bu bölgelerdeki alüvyon kalınlığı daha fazladır. Alüvyon zeminler gelen deprem dalgasını büyütür; enerjiyi daha fazla alırsınız."
Büyükçekmece'nin arka bölgelerinde yer alan ve haritalarda beyaz renkle gösterilen alanların, faya daha yakın bölgelere göre depremleri daha şiddetli hissedebileceğini belirtti. Irmak son olarak, kötü zeminde kötü yapılar bulunuyorsa, depremin etkisinin çok daha yıkıcı olabileceği uyarısında bulundu.
GÜNÜN MANŞETLERİ İÇİN TIKLAYIN


