Son dakika: Cumhur İttifakı neden hedefte? Fitne ateşini kim yakıyor? Okan Müderrisoğlu A Haber'de değerlendirdi: Zinde ve fırsat kollayan bir grup var

Cumhur İttifakının hedef alınmasının perde arkası ne? Fitne ateşini kimler yakıyor? Başkan Erdoğan'ın fitne ateşi çıkışını ve MHP lideri Devlet Bahçeli'nin açıklamalarını Sabah Gazetesi Ankara temsilcisi Okan Müderrisoğlu A Haber canlı yayınında değerlendirdi.

İşte o açıklamalardan satır başları;

ZİNDE VE FIRSAT KOLLAYAN GRUP VAR

Sayın Cumhurbaşkanının ekonomide insan hakları demokrasi ve hukuk alanında yeni bir reform ajandası hazırlandığına ilişkin beyanından sonra Türkiye'de bu reformu sadece PKK'lı teröristlere FETÖ'cülere veya bunu finansörlerine ilişkin bir çerçeve olarak tanımlayan zinde ve fırsat kollayan bir grup var öteden beri.

BELDİ İSİMLERE VE DAVALARA ENDEKSLENİYOR

Dolayısıyla onlar bakımından eğer bu ülkede bir reform bu reform çerçevesinde yargı hukuk demokrasi ve insan hakları alanıysa üstelik de eğer bunlar yapılmazsa ekonomide de bedel ödeneceğine ilişkin bir ön şart da söz konusu ise hemen belli isimler ve belli davalar ön şart olarak ileri sürülüyor. Dolayısıyla Türkiye'nin demokratikleşme iradesi demokrasinin kalitesini artırma çabası insan haklarıyla ilgili standartları yükseltme mücadelesi hep bu kişi ve davalara endeksleniyor.

TÜRKİYE'NİN YOLCULUĞUNUN HER AŞAMASINDA...

Bu ülkede insan hakları standartlarını yukarıya çekmek, demokrasinin standartlarını yukarıya çekmek, yargıya güveni pekiştirmek, hukuk devleti algısını ve hukuk devleti tanımının içini daha güçlü bir şekilde doldurmak bugün sadece bir gündem değil Türkiye'nin yolculuğunun her aşamasında her zaman şartlara göre ülkenin ihtiyaçlarına göre küresel gelişmelere göre yeniden yeniden ele alınıp her zaman değerlendirilebilecek dinamik bir süreçten bahsediyoruz. Yani 'Bir standarda eriştik burada duralım' diyebileceğim konular ve kavramlar değil. Her zaman daha iyisini arama iddiası ve çabası olacaktır.

BUNUN ADI YARGI REFORMU MU OLACAK?

Fakat bu çabayı hemen ve bu ülkenin yakın tarihte yaşanan olaylar sanki hiç yaşanmamış gibi başka bir yere doğru taşımak hakikaten çok planlı çok zinde ve organize bir faaliyetin bugün de devam ettiğini ve fırsat kolladığını ifade ediyor. Gezi Olayları'nın masum bir çevre eylemi gibi başlayıp sokakta iktidarı devirmeye ve uluslararası finansörler eliyle desteklendiğine ilişkin artık ortalama bir vatandaşın vicdanında çok net karşılığı var. Bunun yargılamasını ve delillere dayalı sonuçlandırmasını biz yapacak değiliz. Onun kurumsal karşılığı zaten yargı kurumu. Veya 15 Temmuz hain darbe girişimi sırasında FETÖ'cülerin yeri rolü ve uluslararası bağlantıları konusunda artık zerrece bir tereddüt yok. Veya Kobani, Türkiye'de masum insanları bu ülkenin asli unsuru olan Kürt vatandaşları sokağa dökerek bir bölgesel isyan provası yapmaya bu kişileri davet ederek ülkede kan döken sadece Kürtlerin değil masum tüm insanların kanının dökülmesine sebebiyet verenler bunun hesabını vermeyecek de bunu adı demokratikleşme bunun adı hukuk reformu bunun adı yargı reformu mu olacak?

HABERİN VİDEOSUNU İZLEMEK İÇİN TIKLAYIN

FIRSATI DEĞERLENDİRMEK İSTEDİLER AMA...

MHP'nin AK Parti ile 15 Temmuz'dan sonra oluşturduğu birlikteliği sindiremeyenler, sorgulayanlar veya bunun bozulmasını isteyen bakımından da bir fırsat yarattı bu fırsatı değerlendirmek istediler. Aslında böyle girişimlerde bazen hayırlı sonuçlar da ortaya çıkar. Bu tür ittifakların iş birliklerinin belli dönemlerde büyük sınamalardan geçmesi söz konusudur ve o sınamalardan sonra bu tür ittifakların sürdürülebilirliği, sağlamlığı tutarlılığı da hem ittifakın tarafları hem de kamuoyu nezdinde test ve tescil edilmiş olur.

HABERİN VİDEOSUNU İZLEMEK İÇİN TIKLAYIN